İsveç Kraliyet Bilimler Akademisi, bu yılki Nobel Ekonomi Ödülü’nün, teknolojik yeniliklerin uzun vadedeki ekonomik büyümeye etkisini araştıran öncü çalışmalarıyla Joel Mokyr, Philippe Aghion ve Peter Howitt arasında paylaştırıldığını açıkladı.
Bugün yapılan duyuruda, ödülün Northwestern Üniversitesi’nden Joel Mokyr, Collège de France ve Londra Ekonomi Okulu’ndan Philippe Aghion ile Brown Üniversitesi’nden Peter Howitt’e verildiği bildirildi.
Akademinin yaptığı açıklamaya göre, ödülün yarısı Mokyr’e “teknolojik ilerleme aracılığıyla sürdürülebilir büyümenin temel unsurlarını tanımladığı” gerekçesiyle, diğer yarısı ise Aghion ve Howitt’e “yaratıcı yıkım modeliyle sürdürülebilir büyüme teorisini geliştirdikleri” için verildi.
Resmi adı “Alfred Nobel Anısına İsveç Merkez Bankası Ekonomi Bilimleri Ödülü” olan bu ödül, 11 milyon İsveç kronu (yaklaşık 50 milyon Türk Lirası) değerindedir.
CNN televizyonunun haberine göre akademi, ödül sahiplerinin “teknolojik ilerlemenin verimlilik üzerindeki etkilerini, piyasalardaki etkilerini ve toplumsal dönüşümleri nasıl şekillendirdiğini daha iyi anlamamıza yardımcı olduklarını” vurguladı ve bu çalışmaların iktisat teorisini ve siyasi karar verme süreçlerini derinden etkilediğini belirtti.
MOKYR, SANAYİ DEVRİMİ’NİN KÜLTÜREL KÖKENLERİNİ İNCELİYOR
Northwestern Üniversitesi’nde etkili bir iktisat tarihçisi olan Joel Mokyr; fikir, kurum ve kültürel faktörlerin Sanayi Devrimi sırasında nasıl sürekli büyümeye zemin hazırladığını derinlemesine inceleyen çalışmalarıyla tanınmaktadır.
Çalışmaları, bilgi ve yeniliğin ekonomik refahın temel motorları olduğunu ortaya koyarak teknolojik ilerlemenin modern ekonomilere nasıl entegre olduğunu incelerken, Avrupa’daki Sanayi Devrimi’ni mümkün kılan kültürel ve entelektüel ortamı da araştırmıştır.
Mokyr’in çalışmaları, bilimsel merak, teknolojik yaratıcılık ve kurumsal açıklığın etkileşimde bulunarak kendini besleyen bir ilerleme döngüsü oluşturduğunu irdelemektedir. Tarih ile iktisat arasındaki bağlantıyı kuran Mokyr, bazı toplumların neden diğerlerinden daha yenilikçi olduğunu anlamamıza önemli katkılar sağlamaktadır.
“YARATICI YIKIM” MODELİNİN MİMARLARI
Ödülün diğer iki sahibi Philippe Aghion ve Peter Howitt ise, birlikte geliştirdikleri “yaratıcı yıkım” sürecine dayanan teorik çerçeve ile tanınmaktadır. Bu teori, eski teknolojilerin yenileriyle değişimini açıklayan “Schumpeteryen büyüme modeli” olarak bilinir.
France24 kanalının haberine göre, çiftin 1992 tarihli çalışmalarında bu süreç matematiksel olarak formüle edilerek, rekabet, siyasi dinamikler ve kurumsal yapıların şirketlerin yenilikçilik motivasyonları üzerindeki etkileri ortaya konmuştur.
Aghion ve Howitt, yaratıcı yıkım kavramını, kapitalist gelişimin merkezine yerleştiren ünlü iktisatçı Joseph Schumpeter’in teorileri üzerine inşa etmişlerdir. Bu yaklaşım, yenilik politikası, piyasa düzenlemeleri ve fikri mülkiyet haklarının ekonomik performans üzerindeki etkilerini anlamak için karar alıcılara değerli araçlar sunmaktadır.
