Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, Türkiye’nin 2024 yılında ev sahipliği yapacağı COP31 Taraflar Konferansı hakkında önemli bilgiler paylaştı. Bakan Kurum, Türkiye’nin iklim değişikliği ile mücadelede gerçekleştirdiği reformları vurgulayarak, “21 yılda hayata geçirdiğimiz tarihi kararlar sayesinde, iklim değişikliği mücadelesini COP31 Taraflar Konferansı’na ev sahipliği ile taçlandırdık. Bu gelişmelerle Türkiye, dünya çapındaki çevre politikalarının belirlendiği en önemli platformlardan birine liderlik yapma konumuna gelmiştir” ifadelerini kullandı. 2004 yılında BM İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi’nin imzalanması ile başlayan süreç, 2021’de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 2053 Net Sıfır Emisyon Hedefi’ni açıklamasıyla ivme kazandı. Türkiye, son iki yılda COP31 için yürütülen müzakereler sonucunda Brezilya’da gerçekleştirilen 5 günlük temaslarla önemli bir başarı elde etti.
Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi (BMİDÇS/UNFCCC) 31. Taraflar Konferansı’na (COP31) Türkiye’nin ev sahipliği yapması, uluslararası alanda görünürlüğünü artırmasının yanı sıra iklim diplomasisinde belirleyici bir konum kazanması açısından büyük bir fırsat sunuyor. Taraflar Konferansları, her yıl 196 ülkenin katılımıyla düzenlenmekte olup, sera gazı azaltım hedefleri, iklim finansmanı ve uyum politikaları gibi kritik konular bu oturumlarda ele alınmaktadır. Paris Anlaşması’nın uygulanmasına ilişkin kurallar da burada şekillendirilmektedir.
BAKAN KURUM: TÜRKİYE KÜRESEL BİR AKTÖR OLARAK ÖNE ÇIKIYOR
Bakan Kurum, Türkiye’nin iklim değişikliği ile mücadelesinde aldığı yol hakkında, “İklim değişikliği mücadelesine yönelik 21 yılda gerçekleştirdiğimiz devrim niteliğinde adımlar ve COP31 Taraflar Konferansı’na ev sahipliği bu mücadeleyi taçlandırdı. Türkiye, yalnızca takip eden değil, yol gösteren bir küresel aktör haline gelmiştir” dedi.
2004’TE TARİHİ İMZA ATILDI
Türkiye, iklim kriziyle mücadelede adımlarını 2004 yılında atmaya başladı. 4 Mayıs 2004 tarihinde, 21 Mart 1994’te yürürlüğe giren Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi’ne katıldı. 2009’da Kyoto Protokolü’ne dâhil olan Türkiye, 22 Nisan 2016’da ise Paris İklim Anlaşması’nı imzaladı. Bu anlaşma, 195 ülkenin taraf olduğu uluslararası iklim değişikliği rejimini düzenleyen önemli bir belgedir.
NEDEN PARİS İKLİM ANLAŞMASI?
Paris Anlaşması, küresel sıcaklık artışını 2 derece ile sınırlamak ve mümkünse 1.5 derece hedefini gerçekleştirmek amacı gütmektedir. Anlaşma, ülkelerin 5 yıllık döngülerle Ulusal Katkı Beyanları sunma sorumluluğunu üstlendiği yasal olarak bağlayıcı bir uluslararası sözleşmedir.
2053 NET SIFIR EMİSYON HEDEFİ VE İKLİM ŞURASI
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 2053 Net Sıfır Emisyon Hedefi’ni açıklamasının ardından, iklim politikalarının belirlenmesi amacıyla 21-25 Şubat 2022 tarihleri arasında Türkiye’nin ilk İklim Şurası düzenlendi. Bu şuraya 5,000’i aşkın katılımcı, kamu sektörü, özel sektör, üniversiteler ve sivil toplum kuruluşlarından bir araya geldi. Toplantılarda, Türkiye’nin iklim değişikliği politikalarına yön verecek toplam 217 tavsiye kararı alındı.
BAKANLIĞA İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ EKLENDİ
12. Kalkınma Planı’nda Paris Anlaşması çerçevesinde sera gazı emisyonlarının azaltılması ve iklim değişikliğine uyum için gerekli tedbirler yer aldı. Ayrıca, T.C. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın adı, T.C. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı olarak değiştirildi.
ULUSAL KATKI BEYANLARI SUNULDU
Bakan Kurum, Mısır’ın Şarm El Şeyh kentinde düzenlenen 27. Taraflar Konferansı’nda Türkiye’nin Güncellenmiş Birinci Ulusal Katkı Beyanı’nı (NDC) sundu. Türkiye, başlangıçta belirttiği hedefin 2030 yılı için yüzde 41 oranında azaltım hedefine yükseltildiğini açıkladı. 24 Eylül 2025’te de Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin İkinci Ulusal Katkı Beyanı’nı BMİDÇS Sekretaryasına sundu.
TÜRKİYE’NİN İLK İKLİM KANUNU
İklim değişikliği ile mücadelede Türkiye, en önemli adımını İklim Kanunu’nu hazırlayarak attı. 9 Temmuz 2025’te yürürlüğe giren bu yasa, sera gazı emisyonlarının azaltılması ve iklim değişikliğine uyum faaliyetleri için gerekli çerçeveleri belirlemektedir.
COP BAŞKANLIK SERÜVENİ İÇİN İLK ADIM 2022’DE ATILDI
Türkiye, 2022’de COP27’de COP31 adaylığını duyurdu. Türkiye’nin müzakereleriyle birlikte Avustralya da aday olarak yer aldı. İki yıl süren dostane görüşmeler sonucu Türkiye, COP31 için gerekli tüm hazırlıklarını tamamladı ve bu süreçte Türkiye’nin iklim değişikliği ile mücadeledeki kararlılığı ön plana çıktı.
BELEM’DE AVUSTRALYA İLE MÜZAKERELER
Süreç, Brezilya’nın Belem kentinde COP30 Taraflar Konferansı’nda sona erdi. Türkiye, müzakerelerde tarihi Türk-Anzak dostluğu vurgusuyla iklim krizine karşı ortak mücadele gerektiğini belirtti. Türkiye’nin iklim değişikliği konusundaki kararlılığı ve tecrübeleri bu müzakerelerde etkili bir şekilde öne çıktı.
196 ÜLKENİN LİDERLERİ TÜRKİYE’DE BULUŞACAK
Türkiye, 2 yıl süren diplomasi trafiği ve müzakerelerin ardından COP31 Taraflar Konferansı’na ev sahipliği yapacak. Bu zirvede, dünya liderleri iklim krizine yönelik politikalara dair taahhütlerini tartışacak.
COP’A EV SAHİPLİĞİ, KÜRESEL BİR PRESTİJ
COP Taraflar Konferansı’na ev sahipliği yapmak, Türkiye için uluslararası alanda prestij elde etmenin yanı sıra, iklim diplomasisinde de belirleyici bir rol oynamaktadır. Zirve ile birlikte, Türkiye’nin yeşil dönüşüm projeleri ve temiz enerji alanında yapacağı yatırımlar ön plana çıkacaktır.
