Bakan Fidan, Başkent Haber’de yaptığı canlı yayında güncel konulara dair soruları yanıtladı.
Fidan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan öncülüğündeki Türkiye’nin dış politika çabalarının, coğrafi konumunun getirdiği zorluklar nedeniyle her zaman yoğun bir gündemle karşı karşıya olduğunu belirtti. Ancak önemli olanın bu yoğunluk içinde verimli ve başarılı hikâyelerin ortaya çıkması olduğunu ifade etti.
Küresel Sumud Filosu’na katılanları kutlayan Fidan, bu eylemin anlamını vurguladı:
“Bu değerli bir girişim. Filistin davasını desteklemek ve Gazze’deki soy-kırımı önlemek adına uluslararası bir farkındalık yaratmak, şu anda başlıca silahımız. Uluslararası diplomasi alanında da bu amaçla çalışmalara devam ediyoruz. Organize olunması, geniş çapta başlatılması ve çok uluslu bir katılımın sağlanmasında oldukça başarılı olduğumuzu düşünüyorum. İki ana hedefimiz var: Birincisi, bu girişimin kazasız belasız tamamlanması, yani barış içinde ve kimsenin zarar görmemesi, ikincisi ise kardeşlerimizin ülkelerine sağ salim dönebilmesidir.”
Filo yola çıktıktan sonra belirli ülkelerle bir koordinasyon sistemi kurduklarını aktaran Fidan, 16 Eylül’de 17 ülkenin ortak imzası ile bir bildiri yayımlayarak uluslararası bir baskı oluşturduklarını vurguladı.
Kendilerine katılanların yalnız olmadığını belirtmek adına çaba gösterdiklerini ifade eden Fidan, gemilerin sefer güvenliğinin sağlanması için Türk Deniz Kuvvetleri ve havadan izleme unsurlarıyla İtalya ve İspanya gibi diğer ülkelerin deniz kuvvetleri ile iş birliği içinde olduğunu açıkladı.
Bakan Fidan, konuşmasını sürdürdü:
“Sonuç olarak bu aktivistlerin gözaltına alınmasının ardından, onların serbest bırakılması için gerekli adımları atmamız gerekiyordu. Cumhurbaşkanımız bu konuda kesin talimat verdi. İsrail güvenlik makamlarıyla, Milli İstihbarat Teşkilatımız aracılığıyla temasa geçtik. Bu süreçte arka planda çok sayıda insanın emeği yer aldı ve bugün kardeşlerimizi ülkemize getirdik. Diğer ülkelerin de benzer taleplerinin olduğunu görmekteyiz. Bu durumu olumlu bir şekilde yönlendirebildiğimiz için memnunuz. Filistin davasına devletlerin destek vermesi çok önemli. Hâlâ bazı kardeşlerimizin geri planda kaldığını biliyoruz. Onların hukuki prosedürleri var; birkaç gün içinde onları da tahliye etmeyi umuyoruz.”
Filistin konusunu ciddiyetle ele alan bir hükümet olduklarını vurgulayan Fidan, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bu konudaki duyarlılığının son derece yüksek olduğunu söyledi.
Uluslararası toplumu Filistin meselesine ortak bir mesele olarak görmek gerektiğine dikkat çeken Fidan, İslam İşbirliği Teşkilatı ve Arap Birliği zirvesinde Türkiye’nin de yer aldığı bir grup oluşturarak ortak bir çaba içine gireceklerini hatırlattı.
“TARİHİ BİR DÖNÜM NOKTASI OLDU”
Müslüman ülkeleri temsilen 8 ülkenin, New York’ta ABD Başkanı Donald Trump ile görüştüğünü belirten Fidan, liderlerin Trump’a İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’ya karşı durulması gerektiğini ifade ettiklerini aktardı.
Fidan, Trump’ın bu konuyu sahiplenmesinin önemli olduğunu belirterek, “Trump’ın Batı Şeria’nın ilhakına izin vermeyeceğine dair beyanı tarihi bir dönüm noktasıdır; bu, ABD ve Filistin ile İsrail arasındaki ilişkiler ve İslam dünyası için çok önemli bir mesajdır.” diye konuştu.
Bakan Fidan, Trump’ın Gazze’de ateşkes planına dair de şunları söyledi:
“(Netanyahu’nun Trump’ın planını) Sabote etme ihtimali her zaman var. Bu niyetin de orada olduğunu düşünüyorum. Dolayısıyla Amerika’nın tutumuna ve ciddiyetine ihtiyacımız var. Diplomaside kritik bir öneme sahip. Bu yüzden Cumhurbaşkanımızın liderliği ve Trump’a verdiği mesajlar büyük önem taşıyor; bu durum hem bölge barışı hem de dünya barışı açısından kritik.”
Hamas’ın bu plana yaklaşımını da değerlendiren Fidan, Hamas’ın müzakere tutumunun incelenmesi gerektiğini, katı bir red değil, uzlaşma arayışında oldukları görüşünü paylaştıklarını söyledi.
Filistin meselesinin uluslararası alanda sahiplenilmesi gerektiği, Filistin’in bağımsız devlet olarak tanınmasının önemine dikkati çeken Fidan, bu konudaki uluslararası bilincin her zamankinden daha fazla arttığını ifade etti.
