Yapılan açıklamaya göre, TikTok’un raporunda Türkiye’deki sosyal medya eğlence sektöründeki canlı yayın pazarına dair önemli istatistikler sunuluyor.
Rapora göre, Türkiye’de canlı yayın pazarının büyüklüğünün 2024 yılında yaklaşık 1,6 milyar dolara çıkması bekleniyor. 2030 yılına gelindiğinde ise bu rakamın 5 milyar doları aşması öngörülüyor.
Türkiye’nin genç nüfusu, sosyal medya kullanımı ve kültürel üretim enerjisi ile canlı yayın alanında Orta Doğu, Kuzey Afrika ve Türkiye bölgesi için bir merkez olma potansiyeline sahip olduğu da vurgulanmakta.
Yayıncı ekosistemini destekleyecek teşvikler, profesyonelleşme yatırımları, üretim altyapısının güçlendirilmesi ve ortak güvenlik standartlarının (yaş doğrulama, içerik denetimi, veri şeffaflığı) oluşturulması sektör açısından büyük önem taşıyor. Bu adımların hayata geçirilmesi, Türkiye’yi sadece iç pazar büyüklüğü açısından değil, aynı zamanda bölgesel içerik üretim ve dağıtım merkezi olarak da önemli bir aktör haline getirebilir.
İZLEYİCİ SAYISI HAFTALIK 10 MİLYONU AŞTI
Raporda, Türkiye’deki haftalık izleyici sayısının yaklaşık 10,2 milyona ulaştığı ve canlı yayınları izleme oranının ise yüzde 16 seviyesine çıktığı bildiriliyor.
Türkiye’deki sosyal medya kullanıcıları ortalama günde 13 dakika canlı yayın içeriği izlerken, en yoğun izlenme saatinin 21.00 civarı olduğu belirlenmiş durumda. Canlı yayın izleyicilerinin yaklaşık yüzde 72’si 18-34 yaş arası kullanıcılar oluşturmakta. 34 yaş ve üzeri kullanıcılar ise izleyici kitlesinin yaklaşık yüzde 20-25’ini temsil ediyor.
Canlı yayın sektörünün, Türkiye’de 2030 yılına kadar 133 bin tam zamanlı ve 126 bin dolaylı istihdam yaratması bekleniyor. Geçen yıl Türkiye’nin Gayri Safi Yurt İçi Hasılası’nın (GSYİH) yüzde 0,15’i, canlı yayın sektöründen ve dolaylı etkilerden kaynaklandı.
“SOHBET TEMELLİ” YAYINLARIN ARTIŞI DİKKAT ÇEKİYOR
Küresel ölçekte yaşanan canlı yayın yükselişinde Türkiye’de de “mobil cihazlarla içerik üretiminin kolaylaşması”, “izleyiciyle anlık etkileşim kurma imkanı” ve “oyun dışı içerikler ile sohbet temelli yayınların artışı” gibi dinamikler ön planda bulunuyor.
Kullanıcılar sadece oyun içerikleriyle sınırlı kalmayıp, müzik, sohbet, spor ve eğitim gibi farklı alanlardaki içeriklere de ilgi göstermekte. Bu da canlı yayının “geçici eğlence formatı” olmanın ötesinde, “kalıcı medya tüketim alışkanlığı” haline geldiğinin bir göstergesi.
Canlı yayın ekonomisi, yalnızca izleyici davranışları veya içerik formatları ile değil, aynı zamanda çok aktörlü ekosistem yapısıyla da dikkat çekiyor. Sektör, içerik üreticileri, ajanslar, platformlar ve kullanıcılardan oluşan geniş bir değer zinciri ile faaliyet gösteriyor. Bu yapının sağladığı olanaklar sayesinde canlı yayın ekonomisi, bireysel içerik üretiminden çok daha fazlasını sunarak, ölçeklenebilir yaratıcı endüstriye dönüşüyor. Bu format, istihdam yaratımı, girişimcilik ve yaratıcı endüstrilerin büyümesini destekleyerek dijital ekonominin önemli bir unsuru haline geliyor.


