ASELSAN, HealthView ADR-M100 Mobil Dijital Röntgen Cihazı’nı, Sağlık Bakanlığına bağlı kamu hastanelerine teslim etti.
Cihazın tasarım gereksinimleri ve kullanım konsepti, radyoloji uzmanları ile teknikerlerin katkılarıyla belirlendi. 5 yıllık bir geliştirme süreci geçiren projede, ASELSAN mühendisleri birçok farklı disiplinde görev aldı.
Türkiye Sağlık Veri Araştırmaları ve Yapay Zeka Uygulamaları Enstitüsü (TÜYZE) Başkanı Prof. Dr. Hakkı Muammer Karakaş, ülkenin sağlık alanında dijital dönüşümde önemli bir ilerleme kaydettiğini vurguladı.
Karakaş, sağlık verilerinin dijital ortamda muhafaza edildiğini belirterek, bu verilerin bilimsel çalışmalara dönüştürülmesi ve endüstriye cihaz, ilaç ve malzeme olarak kazandırılmasının Cumhurbaşkanlığı tarafından TÜYZE’ye verildiğini hatırlattı.
Enstitü olarak her yıl yüzlerce projeyi desteklediklerini ve bu çalışmalar için büyük miktarlarda kaynak sağladıklarını ifade eden Karakaş, TÜYZE’nin ayrıca TEKNOFEST’te üniversite ve lise öğrencilere yönelik yarışmalar düzenlediğini kaydetti.
Karakaş, Türkiye’nin genom haritası analizi ve ilaç geliştirmede yapay zekanın kullanımına yönelik projelerin üzerinde çalışıldığını aktararak, Cumhurbaşkanlığının stratejik hedefleri doğrultusunda yerli ve milli ürünlerin geliştirilmesinde ASELSAN gibi iş ortaklarıyla işbirliği yaptıklarını ifade etti.
“Bu hepimizin bildiği basit bir röntgen cihazı değil”
Karakaş, tamamen yerli ve milli teknolojiler ile sıfırdan üretilen mobil dijital röntgen cihazının öne çıkan özelliklerine ilişkin açıklamalarda bulundu.
O, “Bu, bildiğimiz basit bir röntgen cihazı değil. Röntgen çekimini gerçekleştiriyor ve filmleri saniyeler içinde raporluyor. Peki, otomatik raporlama yapan bir röntgen cihazına niye ihtiyaç var? Çünkü Türkiye’de ve dünyada sağlık çalışanları sayısı oldukça kısıtlı. Gece saatlerinde hasta başında bir röntgen çekimi yapıldığında, bunu raporlatmak için radyolog aramak gerekmiyor. Cihaz otomatik olarak ‘hastanın akciğerinde hava birikmesi var’ diyebiliyor.” diye ifade etti.
Hastanelerdeki iş yükünün bir kısmının seyyar röntgenlerle azaltıldığını belirten Karakaş, bu cihazların yoğun bakımda, acil servislerde ve ameliyathanelerde kullanılacağını dile getirdi.
“Cihaz internete bağlı olmasa bile kendisi raporluyor”
Mobil dijital röntgen cihazının sunduğu avantajlara dikkat çeken Karakaş, “Bu cihaz, çekilen filmlerin hemen raporlanmasını sağlıyor. Örneğin, bir akciğer filmi çektirdiğinizde, bunu iki gün sonra almak yok. Yoğun bakımda hemen çekilen film için hastanın akciğerinde bir hava birikmesi ya da zatürre olup olmadığını saniyeler içerisinde öğrenmeniz gerekiyor.” dedi.
Karakaş, sözlerine şu şekilde devam etti:
“Yoğun bakıma giden bir cihaz var ve her saat başı oradaki hastaların rutin olarak röntgenlerini çekiyor. Peki, gece üçte bu röntgenleri kim raporlayacak? Cihaz kendisi otomatik olarak bunları raporluyor ve sonuçları veriyor. ‘Bu hastada zatürre var, diğerinde ise kırık var’ diyerek mesaj veriyor. Kendi içindeki algoritma ile bunu gerçekleştiriyor. Yani cihazın internet bağlantısı olmasa bile kendisi raporluyor. Bu, en önemli özelliğidir. Bu teknoloji, dünya genelinde çok az ülkede mevcut. Türkiye, bu teknolojiyi sıfırdan geliştiren nadir ülkelerden biri. Devletimizin yönlendirdiği Afrika gibi sağlık çalışanlarının olmadığı yerlere de otomatik raporlama yapabilmek için bu cihazı göndermeyi planlıyoruz.” şeklinde konuştu.
