Hac ve umre işlemleriyle ilgili alınan kararlar üzerine Diyanet İşleri Başkanlığı’nda açıklamalarda bulunan kurul üyeleri, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Nadir Alpaslan ve Sağlık Bakan Yardımcısı Şuayıp Birinci, 2026 yılı için hac sürecini değerlendirdi.
Diyanet İşleri Başkanı’nın başkanlığında, Dışişleri, Hazine ve Maliye, İçişleri, Kültür ve Turizm, Sağlık, Ticaret, Ulaştırma ve Altyapı bakanlıkları ile Türkiye Seyahat Acentaları Birliği temsilcilerinin yer aldığı Bakanlıklararası Hac ve Umre Kurulu’nun, hac ve umre ile ilgili en üst karar alma organı olduğu hatırlatıldı. Kurul, bu yıl 4’üncü kez toplandı ve hac ile ilgili önemli kararları gündeme getirdi.
Kurul, hacı adaylarının belirlenme yönteminden hac mevsimi takvimine, konaklama seçeneklerinden giriş-çıkış noktalarına kadar birçok konuyu ele alarak kararlarını uygulamaya koymuştur. Hac kura tarihinin de belirlendiğini ifade eden Karaca, “2026 hac kurası, 5 Kasım Çarşamba günü saat 10.30’da, Diyanet İşleri Başkanlığı 15 Temmuz Milli İrade Şehit Ali Alıtkan Konferans Salonu’nda yapılacaktır. Noter ve basın huzurunda dijital ortamda gerçekleştirilecek kura, vatandaşlarımız tarafından canlı olarak takip edilebilecektir” dedi.
Hac kurasına katılacak vatandaşlar hakkında ise 1 milyon 799 bin 835 kişinin ön kayıt yaptırdığı bilgisi verildi. Bu rakamın içinde 1 milyon 615 bin 44 kişinin kaydını güncellediği, 184 bin 791 kişinin ise ilk kez ön kayıt yaptırdığı yer aldı.
“HAC VİZESİ DIŞINDA BİR YÖNTEME GİRİLMEMELİ”
Diyanet İşleri Başkanlığı’ndaki toplantıda, Bakanlıklararası Hac ve Umre Kurulu Üyesi Nadir Alpaslan, hacca gitmek için Suudi Arabistan’ın Türkiye’ye sağladığı kota ile kurayla katılım sağlanması gerektiğini vurguladı. Bu kotanın her yıl yaklaşık 85 bin kişinin kutsal topraklara gitmesini sağlarken, 2 milyona yakın kişinin ise bu imkandan mahrum kaldığını belirtti.
Alpaslan, hac vizesi olmadan Suudi Arabistan’a gidişin yasak olduğunu, bu duruma uymayanların çeşitli yasal yaptırımlara maruz kalabileceğini ifade etti. 2024’te belirli sorunlar yaşayan kişilerin, dava yoluyla sıkıntı yaşadıklarını da vurguladı. Suudi Arabistan yetkilileri, hac vizesi olmayanların kutsal topraklara girişine izin vermeyeceklerini sürekli olarak dile getirmektedir.
Bu nedenle, hac ibadetinde resmi yöntemleri tercih etmeyenlerin mağdur olma ihtimali bulunduğunu söyleyen Alpaslan, “2026 yılında hac vizesi dışında bir yöntemle Suudi Arabistan’a gidenler, hac yapma imkanı bulamayacaktır” uyarısında bulundu.
“HACI ADAYLARIMIZIN PROBLEM YAŞAMAMASI İÇİN GEREKLİ TEDBİRLERİ ALMIŞ DURUMDAYIZ”
Sağlık Bakan Yardımcısı Şuayıp Birinci, hacı adayları için sağlıkla alakalı belli kriterlerin belirtildiğini aktardı. Suudi Arabistan’ın, salgın hastalıklara karşı alınacak sağlık tedbirlerini öncelikli olarak kendilerinden talep ettiğini belirten Birinci, aşı uygulamalarına dair mevcut düzenlemelere de değindi.
2026 hac dönemi için hazırlıkların tamamlandığını ve hacı adaylarının sağlık durumu ile ilgili veri paylaşımının yapılacağını açıkladı. “Sağlık durum belgeleri yeterli olmayanlar için hac vizesi zorunludur. Hacı adaylarımızın sağlık verilerini Hac Bakanlığı sistemine yükleyeceğiz. Bu konuda gerekli önlemleri aldık ve hacı adaylarının herhangi bir sorun yaşamaması için çalışmalara devam ediyoruz” dedi.


