Avrupa Solunum Derneği’nin, kronik obstrüktif akciğer hastalığı (KOAH) üzerine Avrupa genelinde yürüttüğü araştırmanın Türkiye koordinatörlüğünü üstlenen Prof. Dr. Polatlı, 20 Kasım Dünya KOAH Günü dolayısıyla basın toplantısı düzenledi. Polatlı, sigara kullanımının genellikle KOAH’ın başlıca nedeni olarak bilinse de genetik ve çevresel faktörlerin de hastalığın seyrini etkilediğini belirtti.
Prof. Dr. Polatlı, nefes darlığı yaşayan bireylerin solunum fonksiyon testi yaptırmalarının önemine dikkat çekti. Dünyada KOAH’ın yeterince tanı almadığı ve tedavi edilmediği gerçekliği üzerinde duran Polatlı, “Dünyanın pek çok yerinde bu hastalık yeterince tanımlanmıyor ve dolayısıyla tedavi edilmiyor” dedi.
Türkiye’de en fazla ölüme neden olan dördüncü hastalık
İklim değişikliklerinin KOAH hastaları üzerindeki etkilerine değinen Polatlı, “Dünya genelinde kronik hastalıklar arasında ölüme en fazla neden olan üçüncü durum KOAH’tır ve Türkiye’de ise bu hastalık dördüncü sıradadır. 40 yaş üstü nüfusta yaklaşık 35 milyon kişi olduğu düşünüldüğünde, en az 3,5 milyon insanın KOAH hastası olduğu tahmin edilmektedir.” dedi. Ayrıca, bu hastaların iklim değişikliğiyle birlikte hastalığın alevlenme sıklığının artığına da işaret etti. Ani sıcaklık değişimleri, nem oranlarındaki değişiklikler ve hava kirleticilerinin artışının hastalar için büyük bir tehdit oluşturduğunu vurguladı. Polatlı, “Tedavi yapılsa bile, çevresel faktörlerden kaynaklanan kirleticilerin maruziyeti hava yollarında mikrobik olmayan iltihaplanmalara yol açmakta ve bu da daha sonrasında virüsler ve bakteriler ile mantarların dahil olmasıyla alevlenmelere yol açmaktadır.” şeklinde konuştu.
Prof. Dr. Polatlı, erken teşhisin önemine dikkati çekti
Erken teşhisin KOAH hastalığındaki kritik rolüne değinen Polatlı, zamanında tedavi uygulamalarının ölüm riskini önemli ölçüde azalttığını dile getirdi.
Aynı zamanda doğru tanı ile bu hastalığa eşlik eden diğer sağlık sorunlarının tedavi edilmesinin de iyileşmede büyük öneme sahip olduğunu belirten Polatlı, “Ancak en önemli nokta, tütün ve tütün ürünlerinden uzak durmak, hava kirliliğinden korunmak ve enfeksiyonlardan kaçınmaktır. Bu konuda ilk aşama, hastalarımızın aşılarını yaptırmasıdır” dedi.
Kronik öksürük, balgam ve nefes darlığı şikayetleri olanların, tütün ve tütün ürünlerine maruz kalanların ya da toz-duman ile çalışarak risk altında olanların bir sağlık kuruluşunda solunum fonksiyon testlerini yaptırmaları gerektiğinin altını çizen Polatlı, hastaların sağlığı için bu düzenli kontrollerin kritik olduğunu ifade etti.


