Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, İstanbul Kongre Merkezi’nde gerçekleştirilen Halkbank Gençİz’25 Zirvesi’nde enflasyon ile mücadele konusunda son gelişmeleri paylaştı. Kasım ayı itibarıyla yıllık enflasyonun yüzde 31 seviyesine gerilediğini belirten Şimşek, “Enflasyon düşüyor ve bu düşüş devam edecek. Türkiye, bu sağlıklı süreçle daha güçlü bir ekonomi yapısına kavuşacak” dedi.
Şimşek, dokuz çocuklu bir ailenin en küçük çocuğu olarak Türkçeyi ilkokula başlayınca öğrendiğini söyledi. Bugünün gençliğinin dijitalleşme ve yapay zekâ gibi yenilikler sayesinde önemli fırsatlarla karşılaştığını ifade etti.
Uyguladıkları dezenflasyon programına dikkat çeken Şimşek, fiyat istikrarının en temel hedefleri olduğunu vurguladı. “Önceliğimiz, enflasyonu tek haneli sayılara düşürmek. Mali disiplini sağlamlaştırıyor ve kaynakları üretken alanlara yönlendiriyoruz” şeklinde konuştu.
Bakan Şimşek, sürdürülebilir cari açığın yanı sıra sanayide katma değer artışı, teknoloji ve bilgi yoğun üretim ile yeşil ve dijital dönüşümün de ekonomik programın önemli unsurları arasında yer aldığını belirtti.
Orta Vadeli Program’ın üç aşamalı olduğunu hatırlatan Şimşek, ilk evrede makro risklerin yönetildiğini, ikinci evrede ise enflasyonun düşmeye başladığını ifade etti. Deprem bölgesinin yeniden inşası için şu ana dek 90 milyar dolar harcandığını ekleyen Şimşek, gelecek yıldan itibaren programın üçüncü evresine geçileceğini açıkladı. Bu evrede, kazanımların pekiştirilmesi, enflasyonun tek haneli seviyelere inmesi ve bütçe açığının Maastricht kriterlerine uygun hale gelmesi bekleniyor.
Dezenflasyon sürecinin hedeflerini özetleyen Şimşek, 2022’de yüzde 64, 2023’te yüzde 64–65, 2024 yılının Kasım ayında yüzde 31 ve 2025 için yüzde 20’nin altında, 2026 için ise tek haneli enflasyon hedeflerinin bulunduğunu belirtti. Gıda enflasyonunun yüzde 27’ye, temel mal enflasyonunun ise yüzde 18’e düştüğünü aktaran Şimşek, kira ve eğitim gibi kalemlerin hizmet enflasyonunu yükselttiğini ifade etti. Sosyal konut projeleri ve deprem bölgesindeki çalışmalara değinerek, bu kalemin de zamanla azaltılmasının hedeflendiğini belirtti.
Kamuda harcama kontrolüne yönelik tasarruf genelgesine de değinen Şimşek, kamu giderlerinin bütçeye oranının geçen yıl yüzde 3,1’e, bu yıl ise yüzde 3’ün altına gerilemesini umduklarını aktardı. 2027’den itibaren belli gelir düzeyinin altındaki ailelere yönelik yeni bir destek programı hazırlıklarının sürdüğünü de duyurdu.
Şimşek, Türkiye’nin cari açık konusunda son yıllarda sağlanan yapısal iyileşmeleri vurguladı. Altın hariç hemen hemen bir cari açığın kalmadığını belirten Şimşek, Türkiye’nin bu zor sorunu yapısal olarak aşma noktasında olduğunu ifade etti. Ayrıca, Merkez Bankası’nın net rezervlerinin iki yılda 118 milyar dolar arttığını, Kur Korumalı Mevduat bakiyesinin 143 milyar dolar azaldığını ve Türkiye’nin bilançosunun 250 milyar dolar iyileştiğini aktardı.
Son 23 yılda Türkiye’nin reel büyümede benzer ülkeleri geride bıraktığına işaret eden Şimşek, milli gelirin 238 milyar dolardan 1,6 trilyon dolara yükseldiğini söyledi. Türkiye’nin küresel ticarette kazandığı güç ve turizm gelirlerinin yıllık 64 milyar dolara ulaştığını kaydetti. Savunma sanayisindeki ihracata da değinen Şimşek, 180 ülkeye yapılan ihracatla Türkiye’nin bu alanda dünyanın 11. büyük ihracatçısı haline geldiğini belirtti.
Bölgesel barış ve istikrarın Türkiye’ye sağlayacağı avantajları dile getiren Şimşek, ülkedeki belirsizliklerin yanı sıra Türkiye’nin birçok güçlü yönünü de göz önünde bulundurdu. Bu avantajların reformlarla ve sağlıklı makro politikalarla değerlendirileceğini ifade etti.
