Sabah gazetesinde yer alan haberlere göre, Çankaya Belediyesi’nin resmi web sitesinde bulunan Kadın ve Aile Hizmetleri Müdürlüğü’nün görev tanımı, Türk toplumunun geleneksel değerleri ve aile yapısıyla çelişen ifadelerle doldurulmuş bir biçimde karşımıza çıkıyor.
Müdürlüğün sorumluluk alanında yer alan maddeler, belediyenin asli görevlerinden uzaklaşarak LGBT ideolojisinin yaygınlaştırılması ve “toplumsal cinsiyet eşitliği” adı altında radikal bir sosyal mühendislik projesinin uygulandığını gözler önüne seriyor.
Görev tanımında geçen, “Toplumsal cinsiyet eşitliği bakış açısının, belediyenin tüm hizmet, faaliyet, plan, proje ve çalışmalarına yerleştirilmesi” ifadesi, belediyenin tüm hizmet anlayışının bu tartışmalı ideolojiye göre şekillendiğini gösteriyor. Daha da endişe verici bir şekilde, “Cinsel yönelim ve toplumsal cinsiyet kimliği kaynaklı ayrımcılıkla mücadele için çalışmalar yürütmek” maddesiyle, toplumsal kabul görmeyen cinsel kimliklere yönelik bir pozitif ayrımcılık politikası izlendiği anlaşılmıştır.
Belediye, “Kadın ve diğer cinsiyet yönelimlerle ilgili özel tarihlerde farkındalık çalışmaları yapmak” taahhüdüyle, kamu kaynaklarını toplumda “sapkınlık” olarak nitelendirilen eğilimlerin meşrulaştırılması ve kutlanması için kullanıyor. Bu durum, CHP zihniyetinin Türk aile yapısını zayıflatma ve milli-manevi değerleri aşındırma amacını güttüğünü açık bir şekilde ortaya koyuyor.
SKANDAL BİLDİRİYE İMZA ATMIŞTI
Çankaya Belediye Başkanı Hüseyin Can Güner’in bu konudaki duruşu daha önce belirginleşmişti. Güner, 2024 yılında ODTÜ’de LGBTİQ+ bayraklarıyla eylem yapan öğrencilere belediye olanaklarıyla sıcak içecek ve atıştırmalık sunarak ideolojik tavrını net bir şekilde ortaya koymuştu. Ayrıca, Türkiye genelindeki barolara bağlı avukatların yayınladığı “LGBTİQ+ Onur Haftası” gibi içeriklerde “LGBTİQ+ Hakları İnsan Haklarıdır” başlıklı ortak bir bildiriyi avukat sıfatıyla imzaladığı da tespit edilmiştir.


