Avrupa Hidrojen Piyasası Birliği Hydrogen Europe Üst Yöneticisi (CEO) Jorgo Chatzimarkakis, Birleşmiş Milletler (BM) İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi 30. Taraflar Konferansı (COP30) sırasında sektördeki gelişmelere dikkat çekti. Chatzimarkakis, küresel zorluklara rağmen başarılı hidrojen projelerinin hayata geçirildiğini ifade etti.
Hidrojen pazarının büyüme potansiyeline değinen Chatzimarkakis, altyapıların yavaş gelişimi ve finansal mekanizmaların kısıtlılığının, büyümeyi hızlandırma açısından önemli engeller arasında yer aldığını belirtti.
– “TÜRKİYE, MEVCUT GAZ BORU HATLARINA DAYANAN AB ENERJİ ÇEŞİTLENDİRMESİ İÇİN ÖNEMLİ BİR ORTAK HALİNE GELEBİLİR”
Chatzimarkakis, Türkiye’nin hidrojen alanında iki hedef ve zaman çizelgesi içeren bir stratejiye sahip olduğunu aktardı.
Türkiye ile hidrojen alanında birçok işbirliği imkanının mevcut olduğunu vurgulayan Chatzimarkakis, şu şekilde devam etti:
“Bu strateji, sanayi, teknoloji, standart geliştirme, sertifikasyon, tedarik zincirleri ve ticaret fırsatları gibi farklı alanlarda uluslararası işbirliğini öngörmektedir. Ayrıca, özellikle Avrupa pazarına daha fazla yeşil hidrojen veya amonyak ihracatı yapılabileceği düşünülmektedir. Hidrojen, Türkiye-AB ilişkilerindeki bazı çözülmemiş sorunların üstesinden gelinmesine yardımcı olabilecek güçlü bir işbirliği alanıdır. Her iki taraf da mevcut siyasi hassasiyetleri aşarak hidrojeni pragmatik bir köprü haline getirebilir.”
Hidrojenin, AB ile Türkiye arasındaki ilişkilerde olumlu bir başlangıç oluşturma potansiyeline sahip olduğunu belirten Chatzimarkakis, “Bu konuya tam burada başlamalıyız. Türkiye’nin, Hindistan-Akdeniz Ekonomik Koridoru gibi girişimlere daha yakın entegrasyonu ile projeler dikkatlice planlanırsa, bu projeler yalnızca somut iklim ve enerji güvenliği yararları sağlamayacak, aynı zamanda güven inşa eden yeni alışkanlıklar ve ortak standartlar geliştirecektir.” ifadesinde bulundu.
– HİDROJENDE 110 MİLYAR DOLARLIK PROJE TAAHHÜDÜ
Chatzimarkakis, dünya genelinde 500’den fazla hidrojen projesi için nihai yatırım kararlarının alındığını, inşaların devam ettiğini ya da mevcut olarak faaliyette olduğunu ve toplamda 110 milyar dolardan fazla yatırım taahhüdü verildiğini aktardı. Bu rakam, bir önceki yıla göre 35 milyar dolarlık bir artış anlamına geliyor.
Küresel ölçekte, 2020’den bu yana sektörün yıldan yıla ortalama yüzde 50 oranında büyüme kaydettiğini vurgulayan Chatzimarkakis, Avrupa’da 2030 yılı itibarıyla 2,3 milyon ton temiz hidrojen arzının öngörüldüğünü fakat ulusal düzenlemelerin yavaş ilerlemesi nedeniyle beklenen hızda ilerleme kaydedilemediğini sözlerine ekledi.
