İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan 579 sayfalık iddianamede, şüpheli Rıza Akpolat’ın belirtilen mal varlığı ve bu varlıkları elde etme yöntemleri üzerine hukuki değerlendirmeler yapıldı.
İddianamede yer alan bilgilere göre, şüpheli Fahri Aksoy’un 2019 yerel seçimleri öncesinde ve sonrasında Beşiktaş Belediyesinde ihale alabilmek veya ihale süreçlerine müdahil olabilmek amacıyla, Rıza Akpolat’a rüşvet olarak araç verdiği ifade edildi.
Aksoy’un arka plandaki ortağı olarak nitelendirilen şüpheli Bektaş Yıldız ile ilgili süreçte, işlerinin kötüye gitmesi üzerine Aksoy’un, Akpolat ve Alican Abacı’yı tehdit ederek araç bedellerini talep ettiği aktarılmaktadır. İddianamede, Aksoy ve Yıldız tarafından Akpolat’a toplamda üç aracın rüşvet olarak verildiği belirtiliyor.
Bu duruma şahit olan örgüt lideri Aziz İhsan Aktaş’ın, Akpolat, Aksoy ve Yıldız arasındaki finansal sorunların çözülmesi için 7 milyon 500 bin lira ödediği ifade edilmiştir.
İddianamede bu gelişme şöyle aktarılmıştır:
“Suç örgütü lideri Aziz İhsan Aktaş, Fahri Aksoy ile Rıza Akpolat arasında araç alımına dair yaşanan tartışmalar sırasında Alican Abacı’nın kendisinden para talep etmesi üzerine, şüpheli Alican’a 25 Şubat 2021’de 7 milyon 500 bin lira para teslim etmiştir. Bu paranın, belediyeden alınan işlerin devamı ve yeni ihaleler almak amacıyla rüşvet olarak verildiği, ayrıca Alican Abacı’nın da bu rüşvet olayına aracılık ettiği anlaşılmaktadır.” denilmektedir.
İddianamede, şüpheli Akpolat’ın sahibi olduğu Emza Akaryakıt Yapı İnşaat Tic. Ltd. Şti’ye kayıtlı iki tamir aracını, Aktaş’ın liderlik ettiği suç örgütüne ait şirketlere sattığına dair bilgiye ulaşıldığı belirtilmiştir.
“AKPOLAT’IN ŞİRKETİ ÜZERİNE KAYITLI İKİ ARACI İKİ KATI FİYATA SUÇ ÖRGÜTÜNE SATTI” İDDİASI
Akpolat’ın çalışanı Taner Çukadar’ın iki kez beyan vermesi üzerine, ilk beyanından farklı şekilde ikinci kez ifade verdiği kaydedilmiştir. Çukadar’dan alınan bilgilere göre:
“Rıza Akpolat bir gün bana, ‘İki arabayı da sat.’ dedi. Galericilik yapan bir arkadaşım Taner G. ile görüştüm. Arabalardan birinin 5 milyon 500 bin lira, diğerinin ise 2 milyon ile 2 milyon 100 bin lira edebileceğini söyledi. Rıza Akpolat’a ilettim. Kabul etmedi, araçların daha yüksek bir fiyata satılacağını ifade etti. Sonraki günlerde Alican Abacı’yı yanına çağırıp ‘Aziz ile görüş, iki arabayı 15 milyon liraya satın alsın.’ dedi. Alican bu konuda endişeliydi ve olayı bana anlattı. Bir gün Alican beni odasına çağırdı. Gittiğimde Aziz İhsan Aktaş odada oturuyordu. Aktaş, araçlardan birini 9 milyon 500 bin liraya, diğerini ise 5 milyon 500 bin liraya alacağını bana söyledi. Aziz İhsan Aktaş bana İbrahim B. isimli birinin telefon numarasını verdi. Bu kişi ile iletişime geçtim ve araçların devrini gerçekleştirdim.”
İddianameye göre, Aktaş ve Taner Çukadar’ın ifadeleri değerlendirildiğinde, Akpolat’ın kasko değeri yaklaşık 9 milyon olan ancak gerçek satış fiyatı daha düşük olan iki aracını, Alican Abacı’yı kullanarak örgüt lideri Aktaş’a 15 milyon liraya satmayı başardığı ifade edilmiştir.
Ayrıca, araçlardan birinin zor satılan bir model olması ve toplamda iki aracın 7-8 milyon lira civarında bir değerde satılabileceği göz önünde bulundurulduğunda, Aktaş’ın iki katı fiyatla araç satın almasının ticari bir işlem olarak değerlendirilemeyeceği vurgulanmaktadır.
