Anadolu 2. Çocuk Ağır Ceza Mahkemesi tarafından hazırlanan gerekçeli kararda, B.B. ve U.B’nin öldürme niyetini ne zaman belirledikleri ve bu niyet doğrultusunda hazırlıklara ne zaman başladıklarının kesin olarak teşhis edilemediği ifade edildi.
Kararda, B.B. ve U.B. ile maktul arasındaki ilk karşılaşma ile öldürme eylemi arasında yalnızca 10-15 dakikalık bir süre olduğuna dikkat çekildi. Bu durum göz önüne alındığında, B.B. ve U.B’nin suçun icra aşamasına geçmeden önce mantıklı bir süre geçtiği ve buna rağmen eylemlerine kararlı bir şekilde devam ettiklerinin kabul edilemeyeceği vurgulandı. Bu sebepten dolayı, “tasarlayarak öldürme” nitelikli eylem ile ilgili cezanın uygulanmadığı kaydedildi.
B.B. tarafından gerçekleştirilen bıçaklı saldırıdaki darbe sayılarına ya da U.B’nin düşen maktule tekme atarak sürece katılmasının, tek başına canavarca bir hisle hareket ettiğini kanıtlamadığı ifade edildi. Gerekçeli kararda, canavarca his durumunun geçerli olabilmesi için psikolojik bir olgunluk gereğine işaret edildi ve B.B. ile U.B’nin bu nitelikte bir his ile hareket ettiklerine dair yeterli kanıt olmadığı belirtildi.
Kararda haksız tahrik hükümlerinin uygulanması talep edilmiş olsa da, tanık beyanları ile suça sürüklenen B.B. ve U.B’nin ifadelerinin çelişkili olması nedeniyle, mağdurun ilk haksız harekette bulunup bulunmadığının tespit edilemediği ifade edildi. Bu nedenle suçun haksız tahrik altında işlendiği sonucuna varılamadığı belirtildi.
Elde edilen verilere göre, yasaların çocukların gelişimlerini tamamlamamış olmaları dolayısıyla yetişkinlerden farklı ceza miktarlarının belirlemesine olanak tanıdığı hatırlatıldı. B.B. ve U.B’nin 15 yaşını doldurmuş oldukları fakat kendi yaş grubundaki bireylere göre suç ve eylem konusunda daha bilinçli oldukları göz önünde bulunduruldu. B.B’nin U.B’ye cezaevinden gönderdiği bir mektuptaki “Ama kimseye de kendini ezdirme, kimseyi de ezme. Düzenini kur baba orada. Benim burada düzenim var.” sözleri de bu bilinç düzeyini göstermekteydi. Böylelikle, her iki sanığın 24’er yıl hapis cezasıyla yargılandığı ifade edildi.
Kararda, B.B. ve U.B’nin eylemden sonra pişmanlık gösterdiğine dair her hangi bir tutum ve davranışlarının gözlemlenmediği, metro kamera kaydında B.B’nin eylemi arkadaşlarına aktarma şekli ve cezaevinde gönderdiği mektup dikkate alındığında cezada indirim yapılmadığı belirtildi.
M.A.D. VE A.Ö. HAKKINDA VERİLEN BERAAT KARARININ GEREKÇESİ
Kararda, M.A.D. ve A.Ö’nün eyleme yardım etme suretiyle cezalandırılmaları talebinin bulunmasına rağmen, tanıklardan bu konuda herhangi bir görgü tanıklığının olmadığı ifade edildi.
Dava kapsamında, M.A.D. ve A.Ö’nin maktul ile geçmişe dayanan tanışıklıklarının ve husumetlerinin olmadığı ortaya konuldu. Bu durum, maktulün ailesi ile M.A.D. ve A.Ö’nün ifadeleri ve incelenen belge ve kayıtlar ile belirlendi.
