G20, IMF ve Dünya Bankası toplantılarına katılmak üzere Washington’da bulunan Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Uluslararası Finans Enstitüsü’nün (IIF) yıllık üye toplantısında Türkiye ekonomisini değerlendirdi.
Şimşek, uyguladıkları ekonomi programının etkili sonuçlar doğurduğunu belirterek, enflasyonda düşüş, kamu maliyesinde gelişme ve dış dengeyle ilgili yapısal iyileşmeler yaşandığını ifade etti.
“Genel olarak dezenflasyon süreci ilerliyor, bütçe açığı uluslararası normlara göre makul seviyelerde ve dış dengesizlikler büyük ölçüde giderilmiş durumda. Bunu kalıcı hale getirmek için yapısal reformları hızlandırmamız şart” şeklinde konuştu.
Enflasyonda tek hane hedefi
Enflasyondaki gelişmeleri değerlendiren Şimşek, “Bu yılı muhtemelen yüzde 30 ile kapatacağız, geçen yıl bu oran yüzde 44, ondan önceki yıl ise yüzde 65 idi. Gelecek yılı yüzde 10 seviyelerinde, sonraki yılı ise tek haneli rakamlarda bitirmeyi umuyoruz” dedi.
Hanehalkı ve şirketlerin beklentilerinin hedeflere kıyasla hâlâ yüksek olduğunu belirten Şimşek, piyasaların beklentilerinin ise hedeflere daha yakın olduğunu kaydetti.
Bu yıl tarım sektöründe yaşanan kuraklık ve don olaylarının gıda fiyatlarını olumsuz etkilediğine dikkat çeken Şimşek, bu durumun manşet enflasyondaki ilerlemeyi duraklattığını dile getirdi.
Şimşek, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Tarım sektörü bir yılda ciddi bir darbe aldı ve bu durum işlenmemiş gıda fiyatlarını yukarı çekti. Örneğin, ağustos ayında son 20 yılın ortalamasına göre gıda fiyatlarındaki artış yüzde 0,7 civarındayken, bu yıl yüzde 3 oldu. Eylül ayında da benzer bir artış gözlemlendi. Manşet enflasyonun geçici olarak duraksamasına neden oldu. Bu yıl programımıza göre beklenenden daha yüksek enflasyon ile karşılaşabiliriz, ancak bunun üstesinden gelebileceğimizi düşünüyorum. Para politikamız sıkı, maliye politikamız da daha sıkı bir duruş sergileyecek. Yönetilen fiyatları kontrol altına alıyoruz. Ayrıca, toplu konut gibi arz yönlü tedbirlerimiz mevcut. Petrol fiyatları da destekleyici bir seviyede. Dolayısıyla, dezenflasyon sürecinin devam etmesi için tüm koşullar elverişli.”
Bütçe disiplini sürecek
Kamu maliyesindeki gelişmelere de vurgu yapan Şimşek, deprem sonrası yeniden inşa için yapılan yaklaşık 90 milyar dolarlık harcamaya rağmen bütçe açığının birkaç yıl önceki yüzde 5 seviyesinden yüzde 3,5’e gerilediğini dile getirdi.
Kamu borcunun Gayrisafi Yurtiçi Hasıla’ya (GSYH) oranının yaklaşık yüzde 25 olduğunu aktaran Şimşek, bu seviyenin gelişmekte olan ülkeler açısından son derece düşük olduğunu belirtti.
“Bütçe disiplinimiz, enflasyonu düşürmeye destek olma amacı güdüyor. Orta Vadeli Program döneminde bu yaklaşım kararlılıkla devam edecek” dedi.
Dirençli büyüme ekonomi programını sürdürmek için alan sağlıyor
Dış dengedeki iyileşmelere de değinen Şimşek, konjonktürel ve yapısal iyileşmelerin önemli katkılar sağladığını ifade etti.
Geçen yıl altın hariç cari fazla verildiğini hatırlatan Şimşek, bu yıl da benzer bir durumun devam ettiğini aktardı.
