ABD’de tarihin en uzun hükümet kapanması sona ererken, yatırımcılar açıklanmaya başlayan ekonomik verileri dikkatle izliyor.
Geçtiğimiz hafta açıklanan verilere göre, ABD’de tarım dışı istihdam eylülde 119 bin kişi artış göstererek beklentileri aştı. Ancak işsizlik oranı yüzde 4,3’ten 4,4’e yükseldi. İlk kez işsizlik maaşı başvurusu yapanların sayısı ise 15 Kasım ile sona eren haftada bir önceki haftaya göre 8 bin kişi azalarak 220 bine geriledi.
Analistler, tarım dışı istihdamdaki artışın işgücü piyasasındaki soğuma endişelerini hafiflettiğini belirtiyor. Ülkede beklenenden güçlü bir istihdam artışı gerçekleşmesi, Federal Rezerv’in 9-10 Aralık’ta yapacağı toplantı öncesinde dikkate alınacak son veriyi oluşturdu.
Öte yandan, ABD Çalışma İstatistikleri Bürosu, federal hükümetin kapalı olduğu dönemde veri toplanamadığını ve bu nedenle ekim ayına ait Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) verisinin yayımlanmayacağını açıkladı. Daha önce 10 Aralık’ta piyasaya sürülmesi planlanan kasım ayı TÜFE verisi ise 18 Aralık’ta açıklanacak.
Para politikasıyla ilgili son toplantıya ait tutanaklarda, faiz indirimleri konusunda farklı görüşlerin ortaya çıktığı görüldü. Tutanaklarda, “Komitenin aralık toplantısında en uygun politika kararına dair belirgin farklılıklar var” ifadeleri yer aldı.
Fed yetkililerinden çelişkili mesajlar belirsizliği artırıyor
Fed yetkililerinden gelen açıklamalar, tutanaklardaki ayrışmayı destekler nitelikteydi. Para piyasalarında aralık ayına yönelik faiz indirim beklentileri, Fed yetkililerinin çelişkili mesajlarının etkisiyle dalgalanmalar gösterdi ve bu durum belirsizlikleri artırdı.
Cleveland Fed Başkanı Beth Hammack, enflasyonu yüzde 2 hedefinde tutmak için ılımlı ve kısmen kısıtlayıcı bir politikaya devam edilmesi gerektiğini vurguladı. Fed Yönetim Kurulu Üyesi Michael Barr ise daha fazla faiz indiriminin temkinli bir şekilde değerlendirilmesi gerektiğini ifade etti; enflasyonun hâlâ yüzde 3 civarında seyrettiğine dikkat çekti.
Chicago Fed Başkanı Austan Goolsbee, enflasyondaki ilerlemenin duraksadığına ve bunun beklenenin tersine bir gelişme olabileceği konusunda endişelere sahiplendiğini belirtti. New York Fed Başkanı John Williams ise iş gücü piyasasında zayıflık gözlemlerinin kısmi olarak faiz oranlarının düşürülmesi için alan sağladığını ifade etti. Williams, istihdama yönelik aşağı yönlü, enflasyona yönelik ise yukarı yönlü risklerin ciddileştiğini belirtti.
Williams’ın açıklamaları sonrasında, para piyasalarındaki fiyatlamalarda Fed’in aralık ayındaki toplantısında faiz indirimine gitme olasılığı yüzde 70’in üzerine çıktı.
Fed Yönetim Kurulu Üyesi “yüksek değerleme” endişelerini dile getirdi
Fed Yönetim Kurulu Üyesi Lisa Cook, “yüksek değerleme” kaygılarına yönelik olarak finansal sistemdeki bazı riskleri vurguladı. Cook, varlık fiyatlarının tarihsel olarak yüksek seviyelerde olmasının oluşturduğu riskler konusunda, “Büyük bir düşüş yaşanma olasılığı izliyorum” değerlendirmesini yaptı.
Böyle bir düşüşün finans piyasalarında istikrarsızlığı yalnız başına işaret etmeyeceğini, ancak hızla büyüyen özel kredi piyasaları ve hazine menkul kıymetleri piyasasında yaşanan ticaretin belli riskler barındırdığını anlattı.
