Uzmanlar, Afrika Büyüme ve Fırsat Yasası’nın (AGOA) sonlanmasının, kıtada milyonlarca kişinin işsiz kalmasına ve binlerce iş kolunun çökmesine neden olabileceğini dile getiriyor. Bunun yanı sıra, Washington’un Afrika’daki ekonomik etkisinin Çin, Türkiye ve Hindistan gibi rakip ülkelere kaybedilme ihtimaline dikkat çekiliyor.
AGOA, 2000 yılında ABD Kongresi tarafından yürürlüğe girmiştir ve o dönemde başkan olan Bill Clinton tarafından desteklenmiştir. Eski Başkanlar George W. Bush ve Barack Obama dönemlerinde de desteklenen bu yasa, en son 2015 yılında 10 yıl süreyle uzatılmıştır.
Mevcut haliyle yasa 30 Eylül 2025 tarihinde sona erecektir. Ancak, ABD yönetimi, Sahra Altı Afrika ülkelerine gümrüksüz erişim sağlayan AGOA programını uzatma müzakerelerini hala sürdürmektedir.
Programın geleceğine dair tartışmalar, Afrika’daki ülkelerde endişe yaratırken, uzmanlar anlaşmanın sona ermesinin özellikle tekstil, giyim ve otomotiv sektörlerinde büyük istihdam kayıplarına yol açabileceğini vurgulamaktadır.
AA muhabiri, ABD-Afrika ticaret programının sona ermesinin hem ekonomik hem de diplomatik etkilerini inceledi.
– 6 BİNDEN FAZLA ÜRÜNDE GÜMRÜKSÜZ İHRACAT TEHLİKEDE
AGOA, belirlenen ülkeler için 6 binden fazla ürün kaleminde gümrüksüz ihracat fırsatı sunmaktadır. ABD Ticaret Temsilciliği verilerine göre, program sayesinde Sahra Altı Afrika’nın ABD’ye yaptığı ihracat 2022 yılında 20 milyar doları geçmiştir.
Bu ihracatın büyük çoğunluğunu tekstil, giyim, otomotiv ve imalat ürünleri oluşturmaktadır. Programın sona ermesi durumunda, Lesotho, Esvatini ve Kenya gibi ülkelerde binlerce tekstil işçisinin işini kaybetme tehlikesi bulunuyor.
Lesotho’da tekstil ürünlerinin yaklaşık yüzde 90’ının ABD’ye ihraç edildiği göz önüne alındığında, olası kayıpların boyutu daha da belirginleşiyor. Program kapsamında doğrudan ve dolaylı olarak 1,3 milyon kişinin istihdam edildiği tahmin ediliyor.
– ÇİN, KITADAKİ ETKİSİNİ ARTTIRABİLİR
ABD Kongresi içinde bazı Demokrat ve Cumhuriyetçi üyeler AGOA’nın uzun vadeli uzatılmasını desteklerken, diğerleri programın bazı Afrika ülkeleri ile ABD’nin çıkarları arasında uyumsuzluk yaratabileceğini belirterek ihtiyatlı bir yaklaşım sergiliyor. Washington yönetimi, geçmişte insan hakları ihlalleri nedeniyle Uganda ve Nijer gibi ülkeleri programdan çıkarmıştır.
Afrika liderleri, AGOA’nın uzatılması talebinde bulunarak programın sona ermesinin hem Afrika’ya hem de ABD ekonomisine zarar verebileceğinin altını çizmektedir. Uzmanlar, programın sona ermesinin Afrika ülkelerini alternatif ticaret ortaklarına yönlendirebileceğini ve bu durumun Çin’in bölgede daha da etkili olmasına yol açabileceğini ifade ediyor.
Son yıllarda Çin, altyapı yatırımları, kredi paketleri ve koşulsuz ticaret anlaşmaları ile Afrika’nın en büyük ticaret ortaklarından biri haline gelmiştir. Sivil toplum kuruluşları, AGOA’nın sona ermesini ABD’nin Afrika’daki ekonomik nüfuzunu kaybetmesi olarak değerlendirmektedir.
Bu durumun, yalnızca kısa vadede istihdam kayıplarına yol açmakla kalmayıp, aynı zamanda Afrika’nın küresel tedarik zincirindeki konumu üzerinde de olumsuz etkiler yaratacağı vurgulanıyor. Özellikle kobalt, lityum ve platin gibi kritik madenlerin faydaları düşünüldüğünde, ABD’nin ticari bağlarını korumasının önemi daha da artmaktadır.
– “TÜRKİYE, AFRİKA İÇİN GÜÇLÜ BİR ALTERNATİF PARTNER HALİNE GELİYOR”
Türk Afrika İş Adamları Derneği (TABA) Sahra Altı Afrika Diplomatik İlişkiler Direktörü Olivia Rabearisoa, AGOA’nın sona ermesinin Afrika genelinde milyonlarca kişinin işlerini kaybetmesine yol açabileceğini belirtti. Rabearisoa, programın Afrika’da yerel üretimi desteklediğini ve binlerce insana istihdam sağladığını ifade ederek, “Anlaşmanın sona ermesi durumunda en çok tekstil ve tarım sektörleri etkilenecek” dedi.
Madagaskar gibi giyim ve tarım ürünlerine yönelik uzmanlaşmış ülkelerde gümrük vergilerinin yüzde 20’ye kadar yükselebileceğini, bunun da küçük ihracatçılar için büyük bir yük teşkil edeceğini belirtti.
Bu süreçte kadınların ve gençlerin en fazla etkilenecek gruplar arasında olduğunu vurgulayan Rabearisoa, “Afrika’da tekstil, hazır giyim ve tarım sektörlerinde binlerce kadın ve genç çalışıyor. Anlaşmanın sona ermesiyle işsizlik oranı yüksek ülkelerde birçok kadının gelir kaynağı tehdit altında kalacaktır.” ifadesini kullandı.
