Küle, fındık sektöründeki gelişmelere dair önemli değerlendirmelerde bulundu.
Son zamanlarda sektörde yaşanan tartışmaların yalnızca ticari bir mesele değil, aynı zamanda üreticinin emeğini koruma ve adil piyasa düzenini sağlama meselesi olduğunu ifade etti. Küle, uluslararası basında yer alan Ferrero kaynaklı açıklamaların, Türkiye’deki fındık üreticileri, tüccarları ve piyasa dinamiklerinin haksız yere suçlandığını vurguladı. “Ülkemiz, ‘spekülasyon yapılan bir pazar’ gibi gösterilmeye çalışılmaktadır. Ancak 2024 yılında kurumumuz tarafından gerçekleştirilen soruşturma ve elde edilen sonuçlar, bu iddiaların tam tersini ortaya koymaktadır. Dolayısıyla bu yaklaşım, Türkiye’nin üreticisine yönelik açık bir haksızlıktır.” dedi.
Küle, bu yıl Türkiye’de fındık üretiminin iklim koşulları ve zararlılar nedeniyle önemli ölçüde azaldığını belirtti. Çiftçilerin, yaşanan verim kayıplarına rağmen özveriyle üretimi sürdürdüğünü vurgulayan Küle, “İddia edildiği gibi ortada bir ‘oyun’ yoktur. Arzın azaldığı bir sezonda, üreticinin elindeki ürünü aşamalı olarak satması son derece doğaldır. Bu, sadece Türkiye’ye özgü değil, evrensel bir piyasa kuralıdır.” şeklinde konuştu.
Ferrero’nun fındık alımını geciktirmesinin firmanın kendi tercihi olduğunu dile getiren Küle, bu durumda Türkiye’nin suçlanamayacağını ifade etti. Küle, “Şirketin yanlış stratejisinin faturasını Türkiye’ye kesmesi kabul edilemez. Rakipler erken alım yaparken, Ferrero beklemeyi tercih etmiştir.” dedi.
Küle, şirketin tercihlerinin sonuçlarını Türk çiftçisine ve kurumlarına yıkmaya çalışmasının da haksızlık olduğunu belirtti. “Dünya ölçeğindeki bir şirketin planlama hataları Türkiye’nin sorunu değildir. Eğer bir hata varsa, bunun muhasebesi kendi içinde yapılmalıdır. Türkiye’yi suçlayarak prestij devşirme çabaları yanlıştır.” diye ekledi.
Türk fındık üreticisinin ülkenin alın teri olduğunu ve doğayla mücadele ederek ülkeye değer kattığını ifade eden Küle, dünyadaki birçok çikolata ürününde Türk çiftçisinin emeğinin bulunduğunu hatırlattı. “Bu emeği küçümseyen ya da haksız ithamlarla itibarsızlaştırmaya çalışan hiçbir yaklaşım Türkiye’de karşılık bulamaz.” ifadelerini kullandı.
Küle, rekabet hukuku çerçevesinde verilen taahhütlerin net olduğunu belirterek, “Rekabet Kurulu’nun sektörle ilgili karar ve beklentileri açıktır. Hiç kimse, verdiği sözü unutarak dış basın üzerinden taahhüdünü zayıflatma girişiminde bulunmamalıdır. Türkiye’de piyasa, hukukun ve kuralların geçerliliği ile işler.” dedi. Ayrıca, Türkiye’yi bahane ederek fiyat artışı veya içerik değişikliği yapma iddialarının kabul edilemeyeceğini vurguladı.
Küle, piyasa düzeninin manipülasyona teslim edilemeyeceğini de belirterek, “Üreticinin emeği korunur. Piyasa düzeni, kimsenin keyfine göre şekillenemez. Türkiye’nin kurumlarına gölge düşürülemez.” dedi. Küle, Ferrero’nun Türkiye pazarında uzun yıllardır faaliyet gösterdiğini hatırlatarak, “Ferrero’nun taahhütlerini eksiksiz biçimde yerine getirmesi hem ticari etik hem de Türkiye kamuoyu açısından zorunludur.” şeklinde konuştu.


