🎧 Radyo Daldal Hemen Dinle 🎶
  1. Haberler
  2. Gündem
  3. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Tıp Kurultayı’nda Konuştu

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Tıp Kurultayı’nda Konuştu

featured

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi’nde “11. Tıp Kurultayı ve TÜSEB Aziz Sancar Bilim, Hizmet ve Teşvik Ödülleri Töreni”ne katıldı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamalarında öne çıkan noktalar şöyle:

Tıp camiasının değerli temsilcileri, dost ve kardeş ülkelerden gelen kıymetli bakanlar ve heyet başkanları, Sağlık Bakanlığımızın Türkiye Sağlık Enstitüleri’nin saygın mensupları ve değerli misafirler, hepinizi en içten duygularımla, hürmet ve sevgiyle selamlıyorum. Burada bulunduğunuz için sizlere teşekkür ederken, doktorlardan hemşirelere, ebelere, hasta bakıcılara, laborantlardan teknisyenlere kadar milletimize hizmet eden tüm sağlık personelimize selam gönderiyorum.

11. Türk Tıp Dünyası Kurultayı çerçevesinde düzenlediğimiz 2025 TÜSEB Aziz Sancar Bilim, Hizmet ve Teşvik Ödülleri töreninde bir arada olmaktan duyduğum memnuniyeti belirtmek isterim. Bu anlamlı buluşmanın organizasyonunda emeği geçen Sağlık Bakanlığımıza, Sayın Bakan ve ekibine, ayrıca Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı’na teşekkür ediyorum.

Yurt dışından gelen misafirlerimize Ankara’ya hoş geldiniz diyorum. Üreten Sağlık İş Forumu’ndan elde edilecek sonuçların, sağlık sektörümüz, üniversitelerimiz ve Türk sağlık bilimi için hayırlı olmasını temenni ediyorum.

Farklı kategorilerde TÜSEB ödüllerine layık görülen bilim insanlarını ve hekimleri içtenlikle tebrik ediyorum. Bu yıl ebediyete intikal eden ve ödülün isminin verileceği Profesör Doktor Gazi Yaşargil hocamızla birlikte, tıp bilimine katkıda bulunan ancak artık aramızda olmayan tüm hocalarımızı rahmetle anıyorum.

Dünyanın gururu olan bilim insanı, değerli Aziz Sancar hocamıza hayırlı ve uzun ömürler diliyorum ve Nobel ödülü alacak daha birçok esere imza atacağına gönülden inanıyorum.

Saygıdeğer misafirler ve bilim insanları, insan hayatının sağlıklı, onurlu ve özgür bir şekilde sürdürülmesinden daha kıymetli bir şey olamaz. Bunun yanı sıra insanlara şifa vermek, hastalıklarını iyileştirmek ve acılarını dindirmek, insanlık tarihi kadar eski bir meseledir. Sağlık arayışı, insanlıkla birlikte başlamış ve devam etmektedir.

Tüm kadim gelenekler ve düşünce akımları, insanın varlığını korumayı amaçlar. “İnsanı yaşat ki devlet yaşasın” anlayışı, insanı merkeze alırken sosyal devlet anlayışının önemini vurgulamakta ve geçmişten günümüze kadar gelen bir gerçeği dile getirmektedir. “Olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi” düşüncesi, sağlık konusunda köklü bir anlayışın doğmasına yol açmıştır. Eski Türk tıbbındaki “otacılar” zümresinin aynı zamanda bilge kişiler olmaları, bu gerçeği destekler.

Bu bağlamda, tıp alanındaki yeniliklerin ve başarıların, hangi milletten olursa olsun, insanlığın ortak malı ve kazanımı olduğunu vurgulamak isterim.

Ancak günümüzde; kapitalist sistemin bireylere nasıl etki ettiğini görmekteyiz. Para kazanma hırsıyla yönlendirilen sağlık anlayışının, insan hayatını tehlikeye attığını gözlemliyoruz. Birçok insan, sağlık hizmetlerine eşit erişim imkanına sahip olamazken, sağlık gelişmelerinin daha çok kâr amaçlı kullanılması endişe verici bir durumdur.

