MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin TBMM Grup Toplantısı’nda önemli açıklamalarda bulundu.
Bahçeli’nin açıklamalarından öne çıkan başlıklar:
Türkiye tarihinin kritik bir dönemecindedir. Hiçbir başarı ve gelişme, emek sarf etmeden elde edilemez.
İçinde kötü niyet barındıran kişilerin, sadece görüntüyle ilgilenen, kendi iç dünyasını tanımayan bir anlayışla bu müjdeden uzak kalacakları aşikardır.
Merhum Türkeş’in iki emaneti olan MHP ve Ülkü Ocakları, güvenilir ellerde layıkıyla temsil edilmektedir.
Siyasi yaşamları boyunca gönül vermekten çok menfaat peşinde koşarak itibarlarını kaybedenler, fitne ve kaos yaratma çabasında olanlardır.
“Terörsüz Türkiye” hedefi doğrultusunda hareket eden çarpık zihniyetlerin, içlerindeki zayıflıklar ve çaresizlikleri herkesin malumudur.
Öğretmenlik mesleği, titizlikle işlenen bir sanat olarak, kişiliği kelimeler ve kitaplarla şekillendiren bir edebiyat anlayışıdır. Geçmişten beslenerek geleceği inşa eden bir sorumluluktur.
Türkiye, öğrenci sayısı itibarıyla birçok ülkenin toplam nüfusundan daha fazlasına sahiptir.
Ülkemizin hedeflerine ulaşabilmesi, öğretim kadrosunun kalitesi ve huzuruyla doğrudan ilişkilidir.
Tarihi bilincimiz, bize bütün milletler arasında varlığımızı hissettiren bir güçtür ve köksüzlükten kurtulmamızı sağlar.
Tarih bilincinin eksikliği, gelişmeleri sağlıklı değerlendiremeyen muhalefet anlayışının her olumlu adımı karalamakla demokratik olacağı yanılgısına düşmesine neden olmuştur.
Türk ile Kürt’ü düşmanlaştırmayı hedefleyen 150 yıllık emperyalist komplolar artık çökmektedir ve bu da onları son kozlarını oynamaya itmektedir.
Hiç kimse, milletimizin duyduğu minnet duygusuyla hesap yapmaya kalkışmasın; “Terörsüz Türkiye” Türk milletinin kararlılığıdır.
Önemli olan, Türkiye ve Türk milletinin barış, huzur ve güven ortamını bulması; terörün hayatımızdan köklü bir biçimde çıkarılmasıdır.
Balkanların kaybedilmesinin yegane nedeni, bireyler arası çatışmalardır. Bütün kazanımlarımız, milli birlik ve kardeşliğimizin sağlam iradesiyle mümkün olmuştur.
Terörden arınmayı umursamayanların sona ermesi gereken bir anlayışın temsilcileridir.
Diğerlerinden medet umarak “Terörsüz Türkiye” hedefine ulaşmayı bekleseydik, bu sorunları tartışmanın ötesinde hareket bile edemezdik.
Milli birlik ve kimliği korumak, yüzyıllık kardeşliği yaşatmak amacıyla “Terörsüz Türkiye” için sonuna kadar varız.
Partimiz, AK Parti ve DEM Parti temsilcilerinin İmralı Adası’na gitmesi tarihi bir gelişim gösteriyor.
Gündelik yaşamda farklı düşüncelere sahip olabiliriz. Ancak ülkemizin çıkarları söz konusuysa, bir arada durmaktan başka seçenek yoktur.
Ecdadımıza hakaret eden, menfaat peşinde koşan medya simsarları ve sözde sivil toplum kuruluşları, bu şer cephesinin bir parçasıdır. Onlarla herhangi bir uzlaşma sağlarsak, bu bizim için kalıcı bir kayıp olur.