“Cari açığın makul seviyelerde kalmasıyla yapısal dönüşümü sürdürerek daha sürdürülebilir bir yüksek büyüme patikasına döneceğimizi düşünüyorum” şeklinde konuştu.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) iç, bölgesel ve küresel şoklara rağmen büyümenin dirençli kaldığını belirten Şimşek, bunun ekonomi programını sürdürmek için alan sağladığını dile getirdi.
“Program uygulandıkça herkes fayda sağlayacak”
Türkiye’nin mart ve nisan aylarında yaşadığı zorluklara güvenilir ve piyasa dostu adımlarla cevap verildiğini belirten Şimşek, bu sayede programa olan güvenin güçlendiğini vurguladı.
Makro ihtiyati politikaları sadeleştirdiklerini ifade eden Şimşek, mevcut önlemlerin para politikasının etkinliğini artırmayı amaçladığını kaydetti.
Bankacılık sektörünün ileriki dönemlerde programın olumlu etkilerinden yararlanacağına inanıldığını belirten Şimşek, “Bankalar şu an yüksek kârlar elde ediyor olabilir, ancak en zor dönemi geride bıraktık ve iyi günler yaklaşıyor. Bunu, doğru adımları attığımız için söylüyorum. Program başarıyla uygulandıkça, makroekonomik ve finansal istikrar güçlenecek ve bu durumdan tüm vatandaşlarımız ve şirketlerimiz fayda sağlayacak” dedi.
Şimşek, Türkiye’de çalışma çağındaki nüfusun artmakta olduğuna dikkat çekerek, kadınların iş gücüne katılım oranının artırılması için kapsamlı bir programa ihtiyaç olduğunu, bu programın kreş imkanları, esnek çalışma modelleri ve doğum izinlerini de içermesi gerektiğini ifade etti.
Verimliliği artırmak için doğru yatırımların ve yapısal reformların önemine de vurgu yapan Şimşek, “Bugüne kadar 300 milyar doların üzerinde altyapı yatırımı yaptık. Artık odağımız, organize sanayi bölgelerini limanlara bağlamak ve karbon ayak izimizi azaltırken rekabet gücünü artırmaktır. Ayrıca, insan kaynağımızın becerilerini geliştirmek için çeşitli programlara yatırım yapıyoruz” şeklinde konuştu.
“Bölgede barış ve istikrarın güçlenmesi Türkiye için önemli fırsatlar yaratacak”
Makro-finansal istikrarı güçlendirerek GSYH’nin yüzde 2-3 düzeyinde doğrudan yabancı yatırım çekmeyi hedeflediklerini belirten Şimşek, gelişmiş ekonomilerden yatırım çekmenin bilgi birikimi ve verimlilik artışı açısından önemli olduğunu vurguladı.
Büyüme ile dezenflasyon arasında bir tercih yapmadıklarını söyleyen Şimşek, uzun vadede fiyat istikrarının sürdürülebilir ve yüksek büyümenin ön koşulu olduğunu kaydetti.
Bölgede yaşanan çatışmalara ve istikrarsızlıklara rağmen iyimser olduğunu dile getiren Şimşek, Türkiye’nin Batılı müttefikleriyle ilişkilerini güçlendirdiğini ifade etti.
ABD eski Başkanı Donald Trump’ın bölgenin istikrarı için gösterdiği çabalara da değinen Şimşek, Türkiye’nin bölgesel meselelerde önemli bir arabulucu rolü üstlendiğini belirtti.
Edindiği bilgilere göre, bölgede barış ve istikrarın güçlenmesinin Türkiye için önemli fırsatlar yaratacağını vurgulayan Şimşek, ülkenin Çin’den sonraki en büyük ikinci müteahhitlik kapasitesine sahip olduğunu hatırlattı.
Şimşek, Ukrayna ve Libya gibi ülkelerin yeniden inşa süreçlerinde Türkiye’nin kritik bir rol üstlenebileceğini belirtirken, Türkiye’nin Avrupa’nın savunma ekipmanı ihtiyaçlarını da karşılayabileceğine değindi.