Ekim ayı, her yıl olduğu gibi bu yıl da Nobel ödül sezonuna ev sahipliği yapıyor. Fizik, kimya ve tıp alanlarındaki bilim insanları, Stockholm’de bu prestijli ödülü kimin kazanacağını büyük bir merakla bekliyor.
Ancak matematikçiler için bu süreç her zamanki gibi biraz hüzünlü geçiyor, çünkü onların kategorisinde bir Nobel Ödülü bulunmuyor.
NEDEN KISKANÇLIK VEYA AŞK MI?
Matematik alanında hiçbir zaman Nobel Ödülü verilmemesi, akademik camiada bir merak konusudur. Ayrıca, Alfred Nobel’in bu kararı kıskançlık veya aşk yüzünden aldığına dair yaygın bir efsane olsa da, buna dair kesin bir kanıt yoktur.
Rivayetlere göre, Nobel, sevgilisi Sofie Hess’in ünlü matematikçi Gösta Mittag-Leffler ile bir ilişkisi olduğunu öğrenince matematik ödülünü iptal etmiştir. Ancak gerçekte, bu durum çok daha sıradan ve Nobel’in idealist karakterini yansıtan nedenlerden kaynaklanmaktadır.
1833-1896 yılları arasında yaşamış olan Alfred Nobel, insanlığa fayda sağlayacak keşiflere inanan bir kimyager, mucit ve sanayici olarak tanınmaktadır. Oysa kendisinin en bilinen buluşu dinamit olmuştur.
Nobel, vasiyetinde “insanlığa en büyük yararı sağlayanlara” ödül verilmesini istemiştir. Şu ifadeleri yazmıştır:
“Fizik ve kimya ödülleri İsveç Bilimler Akademisi tarafından, fizyoloji veya tıp ödülü Karolinska Enstitüsü tarafından, edebiyat ödülü Stockholm Akademisi tarafından, barış ödülü ise Norveç Parlamentosu aracılığıyla seçilen beş kişilik bir komite tarafından verilecektir.”
EKONOMİ ÖDÜLÜ SONRADAN EKLENDİ
Listede matematiğe yer verilmemiştir. 1969’da ise İsveç Merkez Bankası’nın desteğiyle ekonomi alanında bir ödül eklenmiştir; ancak matematik yetersiz kalmaya devam etmiştir.
Bu durumun en sık duyulan açıklamalarından biri, Nobel’in “uygulamalı bilimlere” olan ilgisidir. Mühendislik, teknoloji ve insan hayatını doğrudan etkileyen keşifler onu etkilemekteydi. Matematiğin, onun bakış açısında soyut ve gerçek dünyadan uzak göründüğü düşünülmektedir.
Günümüzde bile Nobel ödüllerinin daha deneysel ve somut buluşları ödüllendirdiği gözlemlenmektedir. Örneğin, fizik alanında son yıllarda kuantum tünelleme ve makine öğrenimi gibi mühendisliği yakından ilgilendiren konulardaki gelişmeler ödüllendirilmektedir.
BİR AÇIKLAMA DAHA VAR
IFL Science’a göre ise başka bir açıklama, İsveç’te matematikçilerin büyük bir saygı görmesidir. Mittag-Leffler, dönemin kralı Oscar II’nin yakın bir dostuydu ve Avrupa genelindeki matematikçilere ödüller verilmesini teşvik ediyordu.
Matematik dışında mühendislik, biyoloji ve çevre bilimleri gibi pek çok alan da Nobel ödülü kategorileri arasında yer almamaktadır. Yine de bu alanlar, bazen dolaylı yollarla ödüllere dahil olabilmektedir. Örneğin, tıp ya da fizyoloji ödülleri sıklıkla biyoloji temelli buluşlara verilirken, yarı iletkenler ve lazer teknolojisi gibi mühendislik başarıları da fizik veya kimya başlığı altında ödüllendirilebiliyor.
Dolayısıyla matematikçilerin kendilerine ait bir Nobel ödülü olmamasına rağmen, başka başarılarla teselli bulabilecekleri pek çok unsur bulunmaktadır: Fields Madalyası, Abel Ödülü ve en önemlisi, her Nobel ödüllü keşfin onların matematiksel denklemleri üzerine inşa edildiği gerçeği.