🎧 Radyo Daldal Hemen Dinle 🎶
  1. Haberler
  2. Ekonomi
  3. Türkiye Ekonomisi: 2024’te 16. Büyük Ekonomi!

Türkiye Ekonomisi: 2024’te 16. Büyük Ekonomi!

featured
0
Paylaş

Yılmaz, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) İkiz Kuleler Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen TOBB Müşterek Konsey Toplantısı’na katıldı.

Toplantıda yaptığı konuşmada Yılmaz, dünya ekonomisinin 2003-2024 döneminde yıllık ortalama yüzde 3,5 oranında büyürken Türkiye’nin bu süreçte yıllık ortalama yüzde 5,4 büyüme kaydettiğini belirtti.

Yılmaz, Türkiye’nin 2002 yılında 21’inci en büyük ekonomi olduğunu, 2024 yılına gelindiğinde ise 17’nci sıraya yükseleceğini aktararak, “IMF tahminleri doğru çıkarsa, yıl sonu itibarıyla 16’ncı büyük ekonomi olacağız.” ifadesini kullandı.

Türkiye’nin ekonomik büyüklüğünün bu yıl ilk kez 1,5 trilyon doları aştığını anımsatan Yılmaz, kişi başına gelirin de 17 bin doları geçmesini beklediklerini vurguladı.

Yılmaz, Türkiye ekonomisinin 21 çeyrektir kesintisiz bir şekilde büyüdüğünü dile getirerek, “Sanayi sektöründeki yüzde 6,5’lik büyüme performansı bizleri sevindirdi. İnşaat ve hizmet sektörleri ise yüzde 4,6 oranında büyüdü. Ancak, bu yıl tarım alanında yaşanan don ve kuraklık nedeniyle 12,7’lik bir küçülme yaşandı. Bu durum, hem büyüme hem de enflasyon hedeflerimizi olumsuz etkiledi.” şeklinde konuştu.

İşsizlik oranlarının 30 aydır tek haneli seviyelerde kaldığını hatırlatan Yılmaz, “Uyguladığımız istikrar programı neticesinde, işsizlikteki tek haneli oranların korunması önemli bir başarıdır. İşgücü ödemelerinin milli gelir içindeki payının arttığını görüyoruz. Sosyal medyada oluşturulmaya çalışılan olumsuz algılara rağmen, bu rakam sosyal adalet açısından oldukça değerlidir.” dedi.

Son Orta Vadeli Program’da atıl işgücüne özel bir bölüm ayırdıklarını belirten Yılmaz, şunları ifade etti:

“İşsizliği azaltıyoruz fakat atıl işgücünü de azaltmamız gerekiyor. Strateji Bütçe Başkanlığımız ve Çalışma Bakanlığımız, bu konuda önemli çerçeveler oluşturdu. Atıl işgücünü azaltmak için daha fazla bireyi işgücü piyasasına kazandırmak istiyoruz. Ayrıca, daha az süreli çalışanların daha fazla süreli çalışmasını teşvik etmek amaçlı harekete geçiyoruz. Eğitim kurumlarından başlayarak, toplumun her kesiminde üretim ve çalışmanın önemini güçlendirmek gerekiyor.”

“BİLİMSEL GEÇERLİĞİ OLMAYAN BİRÇOK İDDİANIN ALGI OLUŞTURABİLDİĞİNİ GÖRÜYORUZ”

Yılmaz, enflasyonun geçen yıl mayıs ayında yüzde 75,5 ile zirve yaptığını, o tarihten bu yana enflasyonda 44 puanı aşan bir düşüş olduğunu belirtti. “Enflasyondaki düşüş, fiyatlardaki değil, orandaki azalmayı ifade ediyor. Son rakamlara göre enflasyon oranımız yüzde 31,07’ye inmiş durumda.” dedi.

