ABD Başkanı Donald Trump, Ukrayna için 28 maddeden oluşan bir barış planı hazırladı. Taslak, büyük ölçüde toprak tavizleri verileceğini ve ordunun azaltılmasını öngörüyor. Ayrıca, Donbas ve Kırım’ın “fiilen Rusya’nın parçası” olarak kabul edilmesi de planın bir parçası.
Trump’ın desteklediği bu güçlü barış planına göre, Ukrayna, doğudaki geniş arazileri Rusya’ya devretmek ve ordusunu ciddi bir şekilde küçültmek durumunda kalacak.
AFP kaynaklı bilgiye göre, Ukrayna, NATO’ya katılmama taahhüdü verecek. Ülkenin talep ettiği Batılı barış gücü birlikleri ise sıklıkla gündeme gelmesine rağmen, ülkeye konuşlandırılmayacak. Bununla birlikte, Avrupa savaş uçaklarının Polonya’da konuşlanarak, Ukrayna’nın savunmasına destek vereceği ifade ediliyor.
Bir ABD yetkilisi, taslakta Ukrayna’ya sağlanan güçlü güvenlik garantilerine dikkat çekerek, bu garantilerin ABD ve Avrupalı müttefikleri Ukrayna’ya yönelik saldırılara karşı harekete geçireceğini dile getirdi.
Bu plan çerçevesinde Rusya’nın yeniden G8’e kabul edilmesi ve çeşitli yaptırımlardan muaf tutulması öngörülüyor. ABD yetkilileri, belgenin hâlâ bir “çalışma taslağı” niteliği taşıdığını belirtiyor.
KIRMIZI ÇİZGİLERİ AŞAN BARIŞ ÖNERİSİ
Sunulan teklif, 2022’deki işgal sonrasında Moskova’nın öne sürdüğü birçok talebi karşılamakta ve dolayısıyla Kiev’in daha önce belirlediği kırmızı çizgileri aşmaktadır. Ukrayna, daha önce hiçbir toprağını feda etmeyeceğini beyan etmişti.
Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski, planı “önümüzdeki günlerde” Trump ile görüşeceğini ifade ederek, bu anlaşmanın “Ukrayna’nın egemenliğine saygı gösteren onurlu bir barış” sağlaması gerektiğini vurguladı.
Beyaz Saray, planın Moskova ile birlikte açıkça hazırlandığı yönündeki iddiaları reddetti. Özel elçi Steve Witkoff ve Dışişleri Bakanı Marco Rubio’nun son bir ay içinde her iki tarafla da “sessiz diplomasi” yürüttüğünü açıkladı.
Taslağa göre Trump, İsrail ile Hamas arasında varılan Gazze ateşkesine benzer bir şekilde, süreci denetleyecek bir “barış konseyi”nin başkanlığını üstlenecek.
TOPRAK TAVİZLERİ VE ÇELİŞKİLER
Planın en kritik kısımları, Moskova’nın istekleri ile Kiev’in belirlediği kırmızı çizgiler arasındaki belirgin çelişkileri yansıtmaktadır.
Ukrayna, kısmi kontrolü altında olan Lugansk ve Donetsk bölgelerinden çekilirken, Donbas olarak bilinen endüstriyel kuşak ile 2014 yılında ilhak edilen Kırım, uluslararası toplum tarafından “fiilen Rusya’nın parçası” olarak tanınacak. Donbas’ta ayrıca askerden arındırılmış bir bölge kurulması da planlanıyor.
Rusya’nın ilhak ettiğini duyurduğu Herson ve Zaporijya bölgeleri ise mevcut cephe hattı boyunca “dondurulmuş” statüde kalacak.
Rus ordusu hali hazırda, Ukrayna’nın yaklaşık beşte birini işgal ediyor ve söz konusu bölgelerin büyük kısmı uzun süredir devam eden çatışmalardan dolayı harabe durumda.
UKRAYNA’NIN GÜVENLİĞİ NASIL SAĞLANACAK?
Kiev, Avrupa liderliği altında bir barış gücü talep ediyordu; ancak Moskova’nın bu isteğe karşı durması nedeniyle bu talep kabul görmedi. NATO’nun Ukrayna’ya asker konuşlandırmayacağı da bildirildi. Ukrayna ordusunun mevcut gücünü yaklaşık yarıya indirerek 600 bin personele düşürmesi planlanıyor.
Karşılığında Ukrayna’ya “güvenilir güvenlik garantileri” verileceği belirtilmiş, ancak bu garantilerin ne şekilde sağlanacağına dair metinde ayrıntılara yer verilmemiş. Sadece “Avrupa savaş uçaklarının” Polonya’da konuşlanacağı ifade ediliyor.
100 GÜN İÇERİSİNDE SEÇİM YAPILACAK
Ayrıca, Ukrayna’da 100 gün içerisinde seçim yapılması şartı da getirilmiş. Bu talep, Moskova’nın daha önce defalarca dile getirdiği bir madde olup, Trump bu yıl Zelenski’yi “diktatörlük” ile itham etmişti.
Taslağa göre Rusya, “küresel ekonomiye yeniden entegre edilecek” ve 2014’te Kırım’ın ilhakı sonrası birlikte çıkarıldığı G8’e geri dönecek. Eğer Rusya yeniden saldırıda bulunursa, yaptırımların “otomatik olarak” devreye gireceği ifade ediliyor.
Ancak Moskova’ya yönelik askeri sınırlamalar oldukça sınırlı tutulmuş durumda. Sadece “Rusya’nın komşu ülkelere saldırmamasının beklendiği” belirtiliyor.
Bu maddeler, planın oluşturulmasında Rusya’nın rolü olup olmadığı yönündeki tartışmaları artırdı. Üst düzey bir Ukraynalı yetkili, AFP’ye yaptığı açıklamada, “Görünüşe göre, Ruslar bu öneriyi Amerikalılara sundu ve Amerikan tarafı da bunu kabul etti.” dedi.
ABD yetkilileri ise tüm taraflarla görüşmelerin yapıldığını savunuyor. Ancak Trump’ın başkanlığa dönüşü ile birlikte Ukrayna savaşına dair tutumunun sık sık değişmesi dikkat çekiyor. Şubat ayında Zelenski ile Oval Ofis’te gerçekleştirdiği görüşmeden sonra, Alaska’daki olumlu sonuçsuz zirvenin ardından Putin’e karşı bir hayal kırıklığı yaşamıştı.


