İstanbul Ticaret Üniversitesi Ahi Çelebi Kampüsü Konferans Salonu, Küresel Sumud Filosu Türkiye Koordinatörü Dr. Hüseyin Durmaz’ın moderatörlüğünde gerçekleştirilen etkinliğe ev sahipliği yaptı. Etkinlikte, Küresel Sumud Filosu aktivistleri kişisel tanıklıklarını paylaştı.
Gazeteci yazar Ersin Çelik, yolculuğunda yaşadıklarını üniversite öğrencilerine aktarmanın önemine vurgu yaptı. Çelik, Türkiye’de Filistin ve Gazze bilincinin 7 Ekim 2023’ten önce mevcut olduğunu, ancak dünya kamuoyunun bu meselenin ciddiyetini bu tarihten sonra kavradığını dile getirdi.
Çelik, Gazze’de yaşanan soykırımın duyurulması ve ablukanın sona erdirilmesi amacıyla bu harekete katıldığını ifade ederek, şu açıklamalarda bulundu:
“Sumud, dünya vicdanının başvurması gereken son yöntemdir. Sumud Filosu’nu organize eden Gazze’nin kendisidir. Devletlerin ve uluslararası hukuk mercilerinin hiçbir şekilde bir refleks göstermemesi karşısında insanlık harekete geçmiştir. Sumud Filosu’nun çok zor ve meşakkatli bir süreç olduğunu, gazeteci kimliğimle edindiğim deneyimlerle gördüm.”
Çelik, Gazze’deki soykırımın dünyaya duyurulmasında belirli eşiklerin aşılması gerektiğine dikkat çekti ve filonun temel amacının yaşananları tüm dünyaya aktarmak olduğunu vurguladı.
Avukat Gülden Sönmez, aktivizmin Türkçede “eylemlilik” anlamına geldiğine dikkat çekerek, bir insanın eylemlilik olmadan düşünülemeyeceğini belirtti.
Sönmez, Gazze’de meydana gelen olayların dünyanın gözleri önünde yaşandığını ve canlı yayınlarla takip edildiğini belirterek, şu ifadeleri kullandı:
“Tüm bu olaylarla karşı karşıya kalmışken geride durmayı kabul etmiyoruz. Olan bitene karşı bir figüran olarak yaşamak yerine, düşüncelerimizi ve inancımızı hayata geçirmek istiyoruz. Sumud Filosu, son dönemlerin en etkili aktivizm hareketlerinden biri olarak değerlendiriliyor. Ablukayı kırma veya denizden insani yardım koridoru açma fikri, aslında bir hukuksuzluğu sona erdirme amacını taşımaktadır. Gazze halkının onurlu bir yaşam hakkı vardır ve o insanlar yardım beklemeden yaşama hakkına sahiptir.”
“GAZZE HALKININ KOLAY KOLAY YENİLMESİ MÜMKÜN DEĞİL”
Aktivist Sena Polat, son iki yılını Gazzeli gazetecilerle birlikte geçirerek bu deneyimleri edindiğini ifade etti. “İsrail ilk ateşkeste 250 kişi öldürdü. Bu kişilerin arasında çok yakın bir arkadaşım da vardı. Olayın ardından sosyal medyada gördüğümde, duygu yoğunluğu içinde kalırken bir yandan da kendi hayatıma dönüyordum. Bu şiddeti içselleştirmiş bir durumda bulunuyordum. Bir şeyler yapmam gerektiğini hissettim.” diyerek hislerini açıkladı.
Polat, herkesin bir sorumluluğu olduğuna inandığını belirterek sözlerini şöyle sürdürdü:
“Gazzelilere yapacağımız her eylemi, onların yardımına yönelik değil, kendimizle Allah arasında bir sorumluluk olarak değerlendirmeliyiz. Gazzelilerin İsraillilerden farkını düşündüğümde iki şey görüyorum: onur ve direnç. Gazze halkı hayata çok bağlı, ölümden de korkmayan bir topluluktur. Bu birleşim herkesin başına gelmeyen bir durumdur. İsrail tarafında ise ölümden korkan bir halk var. Dolayısıyla Gazze halkının kolayca yenilmesi mümkünü yok; ancak bu durum, üzerimizdeki sorumluluğu azaltmıyor.”
Aktivist Muhammet Fatih Sinan, insanlığa katkıda bulunmak amacıyla filoya katıldığını belirterek, “Dünyada bir uyanış, diriliş ve direniş gerçekleşti. Artık dünyanın her yerinde, inancı ve görüşü ne olursa olsun, Siyonizm karşıtı olmak bir değer haline geldi. Bu, sadece Filistin desteklemek değil, Siyonizm karşıtı duruş sergilemek demektir.” şeklinde konuştu.
Sinan, dünyanın 7 Ekim 2023 öncesi ve sonrası olarak ikiye ayrılacağına inandığını dile getirerek, vicdan sahibi insanların, İsrail’in Gazze’de gerçekleştirdiği soykırıma dur diyebilecek olanlar olduğunu ifade etti.
Etkinlikte Küresel Sumud Filosu’nun hikayesini anlatan bir belgesel gösterimi de gerçekleştirildi. İstanbul Ticaret Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Dr. İsrafil Kuralay ile İstanbul Ticaret Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necip Şimşek’in açılış konuşmalarının ardından, çini sanatçısı Gülizar Çevik’in eserlerinden oluşan serginin de açılışı yapıldı.


