Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Fatih Karahan, İstanbul’da “Para Politikası ve Makroekonomik Görünüm” başlıklı bir sunum gerçekleştirdi.
Reel sektörle kurdukları güçlü iletişime vurgu yapan Karahan, “2013 yılından bu yana farklı sektörlerden ve ölçeklerden firmalarla yüz yüze görüşmeler yapıyoruz. Türkiye genelinde 2025 yılı itibarıyla 2 bin 505, son beş yıl içinde ise toplamda 14 bin 705 firmayla görüşme gerçekleştirdik.” ifadelerine yer verdi.
Toplanan nitelikli ve zamanında bilgilerin karar alma süreçlerinde kullanıldığını belirten Karahan, yapısal sorunlar ve konjonktürel gelişmeler hakkında bilgi edindiklerini açıkladı. “Reel sektör temsilcileriyle çift yönlü bir iletişim kuruyoruz. Aldığımız beklentileri ve önerileri ilgili kamu kurumlarıyla paylaşıyoruz.” dedi.
– “FİYAT İSTİKRARI, KALICI VE GENELE YAYILAN REFAH ARTIŞI SAĞLAYACAK”
Karahan, rezervlerde 118 milyar dolarlık bir artış sağlandığını, Kur Korumalı Türk Lirası Mevduat ve Katılma Hesapları (KKM) bakiyesinin 143 milyar dolara ulaştığını belirtti. Bununla birlikte, bu bakiye artık 1 milyar doların altına indi.
Fiyat istikrarının sağlanması için kaydedilen gelişmelere önem verdiklerini dile getiren Karahan, kısa dönem göstergeleri ve orta vadeli görünümün dezenflasyon sürecinin sürdüğünü ve süreceğini işaret ettiğini kaydetti.
Aynı zamanda, kalıcı fiyat istikrarını sağlamak amacıyla sıkı para politikası duruşunu sürdüreceklerini de vurguladı. Ekonomik büyümenin devam ettiği süreçte sektörel bir dönüşüm yaşandığını belirten Karahan, “Fiyat istikrarı, kalıcı ve genele yayılan refah artışını beraberinde getirecektir.” dedi.
Karahan, yüksek enflasyonun büyüme ve yatırımlarda dalgalanmalara yol açtığını, alım gücünü düşürdüğünü ve verimlilikte azalma sağladığını ifade etti. Fiyat istikrarının sürdürülebilir büyüme, alım gücü ve verimlilik açısından kritik olduğunu söyleyen Karahan, “Toplumsal refaha en büyük katkıyı, fiyat istikrarını sağlayarak sunacağız.” şeklinde konuştu.
Fiyat istikrarının yatırım ve üretim ortamını iyileştirdiğini kaydeden Karahan, enflasyondaki düşüşün talepte dengeleme, fiyatlama süreçlerinde normalleşme ve beklentilerde iyileşme sonucunda meydana geldiğini aktardı. Enflasyondaki düşüşte önemli mesafeler alındığını dile getirdi.
Karahan, enflasyonda Mayıs 2024’ten bu yana geniş bir gerileme gözlemlendiğini belirtti. Dezenflasyon süreci yavaşlasa da devam ettiğini ifade etti. Kira ve eğitim giderlerinin hizmet enflasyonunu yukarı çektiğini belirten Karahan, maliyet artışlarının gerilemesinin de önemli olduğunu vurguladı.
Fatih Karahan, tüketici ve firmaların enflasyon beklentilerinin gerileme eğiliminde olduğunu belirtti.
– “FAİZ İNDİRİMLERİ ANCAK ENFLASYON KONTROL ALTINDAYKEN ETKİLİ OLABİLİR”
Kredi faizlerinin enflasyon ve enflasyon beklentilerinden etkilendiğini aktaran Karahan, “Faiz indirimleri ancak enflasyon kontrol altında olduğu zaman etkili olabilir. Enflasyon beklentilerindeki iyileşme, kredi ve tahvil faizlerinin gerilemesine yol açmaktadır. Politika faizlerindeki düşüş, piyasa faizlerine de yansımaktadır.” dedi.
Uzun vadeli kredilerin payının sıkılaşma döneminde arttığını belirten Karahan, sıkı para politikası duruşunun fiyat istikrarı sağlanana dek devam edeceğini vurguladı. Bunun talep, kur ve beklenti kanalları üzerinden dezenflasyon sürecini güçlendireceğini kaydetti. Kurulun politika faizine ilişkin atacağı adımların, enflasyon gerçekleşmelerine ve beklentilere göre belirleneceğini ifade etti.
Enflasyon görünümünün ana hedeflerden belirgin şekilde ayrılması durumunda para politikasının sıkılaştırılacağını açıkladı.


