22 yaşındaki Mücahit Diyar Arız, Anadolu Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Heykel Bölümü mezunu olarak, Uluönder Mahallesi’ndeki atölyesinde çocukluk döneminden beri devam eden sanat tutkusunu heykel eğitimiyle bir araya getiriyor.Sanat serüvenine hurdalıkta bulduğu bir yığın kaşığı kullanarak başlayan Mücahit, özellikle eserlerinde metal malzemeleri tercih ediyor ve bu seçiminde de aile mesleği olan balıkçılığın izlerini taşıyor.Müslüman sanatçı, metali tercih etme nedenini “Farklı malzemeleri bir araya getirerek eser oluşturma” şeklinde açıklıyor ve sanayi ortamının sunduğu kolay malzeme erişimini avantaja çevirerek tutkusunu geliştirmeyi planlıyor.Mücahit Diyar Arız, metalin çekiciliğini şu şekilde dile getiriyor: “Ben bir heykel ürettiğimde dünyanın dört bir yanından metal toplayıp bir araya getirebiliyorum. Bu süreç benim için oldukça ilgi çekici.”.Sanayinin metal sanatı için uygun bir zemin sağladığını vurgulayan Arız, “Burada çalışmanın kolaylığından faydalanarak malzemeye ulaşmanın çok basit olduğunu belirtiyor. Her ne kadar bu bölge mermerle anılsa da metal bulmakta zorlanmıyorum.” ifadesini kullanıyor.Genç sanatçı, “Çıkan gürültünün bir sorun yaratmadığı sanayi ortamında daha rahat çalışıyorum. İş hayatım daha küçük yaşlarda başladı. Ailemdeki herkes balıkçıydı ve ben de onlarla geçirdiğim zamanlarda bu mesleğin inceliklerini öğrendim.” şeklinde konuşuyor.Okul yıllarında hurdalıklara gidip malzeme topladığını aktaran Arız, öğretmeninin metalden balık yapabileceğini söyledikten sonra bu alanda eser üretmeye başladığını belirtiyor. “Sevdiğim için ne kadar hızlı çalıştığımı fark ettim. Bu tutkumu daha ileri taşımak istiyorum.” diye ekliyor.