Uzun yıllardır, bilim insanları “hayalet parçacıklar” olarak adlandırılan nötrinoları tespit etmek için çaba sarf ediyor.
Son derece zayıf etkileşimleri nedeniyle gözlemleri son derece zor olan bu parçacıkların, evrendeki en yaygın madde türü olduğuna inanılıyor. Her saniye, trilyonlarca nötrino, görünmez bir biçimde vücudumuzdan geçiyor.
Birçok araştırma grubu, bu parçacıkları gözlemlemeyi başarmış olsa da, düşük enerji seviyeleri bu süreçte zorluklar yaratıyor. Ancak 2025 yılı boyunca gerçekleştirilecek bazı deneylerde önemli gelişmeler yaşandığı bildiriliyor.
Bu bağlamda, Çin’de inşa edilen Jiangmen Yeraltı Nötrino Gözlemevi (JUNO), önemli bir atılım için hazırlık yapıyor.
İNŞASI 10 YIL SÜRDÜ
Inşası tam on yıl süren JUNO, Çin’in güneyindeki Kaiping dağlarının altında bulunan devasa bir nötrino dedektörüdür. 20 bin ton ağırlığındaki bu yapının maliyeti 350 milyon doları aşmaktadır.
Bu gözlemevinin ana hedefi, nötrinoların kütle sıralamasını belirlemek için gerekli verilerin elde edilmesidir.
Yalnızca 86 gün önce faaliyete geçmiş olmasına rağmen, JUNO şu anda dikkat çekici bulgular elde etmekte.
Almanya’daki Mainz Üniversitesi’nden araştırmacılar, bu dedektörün, nötrino salınım parametrelerini daha önceki tüm deneylere nazaran çok daha yüksek bir hassasiyetle ölçmeyi başardığını duyurdu.
OLAĞANÜSTÜ HASSASİYET
Yıllar önce Güneş’ten gelen nötrinolar ilk kez tespit edildiğinde, gözlemlenen parçacık miktarı beklenenden çok daha az çıkmıştı. Bu durum “güneş nötrino gerilimi” adını alan bir gizemi ortaya çıkarmıştı. Sonrasında, nötrinoların yolculukları sırasında farklı türlere dönüşebildiği keşfedilince bu sorun çözülmüştü.
JUNO’nun güncel verileri, bu dönüşüm süreçlerinin hassas ölçümlerini doğrulayarak, cihazın ne denli yüksek bir doğrulukla çalıştığını göstermektedir.
JUNO Proje Yöneticisi ve Sözcüsü Yifang Wang, basın açıklamasında “Sadece iki ayda ulaşılan bu hassasiyet, JUNO’nun planlandığı gibi çalıştığını ortaya koyuyor” dedi.
Çin’de yer alsa da JUNO, uluslararası bir bilimsel işbirliği örneği olarak öne çıkmaktadır. Futurism’in haberine göre, aralarında İtalya, Fransa, Rusya, Almanya ve ABD’nin de bulunduğu 17 ülkeden 700’ün üzerinde araştırmacı, bu gözlemevinin çalışmalarına katkıda bulunmaktadır.