Kararda, “İncelenen dijital materyaller ve iletişim belgeleri göz önünde bulundurulduğunda, suça sürüklenen çocuklar B.B. ve U.B. ile olay öncesinde aralarında hiçbir yazışmanın olmadığı ve suçla bağlantılı başka bir iletişim kaydına rastlanmadığı anlaşılmaktadır. M.A.D. ve A.Ö’nün olayla ilgili yazışmalarının olmaması ve görüntü kayıtlarında aralarındaki konuşmaların tespit edilememesi nedeniyle, eyleme iştirak ettiklerine dair kesin bir kanıt elde edilememiştir.” denildi.
Bunun yanı sıra, M.A.D. ve A.Ö’nün olay anında pazar yerinde bulunmaları ya da olay sonrasında B.B. ve U.B ile aynı metrobüste yer almaları yalnızca suça iştirak ettiklerini göstermeye yetmeyecek. M.A.D.’nin suçta kullanılan bıçağın teminini kolaylaştırdığı yönündeki iddia da görüntü kayıtlarıyla desteklenmediği için geçerlilik taşımamaktadır.
Gerekçeli kararda, bilirkişinin belirtilen nedenleri ve B.B.’nin bıçağı hareket ettirme biçimi değerlendirildiğinde, B.B.’nin bıçaktan yararlanma ya da saklama anında M.A.D.’nin bilgisinin bulunduğuna dair ulaşılabilir, kesin ve inandırıcı bir kanıya ulaşılamadığı kaydedildi.
M.A.D. ve A.Ö’nün, B.B. ve U.B’ye destek vererek suç işleme iradelerini cesaretlendirdikleri yönündeki iddiaların da iç dünyalarının yorumlanmasını zorlaştırdığı ve yeterli maddi delil olmadan bu suçlamaların geçerli kabul edilemeyeceği ifade edildi.
Sonuç olarak, M.A.D. ve A.Ö’nün suç işleme iradelerini etkileyen bir destek sağladıkları iddiasının somut delillerle kanıtlanmadığı ve bu nedenle beraatlerine karar verildiği açıklandı.
DAVANIN GEÇMİŞİ
Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, 24 Ocak tarihinde Mattia Ahmet Minguzzi’nin kaykay malzemesi almak için arkadaşlarıyla Kadıköy Hasanpaşa’daki tarihi salı pazarında bulunduğu ve burada U.B. ve B.B. ile karşılaştığı bilgisi yer aldı. İddianamede, B.B.’nin Minguzzi’yi ittiği, sonrasında tekrar karşısına çıkarak ona yumruk attığı ve elindeki bıçakla Minguzzi’yi çeşitli yerlerinden yaraladığı belirtildi.
U.B’nin de yere düşen Minguzzi’ye tekme attığı, çevredeki vatandaşların müdahalesi sonrasında B.B. ve U.B’nin olay yerinden kaçtığı ifade edildi. Hastaneye kaldırılan Minguzzi, 17 gün boyunca tedavi gördükten sonra 9 Şubat’ta hayatını kaybetmişti. Adli Tıp Kurumu tarafından hazırlanan otopsi raporunda ise Minguzzi’nin ölüm nedeninin kesici alet yarasına bağlı iç organ yaralanması olduğu ortaya konmuştu.
İddianamede, her iki sanığın “çocuğa karşı kasten öldürme” suçundan 18’er yıldan 24’er yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılmaları talep edilmiş, M.A.D. ve A.Ö hakkında da “çocuğu kasten öldürmek suçuna yardım”dan 15’er yıldan 20’şer yıla kadar hapis cezası istemiyle ayrı bir iddianame hazırlanmıştı.
MAHKEMENİN KARARI
Davanın görüldüğü Anadolu 2. Çocuk Ağır Ceza Mahkemesi, B.B. ve U.B’yi “çocuğa karşı kasten öldürme” suçundan 24’er yıl hapis cezasına çarptırdı. Ceza konusunda indirim yapılmayan mahkeme, sanıkların tutukluluk halinin devamına karar verdi.
Mahkeme, M.A.D. ve A.Ö hakkında “çocuğu kasten öldürmek suçuna yardım” nedeniyle beraat kararı vererek tahliye etti. İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı ise, bu beraat ve tahliye kararlarının kaldırılması için İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne itirazda bulundu. Şu anda bölge adliye mahkemesinin dava dosyası üzerindeki incelemesi devam etmektedir.