İDDİANAMEDEN: “BU ARAÇ SATIŞI GERÇEKTE RIZA AKPOLAT’IN TALEP ETTİĞİ RÜŞVETTİR”
İddianamede, “Örgüt lideri Aziz İhsan Aktaş, Beşiktaş Belediyesinde oluşturduğu sistemin zarar görmemesi için Rıza Akpolat’ın rüşvet talebini kabul etmiştir. Ticari ilişkilerin normal akışına uymayan bu araç satışı, gerçekte, Rıza Akpolat’ın talep ettiği rüşvettir. Rüşvet parasının örgüt üyesi Kıyaseddin Yağan adına kayıtlı firma hesabından, şüpheli Kıyaseddin tarafından gönderildiği göz önüne alındığında, paranın teslimatına aracılık eden kişinin, örgüt liderinin yaptığı yüksek ödemenin rüşvet olduğunu bildiği için sorumlu tutulması gerekmektedir.” denilmektedir.
Akpolat’ın suçtan elde ettiği gelirleri kendi finansal işlemlerine katmadan, kaynağından uzaklaştırarak üçüncü şahıslar üzerinden aktardığı, suc gelirinin niteliğini dönüştürerek eşinin eniştesi olan Burak Kangal üzerine mülk edindiği belirtilmiştir. Böylece, akraba aracılığıyla edinilen malvarlığı, suç geliri ile suç arasındaki bağlantıyı gizlemeye yönelik bir çaba olarak değerlendirilmiştir.
ŞÜPHELİN RÜŞVET PARALARINDAN BİR KISMINI CHP’NİN YÖNETİM KADROSUNU DİZAYNINDA KULLANDIĞI İDDİASI
İddianamede, Akpolat hakkında yapılan MASAK tespitleri ve şüpheli ile tanık beyanları bir araya getirilerek şunlar ifade edilmiştir:
“Şüpheli Rıza Akpolat, belediyenin yetki ve imkanlarını kötüye kullanarak haksız kazanç sağladığı ve imar, inşaat ruhsatı, işyeri açma, alkol ruhsatı gibi işlemlerle ilgililerden para temin ettiği, rüşvetten elde edilen kazançlarla kendisi ve akrabalarının zenginleşmesini sağladığı tespit edilmiştir. Ayrıca, CHP Genel Başkan Yardımcısı, Parti Meclisi Üyesi ve Beşiktaş Belediyesi Meclis üyelerine düzenli maddi destek sağladığı da belgelenmiştir. Olayların yanı sıra, şüphelinin topladığı rüşvet paralarının bir kısmını Cumhuriyet Halk Partisinin yönetim kadrosunun dizaynında kullandığı değerlendirilmiştir.”
İddianamede, Akpolat’ın eşi Yeşim Akpolat ile ilişkisi süresince hem eşine hem de eşinin kardeşleri Kazım Gökhan Yankılıç, Çiğdem Yankılıç Kangal ve Burak Kangal’a maddi menfaat sağladığı, MASAK verileri incelendiğinde bu kişilerin hesaplarına giren ve çıkan para miktarlarının 2022’den sonra artış gösterdiği, tatil ve dolaylı yoldan kazanç sağladığı belirtilmiştir.
Bu malvarlıklarının alımı sırasında parayı teslim eden kişiler ve teslimat yönteminin dikkate alındığında, şüphelilerin paranın kaynağını bildikleri ve Rıza Akpolat’ın suçtan elde ettiği gelirleri yönettikleri ifade edilmiştir. İddianamede, “Rıza Akpolat tutuklandıktan sonra dahi, belediyedeki sistemine devam etmiş, Emirhan Akçadağ ve Taner Çukadar’ın tutuklu olmaları nedeniyle yerlerine Mehmet Ataş gelmiştir. Suç gelirleri ile toplanan haksız kazançla, Yeşim Akpolat ve Rıza Akpolat’ın aile üyelerine maddi destek sağlandığı görülmüştür.” ifadesine yer verilmiştir.
İddianamede, Akpolat’ın suçtan elde ettiği gelirlerle İstanbul’un lüks projelerinden biri olan Acarkent’te bir taşınmazı 23 Aralık 2024’te 5 milyon 250 bin dolara, Burak Kangal üzerine satın aldığı ve bu işlemde şüpheli Çağdaş Yıldız’ın aracılık ettiği kaydedilmiştir. Yıldız, her ne kadar komisyon aldığını iddia etse de, bu taşınmazların Akpolat’a ait olduğu ve Akpolat’ın arkadaş ve akrabalarının haksız kazancını akladığını bildiği ifade edilmektedir.