Ankara Üniversitesi (AÜ) Fen Bilimleri Enstitüsü Astronomi ve Uzay Bilimleri Ana Bilim Dalı doktora öğrencisi Selçuk Yalçınkaya’nın yürüttüğü tez çalışması, “Süper-Dünya ve Mini-Neptün Türü Ötegezegenlerin Keşfi ve Karakterizasyonu” başlığı altında önemli bulgular ortaya koydu. Araştırma sonuçları, gök bilimi alanındaki prestijli dergilerden “Astronomy & Astrophysics”te yayımlandı.
Yalçınkaya, “TÜBİTAK 2214-A Yurt Dışı Doktora Sırası Araştırma Burs Programı” kapsamında desteklenerek Belçika’daki Liege Üniversitesinde tez çalışmalarının bir kısmını gerçekleştirdi. Şimdi ise Türkiye’de çalışmalarına devam eden Yalçınkaya, uluslararası gök bilimcilerden oluşan ekibiyle birlikte gezegen keşfinde yaygın olarak kullanılan “geçiş yöntemi”ni uygulayarak, Güneş’ten daha küçük ve soğuk olan “TOI-5799” yıldızının etrafında 2, “TOI-1743” ve “TOI-6223” yıldızlarının çevresinde ise toplamda 4 ötegezegeni ilk kez tespit etti.
AÜ Kreiken Rasathanesi (AUKR) ve Türkiye Ulusal Gözlemevi (TUG) teleskoplarından faydalanılarak gerçekleştirilen çalışmada, yaklaşık 90 ışık yılı mesafedeki “TOI-5799” yıldızının çevresinde bulunan ötegezegenlerden biri olan “TOI-5799c”, yıldızın yaşanabilir bölgesinin iç sınırında konumlandığı belirlendi.
Bu bağlamda, söz konusu ötegezegenin yaşanabilir bölgede bulunması, atmosferinin varlığı açısından James Webb Uzay Teleskobu (JWST) ile yapılacak gözlemlerle yaşam bulgularının araştırılma ihtimalini artırıyor.
“Dünya’dan yaklaşık yüzde 70 daha büyük ve karasal gezegen”
Yalçınkaya, bu çalışmada keşfettikleri ötegezegenlerin daha önce TESS Uzay Teleskobu tarafından “ötegezegen adayı” olarak belirlenmiş olduğunu belirtti. Teleskobun, 30 günlük sürelerle ötegezegen adaylarının yıldızlarında meydana gelen ışık kayıplarından yola çıkarak “geçiş sinyali” aradığını aktaran Yalçınkaya, bu sinyallerin doğruluğunu tespit etmek için farklı teleskoplarla gözlemler yaptıklarını ifade etti.
Uluslararası teleskoplarla yapılan gözlemlerine ek olarak, AUKR ve TUG’daki teleskoplarla da çalışmalarını sürdürdüğünü belirten Yalçınkaya, TÜBİTAK’tan aldığı destekle yurtdışında da projelerini gerçekleştirdiğini söyledi. Çalışmalar sonucunda “TOI-5799” yıldızında 2, “TOI-1743” ve “TOI-6223” yıldızlarında ise 1’er ötegezegen tespit ettiklerini kaydetti.
Keşfedilen gezegenlerden “TOI-6223b”, Neptün boyutunda bir gezegen olup, yıldızına çok yakın konumda bulunuyor. Bu nedenle “sıcak-Neptün” olarak adlandırılıyor. Yarıçapı Neptün’e benzerken, atmosferini incelemek gerektiği vurgulandı. Diğer gezegen olan “TOI-1743b”, Süper-Dünya kategorisinde, Dünya’dan yaklaşık yüzde 70 daha büyük ve karasal özellik gösteriyor.
“TOI-1743b” yıldızına oldukça yakın bir konumda, Dünya’nın Güneş etrafında bir turunu 365 günde tamamlarken, bu ötegezegen yalnızca 4 günde bir turunu tamamlıyor. Bu durum, gezegenin yıldızından gelen yüksek enerjili maddelerle karşılaşıp atmosferini kaybetmiş olabileceğini düşündürüyor.
“İleride atmosferi gözlenip yaşam var mı, yok mu buna bakılabilir”
Yalçınkaya, “TOI-5799” sistemi içerisinde keşfettikleri “TOI-5799b” ve “TOI-5799c” gezegenlerinin de ilginç özellikler taşıdığını belirtti. Her iki gezegenin de Dünya’dan yüzde 70 büyük olması, onları Süper-Dünya kategorisine dahil ediyor.
“TOI-5799b” gezegeni yıldızına yakın bir ölçekte yer almakta ve turunu 4 günde tamamlarken, “TOI-5799c” yıldızının yaşanabilir bölgesinde, 14 günde bir turunu tamamlıyor. “TOI-5799c”, yüzey sıcaklığının suyun sıvı halde kalabilmesine imkan tanıyacak bir konumda bulunuyor.
Ötegezegenin yüzey sıcaklığının yaklaşık 63 derece olacağı öngörülmekte; ancak atmosferdeki gazların etkilerinin belirleyici olacağı ifade ediliyor. Bu gezegen için bir atmosferin olabileceği, çeşitli gözlemlerle araştırılabilecek bir konu durumunda. Ötegezegenlerin atmosfer yapısı hakkında henüz kesin bir bilgi yok ve bu nedenle yaşam bulgularının tespit edilmesi oldukça zor. “TOI-5799c”, gelecekte yapılacak gözlemler için umut vaat eden bir aday konumunda.
Tez danışmanı Prof. Dr. Özgür Baştürk, Yalçınkaya’nın çalışmalarının uluslararası ekiple yürütülmesi gerektiğini belirterek, özellikle gözlemler için çok sayıda teleskop kullanıldığını ifade etti. Ülkeler arası iş birliğinin önemini vurgulayan Baştürk, ileride “TOI-5799c” gezegeni üzerinden yapılacak atmosfer gözlemlerinin, yaşamın var olup olmadığını tespit etmede önemli bir fırsat sunacağını dile getirdi.


