Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi 30. Taraflar Konferansı (COP30), Brezilya’nın Belem kentinde tamamlandı. Konferansta Türkiye’yi temsil eden Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, Türkiye’nin 2022 yılında başkanlık adaylığını açıklamasının ardından başlayan diplomasi sürecinin başarılı bir şekilde sona erdiğini duyurdu. Türkiye’nin COP31 Taraflar Konferansı’nın ev sahipliğini üstlenmesi ve başkanlığını yapacak olması, tüm taraflarla yapılan müzakerelerde ortak bir karara bağlandı. Pre-COP’un ise Pasifik ülkelerinden birinde gerçekleşeceği belirlenmiştir. Uzlaşma metni, Türkiye’nin de dahil olduğu Birleşmiş Milletler çatısı altındaki Batı Avrupa ve Diğerleri” (WEOG) grubunda oy birliğiyle kabul edildi.
“İNANCIMIZ GEREĞİ İNSANOĞLU İLE TABİAT ARASINDA BİR MERHAMET SÖZLEŞMESİ OLDUĞU BİLİNCİYLE HAREKET EDİYORUZ”
COP30 Genel Kurulu’nda konuşan Bakan Kurum, Türkiye’nin COP31 başkanlığı ile ilgili olarak üye ülkelere teşekkürlerini sundu. “Dünyamız için attığımız tüm adımlarda, iklim değişikliği ve çevre sorunlarının çözümüne yönelik çalışmalarda, inancımız gereği insanoğlu ile tabiat arasında bir merhamet sözleşmesi olduğu bilinciyle hareket ediyoruz” dedi.
Türkiye, bugüne kadar
Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde, uluslararası diplomaside karşıt görüşleri, farklı tarafları bir araya getirerek önemli bir rol üstlenmiştir. İnsanlığın geleceği için verdiğimiz bu katkıları; COP31 Başkanlığı dönemimizde de… pic.twitter.com/uONgdIJLx3— Murat KURUM (@murat_kurum) November 22, 2025
İKLİM DİPLOMASİSİNDE DE KÜRESEL AKTÖR TÜRKİYE
Bakan Kurum, Türkiye’nin dünya barışına katkı sağlamak amacıyla iklim değişikliği ile mücadelede de etkili bir diplomasi sergileyeceğini vurguladı. “Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde, uluslararası diplomaside farklı görüşleri bir araya getirerek önemli bir rol üstlendik. İnsanlığın geleceği için verdiğimiz katkıları COP31 Başkanlığı döneminde de sürdüreceğiz. Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi’nin (BMİDÇS) en üst karar organı Taraflar Konferansı’nın başkanlık görevini üstleniyoruz” ifadelerini kullandı.

“AVUSTRALYA İLE ADİL, KAPSAYICI VE KATILIMCI BİR SÜREÇ İÇİN BERABER YÜRÜYECEĞİZ”
Bakan Kurum, dönem başkanlığı süresince daha önceki COP’larda elde edilen ivmeyi şeffaf ve tüm tarafları kapsayacak şekilde sürdüreceklerini belirtti. “Avustralya ile tarihi dostluğumuzu ilerletmek ve iklim eylemine önemli katkılar sağlamak adına yenilikçi bir adım attık. COP31 sürecini Avustralya ile kimseyi dışlamayan, adil ve kapsayıcı bir anlayışla yürüteceğiz. Türkiye, iklim değişikliği ile mücadelede kararlılığını her platformda göstermeye devam edecek” dedi.

Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın belirlediği 2053 Net Sıfır Emisyon Hedefi doğrultusunda kalıcı ve somut adımlar atıldığını belirten Bakan Kurum, Sıfır Atık seferberliğinin katkı sağladığını ve COP31 sürecinde insanlığın ve dünyanın beklediği çözümleri Türkiye-Avustralya iş birliği ile hayata geçireceklerini ifade etti.