Piyasadaki aktörlerin enflasyon beklentilerinin iyileşmeye başladığını vurgulayan Yılmaz, “Beklentilerin iyileşmesi, fiyatların buna göre şekillenmesini sağlayacak ve enflasyon daha da gerileyecek.” ifadelerini kullandı. Ancak sosyal medyada yer alan asılsız bilgi akışlarının, dünya genelinde bu tür eğilimlere zemin hazırladığını söyledi.

Yılmaz, ENAG gibi istatistik hazırlayan yapılar hakkında da eleştirilerde bulunarak, “Bu tür grupların metodolojileri sağlam değil ve uluslararası geçerliliği olmayan rakamlar yayımlıyorlar. Bilimsel bir dayanağı olmayan bu sonuçlar, ideolojik nedenlerle topluma sunulmaktadır.” ifadelerini kullandı.

Bu tür operasyonlara karşı dikkatli olunması gerektiğini vurgulayan Yılmaz, “Kullanılan yöntemlerin dünya standartlarına uygun olması gerekiyor. Bu bağlamda, Birleşmiş Milletler ve Eurostat’ın yöntemlerine uyulmalı.” dedi.

“940 MİLYARA YAKIN BİR KAYNAĞI TARIM SEKTÖRÜMÜZE AYIRMIŞ DURUMDAYIZ”

Yılmaz, zirai don ve kuraklık gibi unsurların enflasyonu etkilediğini belirterek, “Yıl sonuna kadar enflasyonu yüzde 30’un biraz üzerinde kapatmayı umuyoruz. Önümüzdeki yıl yüzde 20’nin altını hedefliyoruz ve 2027’de tek haneli rakamlara ulaşmayı planlıyoruz.” şeklinde konuştu.

Para politikasının yanı sıra maliye politikasıyla da enflasyonu kontrol altına alacaklarını kaydeden Yılmaz, “Hazine ve Maliye Bakanımızın açıkladığı yeniden değerleme oranıyla ilgili kararlarımızı alırken dikkatli olacağız. Mali disiplin ile enflasyonu düşürmeyi hedefliyoruz.” diye ekledi.

Yılmaz, tarımsal alandaki yatırımlara 940 milyar TL’lik destek ayırdıklarını belirterek, bu kaynağın bir bölümünün doğrudan destek, bir bölümünün kredi sübvansiyonu ve sulama yatırımlarına yönelik olduğunu ifade etti.

Ayrıca, gelecek yıl su kaynakları konusunda daha özel çalışmalar yürüteceklerini ve tarımsal destekleme sistemini bu doğrultuda yeniden şekillendireceklerini de duyurdu.

Yılmaz, ayrıca 500 bin sosyal konut projesini hatırlatarak, daha ulaşılabilir konutlar sağlamaya çalıştıklarını ifade etti.

“45 MİLYAR DOLARI AŞAN UYGUN KOŞULLU FİNANSMAN PAKETİ OLUŞTURMUŞ DURUMDAYIZ”

Genel finansal koşullardaki iyileşmelere dikkat çeken Yılmaz, “Enflasyondaki azalma ve güven ortamındaki güçlenme ile birlikte, finansal piyasalarda maliyetlerin düşmesi bekleniyor.” dedi.

Uluslararası kuruluşlardan finans sağlamaya devam ettiklerini ifade eden Yılmaz, “Dünya Bankası, Asya Altyapı Bankası ve Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası gibi kurumlarla işbirliği halindeyiz. Asya Kalkınma Bankası da Türkiye’ye önemli bir kaynak ayırdı. 2025-2027 dönemi için toplamda 45 milyar doları aşan bir finansman paketi oluşturduk.” şeklinde konuştu.

Yılmaz, emek yoğun sektörlerin istihdamına yönelik desteklerin önemine vurgu yaparak, geçen yıl KOBİ’lere yaptığı desteklerin olumlu sonuçlar verdiğini belirtti. “Destek miktarını 2 bin 500 liradan 3 bin 500 liraya çıkarıyoruz ve daha geniş kapsamlı destekler sağlayabiliriz.” dedi.

Türkiye Ekonomisi: 2024’te 16. Büyük Ekonomi!
+ -
Bizi Takip Edin