Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı, çocukların sosyal medyanın olumsuz etkilerinden korunması için çeşitli yasal düzenleme çalışmaları yürütmektedir. Bu süreçte, ilgili kurumlarla iş birliği içerisinde hareket edilmektedir.
Yapılan bu düzenlemelerde “yasaklama” yerine “güvenlik” ön planda tutuluyor. Amacın, zararlı içeriklere karşı daha etkin denetim mekanizmaları kurulması, çocukların kişisel verilerinin korunmasının güçlendirilmesi ve dijital platformların sorumluluklarının artırılması olduğu belirtiliyor.
Dünya genelinde birçok ülke, çocukların dijital ortamda karşılaşabileceği riskleri azaltma amacıyla benzer adımlar atmaya hazırlanıyor. Örnek olarak, Avustralya’da 16 yaş altındaki çocukların sosyal medyaya erişiminin yasaklanması kararı alınmışken, İngiltere’de de benzer kısıtlamaların gündeme alındığı tartışmalar sürüyor. Fransa, 15 yaş, İtalya 14 yaş, Danimarka ve Belçika ise 13 yaş altındaki çocukların ebeveyn izni olmaksızın sosyal medya hesapları açmalarını engelliyor.
Türkiye ise bu konuda özgün bir model geliştirmek için çalışmalarını hızlandırıyor. Geçtiğimiz yıl başladı özel altyapı çalışmaları ile küresel örneklerden yola çıkarak, İngiltere ve Avustralya’daki düzenlemeler detaylı bir şekilde incelendi.
İçeriği en hızlı biçimde kaldırmaları bekleniyor
Bakanlık tarafından hazırlanan raporda, dijital platformlara 15 yaş altındaki çocuklara kesinlikle hizmet sunmama ve hesap açmama yükümlülüğü getirilmesi önerilmektedir.
Ayrıca, platformların yaş tahmini ve doğrulama sistemlerini etkin bir şekilde kullanmalarının zorunlu hale getirilmesi bekleniyor.
Raporda, dijital platformların, yasadışı, zararlı veya şiddet içeren içerik barındırma kapasiteleri üzerinden yapılacak risk analizini gerçekleştirmeleri ve bu riskleri nasıl yönettiklerine dair raporları düzenli olarak kamuoyuyla paylaşmaları gerektiğine işaret edilmektedir.
Bunun yanında, benzer içeriklerin ortaya çıkması halinde mahkeme kararı veya idari kurum müdahalesi gerekmeksizin platformların bu içerikleri kendi denetim mekanizmalarıyla en hızlı şekilde kaldırmaları bekleniyor.
Bu kapsamda, ebeveyn denetim araçlarının çeşitli, erişilebilir ve anlaşılır biçimde sunulması da sistematik gözetim modeli çerçevesinde önerilmektedir.
Çocukların kişisel verilerinin korunması için de yasal bir düzenlemenin gerekliliği vurgulanan raporda, Türkiye’nin oyun pazarının büyümesi ve oyun firmalarının etkisinin artması nedeniyle bu alanda da düzenlemeler yapılması gerektiği ifade edilmektedir.
