Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Brezilya’nın Belem kentinde gerçekleştirilen Birleşmiş Milletler (BM) İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi 30. Taraflar Konferansı (COP30) çerçevesindeki “COP30 Liderler Zirvesi” etkinliğinde, Liderlerin Genel Kurul Toplantısı’nın Açılış Oturumu’na katıldı.
Zirvede bir konuşma yapan Yılmaz, dünya genelinde artan jeopolitik gerginlikler, ekonomik belirsizlikler, iklim değişikliğinin etkilerindeki artış, devam eden küresel eşitsizlikler ve azalan kalkınma yardımları gibi sorunlarla karşı karşıya kalındığını vurguladı.
Bu bağlamda, Gazze gibi insani krizlerin çözümünün, insani kalkınma ve küresel adaletin sağlanması açısından büyük önem taşıdığını ifade eden Yılmaz, şunları belirtti:
“İklim değişikliği, yalnızca çevresel bir mesele olmaktan çıkmış; sürdürülebilir kalkınma hedeflerine ulaşma çabalarımızı tehdit eden karmaşık bir global sorun halini almıştır. Bu sorunun üstesinden gelmek, güçlü bir uluslararası iş birliği gerektiriyor. On yıl önce ortak umutlar ve hedefler etrafında bir araya gelmiştik. Şimdi ise bu umutları somut sonuçlar ve geleceğe dönük politikalar haline getirerek adım atma zamanıdır. ‘Bakü’den Belem’e Yol Haritası’ doğrultusunda belirlenen ‘COP29 Finans Anlaşması’nın tam ve zamanında uygulanması, ulusal enerji ve kalkınma stratejilerimizin iklim hedefleriyle uyumunu sağlamak açısından oldukça kritik önemdedir.”
“Sıfır Atık Girişimi’ni hem ulusal hem de küresel düzeyde yaygınlaştırıyoruz”
Yılmaz, Türkiye’nin tarihi sorumluluğu sınırlı olmasına rağmen, Paris Anlaşması kapsamındaki hedeflere ulaşma yönündeki kararlılığını sürdürdüğünü belirterek, “Ülkemiz, 2053 yılına kadar net sıfır emisyon hedefine ulaşma hedefiyle önemli bir yol haritası oluşturmuştur. Kısa ve uzun vadeli iklim stratejilerimizi hayata geçirerek, ana sektörlerimizde yeşil dönüşüm sürecimizi kararlılıkla devam ettiriyoruz. Bu yıl itibarıyla toplam kurulu güç içerisindeki yenilenebilir enerji payını yüzde 60’ın üzerine çıkardık. Yenilenebilir enerji payını artırırken, enerji verimliliğimizi de güçlendiriyor, sanayide düşük karbonlu teknolojiler ve döngüsel ekonomi uygulamalarını yaygınlaştırıyoruz. Demir yolu taşımacılığını öncelikli hale getiriyor, elektrikli araçlara geçişi hızlandırıyor ve Sıfır Atık Girişimi’ni hem ulusal hem de küresel düzeyde yaygınlaştırıyoruz.”
“Türkiye, COP31’e ev sahipliği adaylığını ifade etmiştir”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın New York’ta düzenlenen İklim Zirvesi’nde yaptığı açıklamalara atıfta bulunan Yılmaz, Türkiye’nin önceki Ulusal Katkı Beyanı’nda (Nationally Determined Contribution/NDC) 2030 hedefi olarak belirlediği 695 milyon ton emisyon miktarının, yeni NDC ile 2035 yılı için 643 milyon tona indirileceğini hatırlattı. Ayrıca, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin bu yıl ilk “İklim Kanunu”nu kabul edip yasalaştırdığını da aktardı.
Yılmaz, bu kanun sayesinde Emisyon Ticaret Sistemi’nin hayata geçirilmesi, Yeşil Finans Stratejisi’nin uygulanması ve Ulusal Yeşil Taksonomi’nin oluşturulması konularında çalışmaların son aşamaya geldiğini belirterek, “Türkiye, iklim gündeminin küresel ölçekte güçlendirilmesine yönelik kararlılığını ortaya koymak amacıyla COP31’e ev sahipliği adaylığını ifade etmiştir. Türkiye’nin, iklim değişikliğiyle mücadelede güney ve kuzey arasında köprü rolü üstlenmeye hazır olduğunu özellikle vurgulamak istiyorum. Herkes için daha müreffeh, dirençli ve yeşil bir dünya inşa etmek amacıyla adil, hakkaniyetli ve ortak ancak farklılaştırılmış sorumluluk ilkesi çerçevesinde yürütülecek bir iklim eylemi için Türkiye olarak uluslararası toplumla işbirliğimizi sürdürme kararlılığımızı bir kez daha ifade ediyor, hepinize teşekkür ediyorum.”


