Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, yarın İstanbul’da Tarım ve Orman Bakanlığı ile Sıfır Atık Vakfı’nın birlikte düzenleyeceği “Gıda ve Su İsrafını Önlemek-Geleceği Sahiplenmek” konulu Yüksek Düzeyli Tarım Bakanları Paneli hakkında sosyal medya hesabından bilgi paylaştı.
Panelin, dünya genelinde önemli bir sorun için etkili bir yanıt sunacağını vurgulayan Emine Erdoğan, şu ifadeleri kullandı:
“Gıdanın değerinin göz ardı edildiği, su kaynaklarının kritik öneminin her geçen gün daha fazla hissedildiği bir dönemde bu panel, küresel sorumluluğu hatırlatan anlamlı bir buluşma olacak. İtalya’dan Meksika’ya, Azerbaycan’dan Irak’a kadar birçok ülkeden bakanlar ve uluslararası kuruluş temsilcileri burada çözüm odaklı görüşlerini paylaşacak. Uluslararası Sıfır Atık Forumu’nun tamamlayıcı bölümü olan bu panelin, sürdürülebilir tarım vizyonuna önemli katkılar sağlamasını ve geleceğe yönelik güçlü işbirlikleri oluşturmasını temenni ediyorum.”
Emine Erdoğan’ın paylaştığı videoda dikkat çekilen noktalar ise şöyle:
“Bir yanda sofralar dolup taşarken, diğer yanda boş tabaklara mahkûm hayatlar sürmekte. Her yıl 1,3 milyar ton gıda israf ediliyor. Oysa hala 783 milyon insan açlıkla mücadele ediyor. Her lokma, bir çiftçinin emeğini; her damla su ise gezegenimizin umudunu temsil eder. Tarım, dünya su kaynaklarının yüzde 70’inden fazlasını tüketiyor. Sadece israf edilen gıdanın üretimi için her yıl 250 kilometreküp su harcanmakta ki bu miktar, 100 milyon olimpik havuza eşdeğerdir. İklim değişikliği, kötü su yönetimi ve bilinçsiz tüketim, geleceğimizi tehdit eden unsurlar arasında yer alıyor.”
Türkiye, bu küresel meseleyi çözme konusunda öncü rol üstleniyor. 28 Kasım 2025’te İstanbul’da gerçekleştirilecek olan “Gıda ve Su İsrafını Önlemek-Geleceği Sahiplenmek” temalı tarım bakanları toplantısı, ülkeler arasındaki seslerin bir araya geldiği bir zemin oluşturacak. Sıfır Atık Forumu’nun devamı niteliğindeki bu buluşma, sürdürülebilir bir geleceğe atılan yeni bir adım olarak değerlendiriliyor. Her birey, her kurum ve her ülkenin bu konuda sorumluluğu bulunuyor. Çünkü bir damla su, bir lokma ekmek, geleceğimizi şekillendiriyor. Birlikte hareket ettiğimizde ise geleceği sahiplenme şansına sahip olabiliriz.”
