Sektör temsilcileri, mevcut uygulamanın hem tüketiciyi koruduğunu hem de piyasanın dengesini sağladığını ifade ederken, sosyal medya üzerinde dolaşan bazı paylaşımların, hayvanlarını kesmek isteyen üreticileri yanıltabileceği uyarısında bulunuyor.
İstanbul Gıda ve İhtiyaç Maddeleri Perakendeciler Derneği (İstanbul PERDER) Yönetim Kurulu Üyesi Faruk Güzeldere, Et ve Süt Kurumu (ESK) ile yürütülen ucuz karkas et uygulamasının 3 yıldır sürdüğünü belirtti. Güzeldere, “Bu tarihten itibaren ESK üzerinden İstanbul’daki 30 üyemizin şubelerinde bu uygulama devam ediyor. İstanbul PERDER ve Ankara PERDER’den bazı üyeler projeye katılıyor. Bu projeye dahil olan ve 5’ten fazla kasap tezgahı bulunan mağazalar, ESK ile direkt anlaşma yapıyorlar” dedi.
Projeye başlandığı yılları hatırlatan Güzeldere, “Kurum bu adımı attığında, ülkemizde deprem sebebiyle kırmızı et fiyatlarında spekülatif bir artış yaşandı. 6 Şubat depremlerinde zarar gören hayvan sayısının mazeret gösterilmesiyle et baronları, fırsatçı bir tavırla, piyasa fiyatlarını artırdılar. Bu süreçte Ramazan ayı gibi özel bir dönem de yaklaşmaktaydı ve kırmızı et tüketiminin artacağı düşünülerek küçük üreticiler ve besiciler arasında bir beklenti oluştu. Bu da piyasalarda arz sorununa yol açtı” diye konuştu.
“(Ucuz et satışı) Kamu yararını gözetiyor”
Güzeldere, proje kapsamında etlerin vatandaşlara uygun fiyatlarla ulaştırıldığını vurgulayarak, “Bu proje olmasaydı, ülkemizde et fiyatlarının sürdürülebilirliği mümkün olmazdı. İlk olarak İstanbul’da başlatılan bu proje, metropol olmasından dolayı oldukça önemli. İstanbul, belirli bölgelerden et tedarik ederken, İstanbul PERDER üyeleri olarak ‘İstanbul dışarıdan et almasın, burada arz talep dengesini oluşturalım’ hedefiyle ESK üzerinden gelen etleri halka ulaştırıyoruz. Alış ve satış fiyatları ESK tarafından belirleniyor ve bu kurala uymayan üyeler ciddi şekilde cezalandırılıyor. Aldığımız et belli, sattığımız et de net.” şeklinde sözlerine devam etti.
Belli dönemlerde etlerin uygun fiyatlı olması sebebiyle hızlı tükenebildiğini anlatan Güzeldere, “Özellikle Ramazan ayında bu sıkça yaşanıyor. Vatandaş stok yapmak için koşuştururken, restoran sahipleri de aynı şekilde harekete geçiyor. Bu nedenle kamu yararını gözeten böyle bir uygulama hayata geçirilmiş durumda. Tüm kesimlerin bu durumdan fayda sağlaması önemli. Dönem dönem sınırlamalar getiriyoruz. Proje olmasaydı kırmızı et fiyatları çok daha yükseklere çıkardı” ifadelerini kullandı.
“Ticaret ve Tarım Bakanlıklarına durumu bildirdik”
İstanbul Perakendeci Kasaplar Esnaf Odası Başkanı Aydın Tüfekci, kırmızı ette üretimden satışa kadar her aşamada yaşanan süreci yani, “Kırmızı ette komisyoncular ve tüccarlar belli bölgelere gider, köylerden siparişlere göre malı toplar, kesim gerçekleştirip, İstanbul’a karkas olarak getirirler. İstanbul’da kasap esnafı bu karkasları satar” şeklinde özetledi.
Son dönemde sosyal medya kanallarında “hayvanlarınızı kesmeyin, fiyat şu kadar olacak” gibi paylaşımların yapıldığına dikkat çeken Tüfekci, “Bu konuyu hem Ticaret Bakanlığına hem de Tarım ve Orman Bakanlığına daha önce bildirmiştik. Bu tür paylaşımlar insanlar üzerinde yanlış bir yönlendirme yaparak, hayvanlarını kesmekten vazgeçmelerine yol açıyor. Bunun sonucunda üreticiler de yaşadığı sıkıntılarla karşılaşıyor. Aynı zamanda, besi yemlerine gelen zamlar da en büyük problemimiz. Yem fiyatlarının kontrol altına alınması gerekiyor. İnsanlar mesaj gönderiyor; ‘karkas 600 lira olacak, kesmeyin’ diye. Köylüler bu duyumları takip ettiklerinde, ‘nasıl olsa ete zam gelecek’ düşüncesiyle hareket ediyorlar. Taraflar arasında daha önce anlaşmalar yapılmışken, köylüler bu sebepten vazgeçiyor. Küçük besiciler bu yüzden ciddi zararlar yaşıyor.” şeklinde sözlerini tamamladı.


