Hükümetin kararlılıkla sürdürdüğü ekonomik programın olumlu etkileri, ülkenin makroekonomik verilerinde belli olmaya başlıyor. Ülke ekonomisi, son 21 çeyrektir kesintisiz bir büyüme sergilerken, uygulanan ekonomi programı dezenflasyon sürecine de katkı sağlıyor. Bu süreçte atılan adımların sonuçları görülmeye devam ediyor ve makroekonomik göstergeler güçlü bir iyileşme trendine işaret ediyor.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan kasım ayı enflasyon verileri, piyasa beklentilerinin altında kalmış durumda. Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) kasımda aylık bazda yüzde 0,87, Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi (Yİ-ÜFE) ise yüzde 0,84 artış gösterdi. Yıllık enflasyon ise tüketici fiyatlarında yüzde 31,07, yurt içi üretici fiyatlarında ise yüzde 27,23 olarak kaydedildi.
TÜFE’deki artış, kasım ayında aylık bazda yüzde 0,87 ile son 30 ayın, yıllık bazda ise yüzde 31,07 ile son 4 yılın en düşük seviyesine inerek önemli bir düşüş yaşadı.
– REZERVLER GÜÇLENİYOR, CDS GERİLİYOR
Kur Korumalı Türk Lirası Mevduat ve Katılma Hesapları (KKM) bakiyesindeki azalma ise devam ediyor. 21 Kasım haftasında KKM, 30 milyar 322 milyon lira düşerek 22 milyar 460 milyon liraya geriledi.
Bu gelişmeler, yabancı yatırımcıların Türk lirası varlıklarına olan ilgisini artırırken, Türkiye’nin borçlanma maliyetleri de gerilemeye devam ediyor. Türkiye’nin 5 yıllık kredi risk primi (CDS), dün 233 baz puana inerek Mayıs 2018’den sonraki en düşük seviyeye gerileyerek son 7,5 yılın en düşük düzeyine ulaştı. Bugün CDS, 231 puan seviyesinde işlem görüyor.
Bunun yanında, Türkiye’nin cari işlemler hesabı, eylülde 1 milyar 112 milyon dolar fazla vererek art arda üçüncü ayda da pozitif seyir sergiledi. Cari işlemler hesabı temmuzda 1 milyar 738 milyon dolar, ağustosta ise 5 milyar 418 milyon dolar fazla vermişti.
– GIDA GRUBUNDAKİ DÜŞÜŞ ÖNE ÇIKTI
AA Finans analisti ve ekonomist Haluk Bürümcekçi, yılın son ayında kurlar, ücretler, yönetilen fiyatlar ve emtia fiyatlarında herhangi bir şok yaşanmaması halinde enflasyonun yılı yüzde 31 civarında kapatmasını bekliyor.
Bürümcekçi, işlenmemiş gıdanın gıda enflasyonunu aşağı çektiğini ve gıda fiyatlarındaki yıllık artış hızının yüzde 27,4 düzeyine düştüğünü belirtti. Böylece, Enflasyon Raporu’nun gıda fiyatı yeni varsayımının altında kalmış oldu.
Gıda dışı alt gruplarda ise konut, ev eşyası, sağlık, haberleşme, eğitim, lokanta-oteller ve çeşitli mal ve hizmetler alanlarında da geçen yılın altında değişimler gözlemlenmiştir. Merkez Bankası’nın faiz süreci ile ilgili değerlendirmelerde bulunan Bürümcekçi, 100 baz puanlık bir faiz indirimi yapılmasının olası olduğunu belirtti.
– 200 BAZ PUANLIK FAİZ İNDİRİMİ BEKLENTİLER ARASINDA
Bursa Uludağ Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İktisat Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Filiz Eryılmaz, enflasyonun beklentilerin oldukça altında gerçekleştiğine dikkat çekti. Özellikle alt detaylara bakıldığında gıda enflasyonunda negatif bir seyir gözlemlendiğini belirten Eryılmaz, diğer hizmet kalemlerinde de İstanbul enflasyonuna göre daha düşük seviye görüldüğünü dile getirdi.
TCMB’ye yönelik faiz indirim beklentilerine değinen Eryılmaz, Merkez Bankası’nın bu ay 150 baz puanlık faiz indirimine gitmesini beklediğini açıkladı. Bunun yanı sıra piyasada 200 baz puanlık indirim beklentilerinin de gündemde olduğunu vurguladı.
– “BU VERİ, PARA POLİTİKASININ GELECEĞİ AÇISINDAN KRİTİK BİR DÖNEMECE GİRDİĞİMİZİ GÖSTERİYOR”
Kuveyt Türk Yatırım Araştırma Direktörü Kutay Gözgör, kasım ayı enflasyon verilerinin dezenflasyon sürecinin beklenenden daha hızlı bir şekilde ilerlediğine işaret eden önemli ibareler sunduğunu belirtti. Gözgör, piyasa konsensüsünün ve kendilerinin beklentisi olan yüzde 1,3 seviyesinin belirgin şekilde altında kalan bu verinin, para politikası açısından kritik bir dönemeçte olunduğunu gösterdiğini ifade etti.
Enflasyon detaylarına inildiğinde manşet verideki düşüşü en çok destekleyen kalemin gıda grubu olduğunu vurgulayan Gözgör, ancak asıl kaliteli iyileşme sinyalinin enflasyonun yapışkan olduğu hizmetler sektöründen geldiğine dikkat çekti. Enflasyonun beklenenden düşük kalmasının, TCMB’nin bu ayki Para Politikası Kurulu toplantısından önce elini güçlendirdiğini belirten Gözgör, mevcut verilere göre TCMB’nin tutumunun faiz indirimi döngüsünü başlatmasına olanak tanıyacak manevra alanını artırdığına işaret etti.
“Bu çerçevede, TCMB’nin aralık toplantısında 200 baz puanlık bir indirimle politika faizini yüzde 37,5 seviyesine çekmesini bekliyoruz. Bu adım, piyasa beklentileriyle uyumlu bir gevşeme süreci olarak karşımıza çıkacaktır.” diye ekledi.