New York borsasında satıcılı bir seyir yaşandı
Bu gelişmeler doğrultusunda, New York borsasında geçen hafta satıcılı bir trend gözlemlendi. Haftalık olarak S&P 500 yüzde 1,95, Nasdaq endeksi yüzde 2,74 ve Dow Jones endeksi yüzde 1,91 değer kaybetti.
Kurumsal tarafta, beklenenden iyi finansal sonuçlar açıklayan Nvidia hisseleri, teknoloji hisselerine yönelik yüksek değerleme endişeleri nedeniyle yüzde 5,9 düşüşle haftayı tamamladı. Özellikle teknoloji ve yarı iletken hisselerinde satıcılı bir seyir devam etti. AMD’nin hisseleri yüzde 17,4, Palantir Technologies’in hisseleri yüzde 11, Amazon’un hisseleri yüzde 6, Intel’in hisseleri yüzde 2,9 ve Meta’nın hisseleri yüzde 2,5 değer kaybetti.
ABD’nin 10 yıllık tahvilinde güvenli varlıklara talep artarken, tahvil faizi 7 baz puan azalarak yüzde 4,07 seviyesine geriledi. Altının ons fiyatı ise haftalık yüzde 0,52 azalarak 4 bin 66 dolardan kapanırken, değerli metalde denge arayışları gözlemlendi.
Dolar endeksi haftalık yüzde 0,9’luk bir artışla 100,2 seviyesinden kapandı. Brent petrolün varil fiyatı ise haftayı yüzde 3,1 değer kaybıyla 61,9 dolardan tamamladı.
24 Kasım’da başlayacak haftada dikkat edilmesi gereken ekonomik veriler arasında, pazartesi Dallas Fed imalat endeksi, salı üretici enflasyonu ve perakende satışlar, çarşamba ise Fed’in Bej Kitap Raporu ve haftalık işsizlik maaşı başvuruları bulunuyor. Şükran Günü tatili nedeniyle New York borsası perşembe günü kapalı olacak ve cuma günü işlemler yarım gün sürecek.
Avrupa borsaları satıcılı bir seyir izledi
Avrupa borsaları da geçen hafta satıcılı bir tablo sergiledi. Önümüzdeki haftada Avrupa Merkez Bankası (ECB) Başkanı Christine Lagarde’ın konuşması ile Almanya’nın büyüme ve enflasyon verileri dikkate alınacak.
Cuma günü Almanya’nın Frankfurt kentinde gerçekleştirilen 35. Avrupa Bankacılık Kongresi’nde konuşan ECB Başkanı Lagarde, Avrupa Birliği’nin ABD’nin ticaret tarifelerinin etkisini iç engelleri azaltarak telafi edebileceğini ifade etti.
Lagarde, AB’nin ihracat odaklı ekonomik modelinin küresel ölçekteki korumacı eğilimlerle zorlandığını; bunun, ABD Başkanı Trump’ın gümrük vergilerinden, Çin’in nadir elementler üzerindeki hakimiyetine kadar uzandığını vurguladı.
ABD’nin Rusya-Ukrayna Savaşı’nı çözme çabalarını artırması, Avrupa’daki savunma sanayisi şirketlerinin hisseleri üzerinde baskı oluşturdu. Geçen hafta açıklanan verilere göre Avro Bölgesi’nde enflasyon aylık yüzde 0,2, yıllık yüzde 2,1 ve çekirdek enflasyon da yüzde 2,4 olarak gerçekleşti; bu seviyeler beklentilere paralel geldi.
Geçen hafta İngiltere’de FTSE 100 endeksi yüzde 1,64, Fransa’da CAC 40 endeksi yüzde 2,29, İtalya’da MIB 30 endeksi yüzde 3,03 ve Almanya’da DAX endeksi yüzde 3,29 değer kaybetti.
Gelecek haftanın veri takviminde çarşamba günü Avro Bölgesi’nde ECB Başkanı Lagarde’ın konuşması, Almanya’da IFO iş ortamı güven endeksi, salı günü Almanya’da büyüme, perşembe günü Avro Bölgesi’nde tüketici güven endeksi ve cuma günü Almanya’da enflasyon ve işsizlik oranı verileri yer alacak.