Fidan, Filistin meselesinin küresel etkilerine değindi:
“Bu meselenin devam etmesinin sebepleri, bizlerin de bu sorunu olgun ve profesyonel bir şekilde uluslararası kamuoyuna sunmamız gerekliliğidir. Bu sürekli bir eylem ve dikkat isteyen bir çabayı gerektiriyor. Cumhurbaşkanımız bu konuda yoğun çalışmalar yürütüyor. Görünmeyen alanda Milli İstihbarat Teşkilatı’nın özveri ile çalıştığı ve tüm ekiplerin koordineli bir çaba içinde olduğunu, önemli bilgiler paylaştıklarını belirtmek isterim.”
“BÖLGESEL BİR İSTİKRAR PAKTINA İHTİYACIMIZ VAR”
Fidan, bölgede uzun süredir devam eden sorunların ve dış müdahalelerin, ülkelerin aralarındaki işbirliği eksikliğinden kaynaklandığını belirterek, bu güvensizlik ortamının ortadan kaldırılması gerektiğini ifade etti. Bölge ülkeleri arasında karşılıklı güven oluşturacak tarihsel bir anlaşma yapılmasını önerdi.
Bakan Fidan, “Yani bölgesel bir istikrar paktına ve platformuna ihtiyacımız var. Bu, sadece caydırıcılık değil, aynı zamanda karşılıklı güveni sağlamak için önemli bir adımdır. Böylelikle terör örgütleri ve dış müdahaleler için zemin hazırlamamış oluruz” ifadelerini kullandı.
Görüşmelerde, herkesin birlikte konuştuğu kümelenmelerin olduğunu aktararak, dışarıdan müdahale eden aktörlerin genellikle durumu daha da kötüleştirdiğini belirtti.
Fidan, İsrail’in diğer ülkelere yönelik saldırgan tutumlarına dikkat çekerek, bu durumun, kayıtsız destekçileri bile rahatsız ettiğini ifade etti ve bazı ülkeler arasında güvenlik anlaşmaları imzalandığını anımsattı.
CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN’IN WASHINGTON ZİYARETİ
Bakan Fidan, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ının Washington ziyaretine dair değerlendirmelerde bulundu:
“Bu ziyaret, Türkiye-ABD ilişkileri açısından tarihi bir dönüm noktasıdır. İki liderin sorunların üstünde çıkarak, daha büyük bir perspektiften bakmayı başardıkları nadir bir durum. Cumhurbaşkanımızın, büyük bir tevazu ile üstlendiği liderlik rolü dünya çapında takdir görmektedir.”
Cumhurbaşkanımızın mütevazi duruşuyla birlikte verilen mesajların önemli olduğuna vurgu yapan Fidan, “Büyük liderler, kendi ülkelerinin çıkarlarını gözeterek hareket ederler. İki lider arasındaki saygı ve iş birliği bu durumun altını çizmektedir.” dedi.
Fidan, Trump’ın Cumhurbaşkanı Erdoğan’a Hamas’la ateşkes konusunda önemli bir talepte bulunduğunu ve Hamas’ın bu teklife olumlu yanıt verdiğini belirtti.
ABD’nin Türkiye’nin savunma sanayisine yönelik kısıtlamalarının kaldırılması hakkında da düşüncelerini aktaran Fidan, Türkiye’nin milli güvenliğinin bu konudan daha önemli olduğunu savundu. Bu bağlamda, yurt içindeki gelişmelere ve yurtdışındaki tartışmalara dikkat çekti.
Suriye’deki durumu da değerlendiren Fidan, orada delegeler aracılığıyla Halk Meclisi seçimlerinin gerçekleştirileceğini ve bu durumun ülke için kritik bir adım olduğunu ifade etti.
“YPG ARTIK NİYETİNİ ORTAYA KOYUP ŞAM’LA ANLAŞMALI”
Fidan, Suriye’nin bütünlüğünü tehdit eden unsurların ortadan kaldırılmasına yönelik çabaların sürdürülmesi gerektiğini ifade etti ve YPG’nin Şam’la bir anlaşma yapması gerektiğini vurguladı. Ayrıca, güneydeki Dürzi meselesinin de her iki tarafça kabul edilebilir bir şekilde çözülmesi gerektiğini dile getirdi.
Suriye’nin mevcut durumu hakkında uyarılarda bulunan Fidan, İsrail’in girişimlerinin Suriye’nin bölünmesine neden olabileceğini ve Türkiye’nin bu durumu kabul etmeyeceğini belirtti. Hangi gelişmelerin milli güvenlik açısından endişe yarattığını açıkladı.
Fidan, Suriye’nin geleceğine yönelik umutlu olduklarının altını çizerek, Türkiye’nin liderlik gücünün bu sorunların üstesinden geleceğini ifade etti:
“Rusya-Ukrayna savaşı bağlamında, iki tarafın hazırlıkları arttı ve çatışmaların da şiddeti yükseldi. Barış için bir formül bulmak gerektiğine inanıyoruz. Özellikle Avrupa’nın güvenliği için önemli adımlar atılması gerekiyor” dedi.
Savaşın durması gerektiğini vurgulayan Fidan, Türkiye’nin dış politikası konusunda geçmişten dersler çıkarılması gerektiğinin altını çizerek, istikrarlı ve güçlü bir liderliğin önemini vurguladı.
Bakan Fidan, Türkiye’nin hiçbir zaman istikrarsızlık yaratan bir ülke olmadığını belirterek, bu karmaşık dünyada kalıcı sistemlerin oluşturulması için çaba sarf edilmesi gerektiğine vurgu yaptı.
Türkiye’nin sağlam ve istikrarlı bir liderlikle devam etmesi gerektiğini kaydeden Fidan, güçlü bir liderliğin gerekliliğini dile getirdi.