Akademi, bu bulguların günümüz ekonomik politikaları üzerinde önemli bir etki yarattığını ifade etmiştir. Bu araştırmaların eğitim, araştırma-geliştirme (AR-GE) yatırımları, rekabet politikası ve iklim yenilikleri gibi konulardaki tartışmalara yön verdiği belirtilmiştir. Ayrıca, gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerdeki eşitsizlik ve verimlilik kalıplarının incelenmesinde önemli bir rol oynadığı da vurgulanmıştır.
Nobel Komitesi, “Ödül sahipleri, sürdürülebilir büyümenin kendiliğinden gerçekleşmediğini bize gösterdi. İnsanlık tarihi boyunca ekonomik durgunluk büyümeden daha yaygın olmuştur. Çalışmaları, büyümeyi tehdit eden unsurlar karşısında dikkatli olmamız gerektiğini öğretiyor” şeklinde bir açıklama yaptı.
DİĞER DALLARDA NOBEL ÖDÜLLERİNİN SAHİPLERİ
Bu yılki ekonomi ödülü, tıp, fizik, kimya, edebiyat ve barış alanlarındaki ödül duyurularının ardından Nobel sezonunu tamamlamış oldu.
Fizyoloji veya Tıp Ödülü, bağışıklık sisteminin düzenlenme mekanizmalarını keşfettikleri için Mary E. Brunkow, Fred Ramsdell ve Shimon Sakaguchi’ye verildi.
Fizik Ödülü, kuantum mekaniği ve elektrik devreleri üzerine yaptıkları çığır açan çalışmaları nedeniyle John Clarke, Michel Devoret ve John Martinis’e takdim edildi.
Kimya Ödülü, karbondioksit gibi gazları yakalayabilen metallerden oluşan organik kafes malzemelerini geliştiren Susumu Kitagawa, Richard Robson ve Omar M. Yaghi tarafından paylaşıldı.
Edebiyat Ödülü, “çarpıcı ve vizyoner eserleri” nedeniyle Macar yazar László Krasznahorkai’ye verildi.
Nobel Barış Ödülü ise demokratik hakların güçlendirilmesi konusunda “yorulmadan verdiği mücadelesi” dolayısıyla Venezuelalı muhalif lider María Corina Machado’ya verildi.
EKONOMİ ÖDÜLÜNÜN GEÇMİŞİ
1968 yılında İsveç Merkez Bankası tarafından Alfred Nobel’in anısına oluşturulan Nobel Ekonomi Ödülü, Nobel’in vasiyetinde belirlenen esas ödüller arasında yer almamaktadır. İlk olarak 1969 yılında ekonometrinin öncüleri Ragnar Frisch ve Jan Tinbergen’e verilmiştir. Geçtiğimiz yıl ödül, Daron Acemoğlu, Simon Johnson ve James A. Robinson’a takdim edilmiştir.
Akademiye göre, bu isimlerin araştırmaları, hukukun üstünlüğünün zayıf olduğu ve sömürücü kurumların var olduğu toplumların neden büyüme ve kalkınma üretemediğini anlamamıza yardımcı olmuştur.
Bir önceki yıl ise Harvard Üniversitesi’nden Claudia Goldin, işgücü piyasalarında cinsiyet eşitsizliği konusundaki öncü çalışmasıyla Nobel Ekonomi Ödülünü kazanan ilk üç kadın arasında yer almıştır.
Geçmiş yıllarda Nobel Ekonomi Ödülü, neoliberal iktisadın öncü isimleri olan Milton Friedman, Paul Krugman ve ABD Merkez Bankası’nın eski başkanı Ben Bernanke gibi birçok önemli isme verilmiştir. En genç ödül sahibi 46 yaşında Esther Duflo olurken, en yaşlısı 90 yaşında ödül kazanan Leonid Hurwicz olmuştur.
Resmi Nobel Ödül Töreni, 10 Aralık’ta Stockholm’de gerçekleştirilecek. Ödül sahipleri, madalya ve diplomalarını İsveç Kralı 16. Carl Gustaf’ın elinden alacak.