Asya piyasalarında satış baskısı görüldü
Asya borsalarında geçen hafta satış ağırlıklı bir seyrin hakim olduğu gözlemlendi. ABD endekslerindeki artan risk algısı, bölge piyasalarına yansıdı.
Japonya’daki mali kaygıların yanı sıra açıklanan yeni ekonomik teşvik paketi, enflasyonist baskıları artıracağına dair endişeleri de beraberinde getirdi. Japon kabinesi, 21,3 trilyon yen tutarındaki ekonomik teşvik paketini onayladı. Bu adım, yeni lider Takaiçi Sanae’nin genişleyici mali önlemler vaadinin ilk büyük pratiği oldu.
Söz konusu paket, Kovid-19 pandemisinden bu yana en büyük teşviki temsil eden 17,7 trilyon yenlik harcamalar ve 2,7 trilyon yenlik vergi indirimini kapsıyor. Takaiçi, büyümenin sürdürülebilir kamu finansmanına ulaşmalarına yardımcı olabileceğini belirtti; yeterli vergi gelirleri olmazsa paketi yeni tahvil ihracı ile finanse edeceklerini kaydetti.
Bölge genelinde izlenen makroekonomik veriler arasında Japonya’da ekim ayı Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) yıllık bazda yüzde 3 artarak beklentilere paralel gelmiştir. Ülkedeki 3. çeyrek Gayri Safi Yurt İçi Hasıla (GSYH) ise yıllık bazda yüzde 1,8 azalmıştır; bu durum ülke ekonomisinin 6 çeyrek sonra ilk kez daraldığını gözler önüne sermiştir.
Analistler, Japonya’nın büyüme verilerinin zayıf gelmesinin, ABD’nin uyguladığı gümrük tarifelerinden etkilenmesinden kaynaklandığını vurguladılar. ABD’nin Japonya’ya gümrük vergilerini eylül ayında yüzde 15 seviyesine çekmesi, 4. çeyrek büyüme verilerini olumlu etkileyebileceği öngörüsünde bulunuldu.
Ayrıca, Çin Merkez Bankası 1 yıllık kredi faiz oranını yüzde 3 ve 5 yıllık kredi faiz oranını yüzde 3,50’de sabit bıraktı.
Tüm bu gelişmelerle birlikte, haftalık bazda Çin’de Şanghay bileşik endeksi yüzde 3,90, Hong Kong’da Hang Seng endeksi yüzde 5,09, Güney Kore’de Kospi endeksi yüzde 3,95 ve Japonya’da Nikkei 225 endeksi yüzde 3,48 geriledi.
Gelecek hafta cuma günü Japonya’da işsizlik oranı, Tokyo TÜFE, perakende satışlar ve sanayi üretimi verileri açıklanacak. Pazartesi günü Japonya’da operasyonlar tatil dolayısıyla durdurulacak.
Yurt içi piyasalarda pozitif bir görünüm hakim
Yurt içinde geçen hafta ise alış ağırlıklı bir seyir öne çıktı; BIST 100 endeksi haftalık bazda yüzde 3,38 artışla 10.922,86 puandan kapanış gerçekleştirdi.
Geçtiğimiz hafta “Avrupa Ekonomik Öngörüsü 2025 Sonbahar” raporunu yayımlayan AB Komisyonu, Türkiye ekonomisinin 2023 ve 2026 yıllarında yüzde 3,4 oranında büyüyeceğini ve büyümenin 2027 yılında yüzde 4’e yükseleceğini öngördü.
Dolar/TL, haftayı önceki haftalık kapanışının yüzde 0,5 üzerinde 42,4410’dan tamamladı.
Gelecek hafta yurt içinde izlenecek veriler arasında pazartesi günü reel kesim güven endeksi, kapasite kullanımı; perşembe günü ekonomik güven endeksi, dış ticaret dengesi; ve cuma günü işsizlik oranı ile Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) finansal istikrar raporu bulunuyor.


