Amerika Birleşik Devletleri’nde birçok bina, “buz pili” adı verilen termal enerji depolama sistemlerine yöneliyor. Bu teknoloji, elektrik tarifelerinin düşük olduğu gecelerde suyu dondurarak, gündüzleri bu donmuş suyu soğutma amaçlı kullanıyor. Böylece hem karbon emisyonları azaltılıyor hem de elektrik şebekesinin yükü hafifletilerek enerji maliyetleri düşürülüyor.
Kentte bulunan Norton Audubon Hastanesi, her gece yaklaşık 280 bin litre suyu dondurarak güne hazırlıyor. Bu sistem, hastanenin ameliyathaneleri ve hasta odalarını soğutmak için kullanılan su hattını besliyor. Karbon salımı olmadan serin hava sağlayabilen “buz pilleri”, son yıllarda ABD genelinde birçok bina için tercih edilen bir seçenek haline geldi. Enerji tüketimini azaltarak şebekedeki yükü hafifleten bu sistemler, artan sıcaklıklar ve elektrik talebi karşısında sürdürülebilir bir çözüm sunuyor.
Trane Technologies şirketi, bu teknolojiye yönelik talebin hızlı bir artış gösterdiğini belirtiyor. Associated Press (AP) ajansının haberine göre, Trane’in buz pilleri genellikle okullar, kamu binaları ve ticari yapılar gibi çeşitli alanlarda kullanılıyor. Nostromo Energy ise veri merkezlerine odaklanarak, yüksek soğutma ihtiyacı olan bu alanlar için özel çözümler sunuyor. Ice Energy gibi bazı şirketler ise bu sistemi daha küçük, ev tipi versiyonlara dönüştürmeyi hedefliyor.
BUZ TANKLARI ÇÖZÜLEREK KLİMA İŞLEVİ GÖRÜYOR
Bu sistemlerin teknik detayları değişiklik gösterebilse de, temel çalışma prensibi benzerlik taşıyor: Elektrik kullanımının ucuz olduğu gecelerde su dondurulmakta, ertesi gün buz, binayı soğutmak amacıyla çözülmekte. Dondurulan su, binanın boru hatlarında dolaşarak iç mekanlardaki ısıyı emiyor, bu sayede serin hava üretiliyor. Serin hava daha sonra havalandırma kanalları aracılığıyla odalara dağıtılıyor. Norton Audubon Hastanesi’nin kullandığı Trane sistemi gibi buz pilleri, genellikle klasik klima sistemleriyle entegre bir şekilde çalışıyor.
Buz tabanlı soğutma sistemleri, özellikle enerji tüketiminin zirve yaptığı saatlerde devreye girerek maliyetleri azaltıcı bir etki sağlıyor. Bu durumda, klasik klima bileşenleri ya daha küçük boyutlarda kullanılıyor ya da yalnızca destek amacıyla tutuluyor. Buzun çözülmesi esnasında ek bir enerji tüketimi olmaması, elektrik şebekesinin yükünü hafifletirken elektrik faturalarını da düşürüyor.
Building Decarbonization Coalition kuruluşunun teknik ekip lideri Ted Tiffany, bu sistemlerin enerji depolayıp daha sonra kullanmanın şebekenin geleceği açısından önemli bir yönelim olduğunu vurguladı. Tiffany, iklim değişikliği ile artan sıcaklıkların klima ihtiyacını bir halk sağlığı meselesine dönüştürdüğünü belirtti ve buz pillerinin aşırı sıcakların getirdiği sağlık tehlikelerine sürdürülebilir bir çözüm sunduğunu ifade etti.
YILDA 278 BİN DOLAR TASARRUF ETTİLER
Norton Audubon Hastanesi, bu sistemi uygulamaya aldıktan sonra 2018 yılında enerji giderlerinde 278 bin dolarlık bir azalma sağladı. 2016’dan bu yana toplamda yaklaşık 4 milyon dolar tasarruf ettiklerini vurgulayan hastane yöneticisi Anthony Mathis, bu teknolojinin kendileri için oldukça faydalı olduğunu ifade etti. Mathis, farklı tesislerden de sistem hakkında çok sayıda sorular aldıklarının altını çizerken, bilinç düzeyinin artmasıyla birlikte buz pillerinin daha yaygın hale geleceğine inandığını belirtti.
Uzmanlar, buz temelli enerji depolamanın ticari binaların elektrik talebini azaltmak veya aralıklı çalışan güneş ve rüzgar kaynaklarından sağlanan fazla enerjiyi depolamak için kullanılabileceğine dikkat çekiyor. San Jose Eyalet Üniversitesinden çevre çalışmaları profesörü Dustin Mulvaney, sağlık kuruluşları ve yaşlı bakım evlerinde buz pillerinin daha güvenli bir alternatif sundunu, çünkü lityum pillerin yangın riski taşıdığını kaydetti.
Üreticiler, yapay zeka uygulamalarını desteklemek amacıyla sayıları hızla artan veri merkezlerinde büyük bir potansiyel gördüklerini ifade ediyor. ABD Enerji Bakanlığı’nın son raporuna göre, veri merkezleri 2023’te ülke genelindeki toplam elektrik tüketiminin yüzde 4’ünden fazlasını temsil ediyor; bu oranın 2028 yılına kadar yüzde 12’ye çıkabileceği öngörülmekte. Nostromo Energy Genel Müdürü Yoram Ashery, veri merkezlerinin enerjiye son derece bağımlı olduğunu ve kullandıkları elektriğin yaklaşık yüzde 30 ila 40’ının soğutma için harcandığını belirtti.
Kaliforniya, bu teknolojinin en büyük pazarını oluşturmaktadır. Eyalette gündüz saatlerinde şebekede güneş enerjisi ağırlıklı elektrik kullanılırken, akşam saatlerinde doğalgaz gibi kirletici kaynaklara geçiş yapılmakta. Buz pilleri, bu geçiş dönemlerinde klimayı şebekeden enerji çekmeden çalıştırmak için etkili bir şekilde kullanılabiliyor.
Ice Energy şirketinin operasyon direktörü Joe Raasch, birçok enerji şirketinin bu tür yük kaydırma teknolojilerine ilgi gösterdiğini belirtiyor. Raasch, bu teknolojinin gelecekteki elektrik yükünün büyük kısmının soğutma ihtiyacından kaynaklanacağı için şebekenin buna benzer çözümlere ihtiyaç duyduğunu ifade ediyor.
