Paris’teki Louvre Müzesi’nde gerçekleşen ve sadece sekiz dakika süren cesur bir soygunla sekiz paha biçilemez mücevher kayboldu. Mücevherlerin akıbeti belirsizliğini korurken, uzmanlar bu değerli parçaların belki de çoktan eritilip bölündüğüne dair uyarılarda bulunuyor. Bu nedenle, Fransız polisi özel bir birim oluşturarak hırsızların izini sürmeye başladı.
Müze içerisindeki soygun, gündüz vaktinde gerçekleşti ve hırsızlar, sekiz değerli parçayı aldıktan sonra kaçmak için scooter kullandı. Hollandalı sanat dedektifi Arthur Brand, BBC’ye verdiği mülakatta çalınan mücevherlerin “çoktan gitmiş” olduğuna ve büyük olasılıkla birçok parçaya ayrıldıklarına dikkat çekti. Ayrıca, uzmanlar bu parçaların gerçek değerinin çok altında fiyatlarla satılma ihtimalinin yüksek olduğunu belirtiyor.
SOYGUNUN PROFESYONELLİĞİ
Brand, soygunu gerçekleştiren grubun profesyonel olduğunu vurguluyor. Louvre gibi yüksek güvenlik önlemleri alınmış bir müzeden bu hızda içeri girebilmek, bu tür suçların tecrübeli bireyler tarafından gerçekleştirildiğine işaret ediyor.
“Sıradan bir kişinin ‘Hırsız olacağım, Louvre’dan başlayacağım’ şeklinde düşünmeyeceği aşikâr. Bu, onların ilk soygunu değil. Daha önce benzer suçlar işlemişler ve bu nedenle kendilerine güvenleri artmış.” ifadesini kullandı.
ÖZEL BİR İNCELEME EKİBİ
Bu profesyonellik derecesi, olaya özel yüksek profilli soygunları çözme konusunda başarılı bir birimin görevlendirilmesine sebep oldu. Yetkililer, soygunun organize bir suç ağıyla bağlantılı olabileceğini düşünüyorlar.
Brand, bu durumun fail bireylerin sabıka kayıtlarının olabileceğini ve polis tarafından tanınabileceğini düşündürüyor. Polis, olay yerinde terk edilmiş bir yelek ve ekipmanın detaylı incelemeye alındığını duyurdu. Brand’e göre, hırsızların yakalanması için en büyük şansDNA analizi olabilir.
SİPARİŞLE HIRSIZLIK İHTİMALİ
Paris Savcısı Laure Beccuau, bu tür organize suç gruplarının genelde ya bir sponsorun çıkarları doğrultusunda hareket ettiğini ya da kara para aklama amacıyla değerli taşları elde etme çabası içinde olduklarını belirtiyor. Brand ise çalınan mücevherlerin bütün halde satılmasının mümkün olmadığını düşündüğünden, sipariş üzerine hırsızlık yapıldığı ve paraların özel koleksiyonerlere ulaşmasının yalnızca filmlerde rastlanabilecek bir durum olduğunu aktarıyor.
“Kimse bu kadar sıcak bir parçayı almak istemez,” açıklamasında bulunan Brand, bu mücevherlerin tanınabilirliğinin ve risklerinin yüksek olduğunu ifade etti.
TAHMİNİ DEĞER 10 MİLYON STERLİN
Brand, çalınan mücevherlerin büyük olasılıkla parçalanacağını, altın ve gümüşün eritileceğini ve değerli taşların daha küçük parçalara ayrılarak Louvre soygunu ile ilişkilendirilemeyecek hale getirileceğini öngörüyor. Takı tarihçisi Carol Woolton, hırsızların “en gözde taşları titizlikle seçtiğini” ifade ediyor.
Woolton, İmparatoriçe Eugenie’ye ait taçta yer alan küçük taşların bu parçayı “dokunulamayacak kadar tehlikeli” hale getirdiğini belirtiyor. Bu durum, tacın soygun sırasında düşürülmüş olmasını ve yetkililer tarafından bulunmuş olmasını açıklıyor.
Uzmanlar, çalınan tacın yüksek değere sahip doğal inciler içerdiğini vurguluyor. Elde edilen mücevherlerin “paha biçilemez” olarak tanımlanmasına rağmen, Woolton bu parçaların gerçek değerinin çok daha altında bir fiyatla satılabileceğini düşünüyor.
HIRSIZLAR MÜCEVHERLERDEN NE KADAR KAZANABİLİR?
Peki, soygun sonrası ortaya çıkan parçalar ne kadar değere sahip olabilir? Brand, parçaların haline getirilmiş durumda “birkaç milyon sterlin” değerinde olabileceğini öne sürüyor. Çalınan altın ve taşların toplam değeri 10 milyon sterline kadar ulaşabilir, diyor çevrim içi mücevher şirketi 77 Diamonds’ın yöneticisi Tobias Kormind.
Kormind, BBC’ye yaptığı açıklamada hırsızların taşları elde edebilmek için yetenekli bir uzmana ve büyük, tanınabilir taşları yeniden şekillendirmek için profesyonel bir elmas kesicisine ihtiyaç duyacaklarını ifade etti. Küçük ve tanımlanması kolay taşların ise hemen satılması mümkün olabileceği aktarıldı. Ancak, tüm taşların tam değerini belirlemenin güç olduğunu belirten Kormind, büyük taşların her birinin yaklaşık 500 bin sterlin değerinde olabileceğini vurguladı.
UMUTLAR AZALIYOR
Çalınan parçaların bir gün tekrar bütün halde bulunabileceğine dair umutlar sürse de her geçen gün bu umutlar azalıyor. Londra’daki Victoria & Albert Müzesi’nde 1948 yılında kaybolan bir mücevherin uzun yıllar sonra bir açık artırmada yeniden ortaya çıkması, bu durumun bir örneği olarak gösterilebilir.