Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn’ın İsrail ile müzakereleri genişletme kararı, ülkede derin tartışmalara neden oldu.
İsrail ve Lübnan, geçtiğimiz Çarşamba günü ilk kez ateşkesi denetleyen askeri komiteye sivil temsilciler göndererek, ABD’nin uzun zamandır talep ettiği görüşmeleri genişletme adımını attı. Bu gelişme, Donald Trump yönetiminin Orta Doğu barış planıyla uyumlu bir siyasi hamle olarak değerlendiriliyor.
AVN: “GERİ DÖNÜŞ YOK”
Avn, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi temsilcilerine yaptığı açıklamada, Lübnan’ın “İsrail ile müzakerelerin yapılması konusunda bir tercih benimsediğini ve bunun geri dönüşü bulunmadığını” ifade etti.
Avn, müzakerelerin hedefinin “İsrail’in Lübnan topraklarındaki düşmanca faaliyetlerinin durdurulması, esirlerin iadesi, işgal altındaki bölgelere dair geri çekilme takviminin belirlenmesi ve Mavi Hat üzerindeki ihtilaflı noktaların çözülmesi” olduğunu dile getirdi.
“DÜŞMANA BEDELSİZ TAVİZ”
Hizbullah, müzakerelerin kapsamının genişletilmesine sert eleştiriler yöneltti.
Hizbullah Genel Sekreteri Naim Kasım, sivil bir temsilcinin komiteye gönderilmesini “yanlış bir hamle” olarak nitelendirerek hükümete, bu kararı gözden geçirmesi çağrısında bulundu:
“Bu, düşmana hiçbir kazanım sağlamadan yapılan bir tavizdir. İsrail’in saldırılarını veya tutumunu değiştirmeyecektir.”
70 YILDAN FAZLA BİR SÜREDİR DÜŞMAN KONUMUNDA
Lübnan ve İsrail, 70 yılı aşkın bir süredir resmi olarak düşman durumundalar. Bu nedenle iki tarafın sivil yetkililer düzeyinde görüşmesi oldukça nadir bir durumdur.
Son bir yıldır taraflar, ABD’nin öncülüğünde oluşturulan bir komite aracılığıyla, 2024’te bir yılı aşkın çatışmayı sona erdiren ateşkesin uygulanmasını izlemekteydi.
Bu süreçte İsrail, Hizbullah’ın ateşkesi ihlal ederek yeniden silahlandığı iddiasıyla hava saldırılarına devam etti. Lübnan ise bu saldırıları ve güneydeki toprakların İsrail tarafından işgal edilmesini ateşkes ihlali olarak tanımlıyor.