“HEPİNİZİ MEDENİYETLERİN KÖPRÜSÜ TÜRKİYE’DE MİSAFİR ETMEYİ HEYECANLA BEKLİYORUZ”
Bakan Kurum, Türkiye olarak özellikle Afrika ve Pasifik gibi hassas bölgelerde iklim krizine yönelik sürdürülebilir politikalar izleneceğine dikkat çekti. “Bugünden itibaren geleceğimiz için en anlamlı maratonumuzu başlatıyoruz. COP31’de sizleri dünyanın kalbi olan Türkiye’de misafir etmeyi sabırsızlıkla bekliyoruz. Kuzey ile güneyi buluşturan, adil ve dengeli bir taraflar konferansı düzenleyeceğiz” şeklinde konuştu.

Bakan Kurum’un sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda ise şu ifadeler yer aldı:
Yüzlerce ikili görüşme, onlarca ülkeye yapılan iklim odaklı ziyaretler ve günler süren diplomatik müzakereler…
Nihayetinde COP31 Başkanı ve Ev Sahibi Türkiye!
Bu tarihi sorumlulukla, ortak evimiz dünyamız için en anlamlı maratonumuzu başlatıyoruz.

Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın belirlediği 2053 Net Sıfır Emisyon Hedefi ve yeşil dönüşüm vizyonu doğrultusunda, adil ve kapsayıcı bir süreci hayata geçireceğiz. Bugün, küresel bir çevre hareketi haline gelen Sıfır Atık seferberliği ile ortak evimiz dünyanın geleceğine önemli katkılar sunmaya devam edeceğiz.
Ülkemizi ve dünyayı ilgilendiren her konuda olduğu gibi Türkiye, yine güvenin, umudun ve geleceğin adresi olacak.
Alınan bu kararın tüm taraflara, bölgemize ve küresel iklim mücadelesine hayırlı olmasını diliyorum.
COP Nedir?
Her yıl 197 ülkenin katılımıyla düzenlenen COP toplantılarında, ülkelerin sera gazı azaltım hedefleri, iklim finansmanı, kayıp-zarar mekanizmaları ve karbon piyasalarıyla ilgili kurallar belirlenmektedir.
BM nezdinde düzenlenen “Taraflar Konferansı”nda (COP) “Taraflar” terimi, 1992 yılında imzalanan ilk BM İklim Anlaşması’na taraf olan ülkeleri ifade eder.
Bu kapsamda, COP 1992 tarihli Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi’nin (BMİDÇS) en yüksek karar organı olup, küresel iklim krizi ile mücadele mekanizmalarının belirlenmesinde önemli bir rol oynar.
Sözleşmeye taraf olan ülkeleri bir araya getiren bu zirvelerin ilki, 1995’te Almanya’nın Berlin kentinde düzenlenmiştir.
COP’TA EV SAHİPLİĞİ SÜRECİ NASIL BELİRLENİYOR
COP’ta ev sahiplerinin belirlenmesi için aday ülkeler arasında mutabakat sağlanması gerekmektedir. Bu süreçte aday ülkelerin birbirleriyle anlaşması bekleniyor.
Herhangi bir taraf ülke tarafından resmi bir itiraz yapılmadığı sürece, uzlaşma sağlanmış kabul ediliyor. Aksi takdirde zirve, BM İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi’nin merkezi olan Almanya’nın Bonn kentinde gerçekleştirilmektedir.
Her yıl düzenlenen COP zirvesinin ev sahipliği, BM’de 5 bölgeye ayrılır. Geçen yıl Doğu Avrupa grubundaki Azerbaycan bu zirveye ev sahipliği yapmıştır. Bu yılın ev sahibi ise Latin Amerika ve Karayipler Grubu’ndan Brezilya olmuştur.
2026 yılındaki zirvenin ev sahipliği ise Türkiye’nin de dahil olduğu “Batı Avrupa ve Diğerleri” (WEOG) grubuna aittir.