Dünya genelindeki sağlık sistemlerinin daha sağlam, daha kaliteli bir anlayışa kavuşması gerekiyor. Sağlık alanındaki dönüşüm için cesaretle adım atmak ve bu konuları açık bir şekilde tartışmak gerekiyor.

Ayrıca Gazze’de yaşanan acılara, sağlık çalışanlarının ve masumların kaybına sessiz kalan bir dünya ile yüzleşmek zorundayız. İnsan hayatını kurtarmanın önemini anlayan bir dünya için uğraşmalıyız.

İnsanlık olarak, bir yaşamı kurtarmanın büyük bir değer taşıdığını bilmemiz gerekiyor. Hastalara sunulan şifaların, maddi karşılıkları asla ölçülemez. Yunus Emre’nin de belirttiği gibi, hastaya şifa olmanın değeri tartışmasızdır.

Sağlık ve hastalık meseleleri, yalnızca ticari bir konu olmamalıdır; insanın bedenine ve ruhuna ilişkin bir hak olarak değerlendirilmelidir.

Dünyanın sağlık alanında daha rafine bir bakış açısına ihtiyaç duyduğunu biliyoruz. Bunu başarmak için elimizden geleni yapmak zorundayız.

Değerli meslektaşlarım, unutmayalım ki bizler, Lokman Hekim’in ve İbn-i Sina’nın varisleriyiz. Anadolu’yu şifahanelerle donatan geçmişimizden güç alarak, Türkiye Yüzyılı’nda da sağlık alanında önemli işler başaracağımıza inanıyorum.

Son 23 yılda sağlığa büyük önem verdik ve halkımıza kaliteli sağlık hizmetleri sunmayı başardık. Ekonomik durumu yetersiz vatandaşlarımızın da sağlık hizmetlerinden eşit şekilde yararlanabilmesi için çalışmalar gerçekleştirdik.

1 milyon 470 bini aşan sağlık personelimizle, 86 milyon vatandaşa birinci sınıf sağlık hizmeti sunuyoruz. Kamu hastanelerimizin büyük bir kısmını yeniledik, yeni hastaneler açtık ve yatak kapasitelerini artırdık.

2023 yılında yaşadığımız deprem sonrası sağlık yatırımlarını hızlandırarak, bölgede önemli kurumlar açmaya başladık. Şehir hastanelerimiz de sağlık sistemimizin güçlü bir parçası haline geldi.

Sağlık sistemimiz, birçok ülkenin dikkatini çekmiş durumda. Sağlık hizmetlerimizi sadece Avrupa ülkelerindeki vatandaşlara değil, bölgemizdeki insanlara da sunabiliyoruz.

Birçok alanda gerçekleştirdiğimiz projeler ve reformlar, sağlık sistemimizin gücüne işaret ediyor. Ancak her zaman daha fazlasını gerçekleştirme hedefindeyiz.

Bilim insanlarımızla istişare halinde yürüttüğümüz sağlık çalışmaları, Türkiye’yi daha iyi bir noktaya ulaştırma yolunda devam ediyor. Sağlık alanındaki hedeflerimizi gerçekleştirmek için mücadele etmeye kararlıyız.

Bugün ödül alan bilim insanlarımızın çalışmaları, hem kendi alanlarında hem de gelecek nesiller için önemli bir örnek teşkil edecektir. Onları bir kez daha tebrik ediyor, 11. Türk Tıp Dünyası Kurultayı’nın hayırlara vesile olmasını diliyorum. Törenimize katkı sunan herkese teşekkürlerimi sunarak, hepinizi sevgiyle selamlıyorum. Kalın sağlıcakla.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Tıp Kurultayı’nda Konuştu
Yorum Yap
Bizi Takip Edin