Polonya merkezli Türkiye Araştırmaları Enstitüsünün Kurucu Başkanı Dr. Karolina Wanda Olszowska, Türkiye’nin Baltık bölgesi için vital bir ortak olduğunu ifade etti.
Olszowska, Türkiye’nin Litvanya’ya Havadan İhbar Kontrol (HİK) uçağı konuşlandırmasının, bölgedeki güvenliği sağlama çabalarındaki önemli bir adım olduğunu değerlendirdi.
NATO Güvence Tedbirleri kapsamında HİK uçağının Litvanya’ya gönderilmesinin, Orta Avrupa için kritik bir mesaj taşıdığını vurgulayan Olszowska, NATO’nun çeşitli zorluklara rağmen ortak hareket edebilme yeteneğini koruduğunu belirtti. Polonya, Litvanya ve Letonya gibi ülkelerin müttefiklerinin desteğine güvenebileceğini ifade etti.
“RUSYA’NIN NE KADAR İLERİ GİDEBİLECEĞİNİ TEST ETTİĞİNİ BİLİYORDUK”
Olszowska, 9 Eylül’de Rusya’ya ait insansız hava araçlarının (İHA) Polonya’nın hava sahasına girdiğini anımsattı. Müttefiklerden bu duruma dair açıklama beklediklerini dile getiren Olszowska, Polonya olarak Rusya’nın sınırlarını test ettiğini biliyor olduklarını kaydetti.
Moskova ile gerginliği artırmamak adına net bir tavır sergilenmesi gerektiğini belirten Olszowska, Polonya’nın topraklarını savunmaya hazır olduğunu fakat bu savunmanın ortak bir çabayla gerçekleştirilebileceğini vurguladı.
“TÜRKİYE, HIZLA GELİŞEN SAVUNMA SANAYİSİYLE ÖNEMLİ KATKI SAĞLAYABİLİR”
Olszowska, Litvanya’ya gönderilen HİK uçağı ile Türkiye’nin güvenilir bir partner olduğunu gösterdiğini belirtti. 10 Eylül’den sonra Polonya’da, NATO’nun ikinci en büyük ordusuna sahip Türkiye’nin tepkisinin merak edildiğini ifade ederek, HİK uçağının gönderilmesinin NATO müttefikine güveni artırdığını ve bunun Polonya’da olumlu karşılandığını söyledi.
“NATO’DA İKİNCİ BÜYÜK ORDUYA SAHİP OLAN ÜLKE TÜRKİYE”
Rusya’nın tek tek ülkelere yönelik saldırılardan kaçınmadığını dile getiren Olszowska, güvenliğin sağlanması konusunda birlik içinde hareket etmenin önemine dikkat çekti. Polonya’dan sonra benzer durumların Romanya’da da yaşandığını ve Danimarka ile Finlandiya’dan da yeni gelişmelerin geldiğini ifade etti. Rusya’ya karşı daha sert yaptırımlar uygulanması gerektiğini savundu.
Türkiye ve NATO’nun, Rusya ile tarihi bağlantıları olan Orta Avrupa ülkelerine güven verdiğine vurgu yapan Olszowska, Türkiye’nin hızla gelişen savunma sanayisinin önemli katkılar sağlayabileceğini aktardı. Bu alandaki iş birliğinin her iki tarafın güvenliğini güçlendireceğini belirtti.
Olszowska, Polonya ve Türkiye’nin “ön cephe” devletleri olarak stratejik önem taşıdığını dile getirerek, Polonya’nın NATO’nun doğu kanadında, Türkiye’nin ise güney kanadında kritik bir konumda bulunduğunu kaydetti.
TÜRKİYE VE POLONYA ARASINDAKİ SAVUNMA İŞBİRLİĞİ POTANSİYELİ
Polonya ve Türkiye arasındaki savunma işbirliğinin potansiyelini inceleyen Olszowska, bu alandaki işbirliğinin potansiyelinin tam olarak tanımlanmasının zorluğuna dikkat çekti. Genellikle detaylı verilere ve sözleşmelere erişimin kısıtlı olduğunu aktardı.
Olszowska, “Son olarak Makine ve Kimya Endüstrisi (MKE), Polonya Hava Kuvvetlerinin KAI FA50GF Fighting Eagle Block 10 hafif muharebe uçaklarında kullanılmak üzere MKE üretimi 20 mm mühimmatın ihracatına yönelik bir sözleşme imzaladı. Bu gözlemlenebilir bir veri.” ifadelerini kullandı.
“İKİ ÜLKE ARASINDAKİ İŞBİRLİĞİ DAHA DA ANLAMLI HALE GELİYOR”
Türkiye ve Polonya arasında bir mühimmat fabrikası kurulmasına dair iddialara dikkat çeken Olszowska, bu tarz projelerin karşılıklı fayda sağlayacağına inandığını dile getirdi. Polonya’nın son yıllarda savunma harcamalarını önemli ölçüde artırdığına da vurgu yaptı.
Bu işbirliğinin operasyonel ve eğitim boyutlarının da bulunduğunu belirten Olszowska, Polonya ve Türk askerlerinin savaş alanındaki deneyimlerinin yanı sıra siber güvenlik gibi konularda bilgi alışverişinde bulunduğu NATO tatbikatlarında bir araya geldiğini, bu nedenle iki ülke arasındaki işbirliğinin daha da önem kazandığını değerlendirildi.
