Mamak Devlet Hastanesi Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Selim Fidan, sonbahar ve kış dönemlerinde artış gösteren mevsimsel duygudurum bozukluğunun toplumda oldukça yaygın olduğunu Başkent Haber’e aktardı.
Fidan, kış depresyonunun yalnızca bir “mevsim yorgunluğu” olarak düşünülmemesi gerektiğini vurgulayarak, bu durumun artmış uyku ihtiyacı, sürekli düşük ruh hali, karbonhidrat tüketiminde artış ve kilo alımı gibi belirtilerle seyrettiğini ifade etti. İlkbahar ve yaz aylarında yaşanan belirgin iyileşmenin, bu durumu tıpta Mevsimsel Duygudurum Bozukluğu olarak tanımlandığını belirtti.
Kış yorgunluğundan farkı ne?
Kış depresyonu belirtilerinin haftalarca sürerek günlük yaşamı olumsuz etkilediğine dikkat çeken Fidan, sözlerine şunları ekledi:
Bu semptomlar, sürekli düşük ruh hali, enerji kaybı, halsizlik, artan uyku ihtiyacı, karbonhidrat ağırlıklı beslenme, iştah artışı, kilo alımı, sosyal çekilme, motivasyon kaybı, konsantrasyon güçlüğü ve suçluluk hissi gibi durumları içerir.
Normal kış yorgunluğunun birkaç gün içinde geçerken, mevsimsel depresyon belirtilerinin haftalarca devam ettiğini ve kişinin iş, okul ve sosyal yaşamını belirgin bir şekilde etkilediğini söyledi.
Gün ışığı azalınca beyinde neler oluyor?
Psikiyatri Uzmanı Fidan, mevsimlerin değişmesiyle beyin kimyasının da değiştiğini belirtti:
Kış aylarında ışığa maruz kalma süresinin kısalması, melatonin hormonunun normalden daha uzun salgılanmasına yol açar. Bu durum, uyku artışı, enerji düşüklüğü ve gıda tüketiminde artışa neden olur. Ayrıca, gün ışığı azaldığında serotonin üretimi de azalır. Serotonin düzeyindeki bu düşüş, çökkün ruh hali, keyifsizlik ve isteksizlik gibi belirtileri tetikler. Tüm bu etmenler, biyolojik saatin yani sirkadiyen ritmin bozulmasına neden olur.
Kimler daha fazla risk altında?
Kış depresyonunun belirli gruplarda daha sık görüldüğünü ifade eden Fidan, değerlendirmelerini şu şekilde sürdürdü:
Bu durum, kadınlarda daha yaygındır ve genellikle 20-40 yaş grubunda başlar. Özellikle Norveç, Kanada ve Kuzey Avrupa gibi kış aylarında gün ışığı süresinin çok kısaldığı bölgelerde, bu rahatsızlığın görülme sıklığı fazladır. Türkiye’de ise Doğu ve Kuzey bölgeleri bu açıdan daha belirgindir.
Ek olarak, depresyon geçmişi olanlar, gece vardiyasında çalışanlar, uzun süre kapalı alanlarda kalanlar ve sık seyahat ederek saat farkı yaşayan bireylerde riskin arttığını sözlerine ekledi.
Tedavide ışık terapisi öne çıkıyor
Mevsimsel depresyonun tedavisinde en etkili yöntemlerin başında ışık tedavisinin geldiğini belirten Fidan, şu bilgileri verdi:
Fototerapi, beynin biyolojik saatini düzenleyen özgün bir tedavi şeklidir. Bilişsel davranışçı terapi ise olumsuz düşünce kalıplarının değiştirilmesinde etkilidir. Gerekli durumlarda ilaç tedavisi de uygulama planına dahil edilebilir. Ancak tüm tedavi süreçlerinin mutlaka uzman kontrolünde gerçekleştirilmesi önemlidir.
Günlük yaşamda alınabilecek önlemler
Uzm. Dr. Selim Fidan, kış depresyonundan korunmak için günlük yaşamda uygulanabilecek önlemleri şöyle sıraladı:
Gün içinde mümkün olduğunca dışarı çıkılarak güneş ışığından faydalanmak, düzenli egzersiz ve fiziksel aktivite yapmak, uyku düzenine dikkat etmek, karbonhidrat ağırlıklı beslenmeden kaçınmak, Omega-3 ve B vitamini açısından zengin beslenmek, sosyal bağları güçlendirerek sevdiklerle vakit geçirmek bu öneriler arasında yer alır.
Fidan, özellikle risk grubundakilerin belirtileri hafife almaması ve gerektiğinde bir uzmana başvurması gerektiğini hatırlattı.


