Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, Brüksel’de düzenlenen Türkiye-Avrupa Birliği Yüksek Düzeyli İklim Diyaloğu Üçüncü Toplantısı sonrası basın toplantısı gerçekleştirdi.
Kurum, Türkiye ile Avrupa Birliği arasındaki önceki yüksek düzeyli iklim diyalog toplantılarının 2021 ve 2022 yıllarında gerçekleştirildiğini hatırlatarak, bu tür üst düzey temasların önemine vurgu yaptı.
Bakan Kurum, “AB ile iklim değişikliği alanında bu görüşmeleri yapmak, ülkemizin 2053 net sıfır emisyon hedefleri doğrultusunda ortak çalışma grupları kurmak ve iklim finansmanına erişim konusunda çalışmalar yürütmek bizim için oldukça kıymetli,” şeklinde konuştu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda Türkiye’nin 2025 yılına kadar olan yeni Ulusal Katkı Beyanı’nı duyurduğunu belirten Kurum, “2053 net sıfır emisyon hedefimizle ilgili kararlılığımızı ortaya koyuyoruz ve bu kararlılıkla ilgili tüm bakanlıklarımızla birlikte çalışmalarımızı sürdürüyoruz,” ifadelerini kullandı.
Toplantıda AB Komisyonu’nun İklim, Net Sıfır ve Temiz Büyümeden Sorumlu Üyesi Wopke Hoekstra ile görüşmeler yaptıklarını açıklayan Bakan Kurum, “İşbirliğimizi hemen hemen her alanda artırmayı hedefliyoruz. Biz AB’ye aday bir ülkeyiz ve bu ilişkilerimizi sadece iklim bağlamında değil, ekonomi, sanayi, ticaret ve dış politika alanlarında da yürütmemiz gerektiğini ifade ettik,” dedi.
AB ile 200 milyar doları aşan bir ticaret hacmine sahip olduklarını belirten Kurum, “Bu ticaret hacmini artıracak, güçlendirecek, iklim değişikliğiyle ilgili yeni teknolojileri birlikte hayata geçireceğimiz, AR-GE faaliyetlerini de birlikte yapacağımız ortak bir dil ve yaşam oluşturmayı arzu ediyoruz,” diye ekledi.
Bakan Kurum, AB yetkilileriyle yeni çalışma grupları kuracaklarını ve sınırda karbon düzenlemesiyle ilgili iklim müzakerelerine de yeni gruplar ekleyeceklerini belirtti. Bu sayede hem hedeflere ulaşmayı hem ticaretin güçlenmesini hem de ortak yaşam kültürünü daha da pekiştirmeyi amaçladıklarını ifade etti.
Ayrıca, Türkiye’nin COP31’e (BM İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi’nin 31. Taraflar Konferansı) ev sahipliği adaylığı konusunu da gündeme getirdiklerini söyleyen Kurum, “Adaylığımız hakkında düşüncelerimizi paylaştık ve Türkiye’nin neden aday olması gerektiğini açıkladık. Daha adil bir COP başkanlığı süreci yürütmek istiyoruz,” açıklamasında bulundu.
Bakan, Avustralya’nın COP31 başkanlığına aday olduğunu hatırlatarak, Türkiye’nin daha önce başka ülkelerin başkanlıklarını desteklediğini ve bu süreçte COP31 başkanlığının Türkiye’nin hakkı olduğunu vurguladı.
Bakan Kurum, gerçekleştirdikleri görüşmelerin verimli geçtiğini, birçok konunun ele alındığını ve önemli kararların alındığını belirtti.
Görüşmelere Bakan Yardımcısı Fatma Varank, Ticaret Bakan Yardımcısı Mustafa Tuzcu ve Türkiye’nin AB nezdindeki Daimi Temsilcisi Büyükelçi Faruk Kaymakcı’nın da eşlik ettiği bildirildi.
Görüşmelerin ardından Bakan Kurum, bir sosyal medya platformunda yaptığı paylaşımda, “Türkiye-AB Yüksek Düzeyli İklim Diyaloğu Üçüncü Toplantısı kapsamında, Avrupa Birliği İklim Komiseri Wopke Hoekstra ile bir araya geldik. İklim kriziyle mücadele sürecindeki projelerimizi, 2053 Net Sıfır Emisyon hedefimizi, İklim Kanunumuzu ve hazırlığını sürdürdüğümüz Emisyon Ticaret Sistemi ve Yeşil Taksonomi’yi görüştük. Bu verimli görüşme için Komisere teşekkür ediyor, Türkiye ile AB arasındaki çevre ve iklim değişikliği ile mücadele alanındaki iş birliğini güçlendirmeyi umuyorum,” ifadelerini kullandı. Kimsenin geride bırakılmadığı daha adil bir düzen için her platformda çalışmalara devam edileceği mesajını verdi.