Rabearisoa, Afrika ülkelerinin ABD’nin olası gümrük vergileri karşısında alternatif ticaret ortakları arayabileceğine işaret etti. Kenya’nın anlaşmanın bir yıl uzatılması için müzakereler yürüttüğünü aktaran Rabearisoa, bazı diğer aktörlerin de kıta içindeki ortak pazar oluşturulması yönünde çağrılarda bulunduğunu belirtti.
Rabearisoa, “Afrika yeni ticari ortaklar arayacaktır. Kıta ülkeleri, ham madde ihracatına dönmek yerine işlenmiş ürünlerini ihraç etmeye devam etmek istiyor. Bu aşamada Çin ve Türkiye gibi ülkeler öne çıkabilir” yorumunu yaptı.
Türkiye’nin Afrika ile ticaret hacminin 40 milyar doları aştığını belirten Rabearisoa, Türkiye’nin kıtada diplomatik temsilciliklerinin sayısının da son yıllarda arttığını ifade ederek, “Türkiye hem ekonomik hem diplomatik olarak Afrika için güçlü bir alternatif partner olmaya devam ediyor” dedi.
– “TÜRK ŞİRKETLERİ OLUŞACAK BOŞLUĞU DOLDURABİLİR”
TABA Kurucusu ve Başkanı Mehmed Fatih Akbulut, ABD-Afrika ticaret programının sona ermesiyle kıtada yeni ortak arayışlarının başlayacağını belirterek Türkiye’nin bu süreçte güvenilir bir ticaret ortağı olarak öne çıkabileceğini söyledi. Akbulut, AGOA’nın sona ermesinin Afrika ülkelerini hızlı ve güvenilir partnerler bulma yoluna iteceğini belirtti.
Türkiye’nin “Afrika’ya Açılım Politikası” ve “Afrika Ortaklık Politikası” sayesinde kıta ile yakın ilişkiler geliştirdiğinin altını çizen Akbulut, bu yeni dönemde Ankara’nın önemli bir aktör olarak öne çıkacağını vurguladı.
Türk şirketlerinin özellikle tekstil, mobilya ve gıda sektörlerinde Afrika ülkelerindeki yatırımlarını artırdığına dikkat çeken Akbulut, “AGOA’nın sona ermesi halinde oluşacak istihdam boşluğunu Türk şirketleri önemli ölçüde doldurabilir” dedi. Türkiye’nin inşaat, sağlık, tekstil makineleri ve gıda işleme gibi alanlarda deneyimiyle Afrika için güvenilir bir sanayi ortağı haline geldiğini belirtti.
– ABD’NİN KITADAKİ EKONOMİK NÜFUZUNU ZAYIFLATABİLİR
Şanghay Üniversitesinden Dr. Hasan Aydın, AGOA’nın sona ermesinin kıta ülkeleri için ciddi ekonomik sonuçlar doğurabileceğine dikkat çekti. AGOA kapsamında yaklaşık 30 Afrika ülkesinin 6 binden fazla ürünü gümrüksüz olarak ABD’ye satma imkânı varken, yasanın sona ermesi ile bu durumun yok olacağını ve Afrika ihracatçılarının yüzde 10 ila 30 arasında değişen gümrük vergileriyle karşı karşıya kalabileceklerini belirtti.
Özellikle tekstil, hazır giyim, otomotiv yan sanayisi ve tarım sektörlerinde bu durumun ihracat kaybına ve istihdam sorunlarına neden olabileceği ifade ediliyor. Etiyopya örneğini de hatırlatan Aydın, AGOA’dan çıkarılan ülkelerde iş kaybı ve yabancı yatırımcıların çekilmesinin somut şekilde görüldüğünü belirtti.
Aydın, Güney Afrika’daki otomotiv, tarım ve maden sektörleri ile Kenya ve Lesoto’daki tekstil ve hazır giyim sektörlerinin de benzer risklerle karşı karşıya olduğunu vurguladı. AGOA’nın sona ermesinin ABD’nin Afrika’daki ekonomik nüfuzunu zayıflatacağını belirterek, “Bu durum ekonomik sonuçlarla kalmayacak, jeopolitik etkileri de olacak. ABD’nin kıtadaki ‘güvenilir ortak’ imajı sarsılacakken, Çin, Hindistan, Avrupa Birliği ve Türkiye gibi ülkeler öne çıkabilir.” dedi.
Aydın, Türkiye’nin ayrıca fırsatlarla dolu olduğunu, Kenya ve Lesoto gibi ülkelerin ABD pazarında daha az avantajlı olmasının, Türkiye’nin tekstil ve hazır giyim sektörlerinde Afrika pazarına girmesi için fırsatlar oluşturduğunu ifade etti. Otomotiv ve sanayi ürünlerinde güçlü ihracata sahip Güney Afrika’nın da Türkiye ile iş birliği alternatiflerine yönelebileceği belirtilirken, AGOA’nın sona ermesinin yalnızca istihdam ve ihracat kaybı değil, aynı zamanda ABD’nin Afrika’daki güvenilir ortak imajının zayıflaması ve Çin gibi rakiplerin bölgedeki ekonomik hakimiyetinin artmasına yol açabileceğini vurgulamaktadır.
Aydın, ABD’nin Afrika ülkeleriyle çeyrek asırdır süren ekonomik bağlarını güçlendiren anlaşmanın sona ermesinin ardından oluşacak ticaret açığını ikili ticaret anlaşmaları ile kapatmaya çalışabileceğini sözlerine ekledi.