Geçtiğimiz hafta, Federal Rezerv (Fed) politika faizini, beklentilere paralel olarak 25 baz puan düşürerek yüzde 3,5-3,75 aralığına indirdi. Bu adım, banka tarafından aralık toplantısından itibaren başlatılan faiz indirim döngüsünün sürmesini sağladı ve bu yıl içinde üçüncü kez faizlerde gevşeme yaşanmış oldu.
Fed’in sonuç bildirisinde, mevcut ekonomik göstergelerin ılımlı bir büyüme sürecine işaret ettiği, istihdam artışının yavaşladığı ve işsizlik oranın eylül ayına kadar hafif bir yükseliş gösterdiği vurgulandı.
Yıl sonu toplantısındaki karar, 3’e karşı 9 oyla alındı. Fed Yönetim Kurulu Üyesi Stephen Miran, 50 baz puanlık indirimden yana oy kullanırken, Chicago Fed Başkanı Austan Goolsbee ve Kansas City Fed Başkanı Jeffrey Schmid, faizlerin sabit kalması gerektiğini belirterek karşı oy verdiler.
Bankanın bu yılki enflasyon tahmini, yüzde 3’ten yüzde 2,9’a, gelecek yıl içinse yüzde 2,6’dan yüzde 2,4’e düşürüldü. Bu tahminler, Fed’in 2026 yılında bir faiz indirimi beklediği anlamına geliyor.
Fed Başkanı Jerome Powell, toplantının ardından yaptığı açıklamada, son aylarda istihdama yönelik aşağı yönlü risklerin arttığını ve enflasyon beklentilerine dair kısa vadeli göstergelerin piyasa ve anket bazlı ölçümlerde, yılın başlarındaki zirve noktalarından gerilediğini aktardı.
Fed’in 2026 için öngördüğü faiz indirimi tahminine karşın, para piyasalarında yıl boyunca iki faiz indirimine gidileceği yönünde beklentiler öne çıkıyor. Powell’ın açıklamaları sonrasında ocak toplantısında yüzde 76 ihtimalle politika faizinin sabit tutulacağı öngörülüyor.
Fed Yetkilileri Faiz Kararını Değerlendirdi
Fed yetkilileri, faiz kararını değerlendiren açıklamalarda bulundu. Schmid, enflasyonun hala yüksek olduğunu, ekonominin ivmesini koruduğunu ve iş gücü piyasasının soğumasına rağmen birçok alanda dengede kaldığını ifade etti.
Goolsbee ise, eylülde ve ekimde faiz oranlarını düşürme yönünde oy kullandığını, ancak enflasyon konusundaki verilerin netleşene kadar daha fazla indirim yapmaktan kaçınılması gerektiğini vurguladı.
Cleveland Fed Başkanı Beth Hammack da, iş gücü piyasasının kademeli bir soğuma gösterdiğini ancak enflasyonun hedefin üzerinde kalmaya devam ettiğine dikkat çekti.
Trump: “(Faiz İndirimini) Oldukça Düşük Yaptığını Söyleyebilirim”
ABD Başkanı Donald Trump, Beyaz Saray’da iş insanlarıyla gerçekleştirdiği yuvarlak masa toplantısında Fed’in faiz kararını değerlendirerek, Powell’a yönelik eleştirilerini sürdürdü. Powell’ı “katı” olarak nitelendiren Trump, faiz oranlarının düştüğünü, fakat Fed Başkanı’nın yeterli adımları atmadığını ifade etti. Trump, faiz indirimini ifade ederek, “Oldukça düşük yaptığını söyleyebilirim. En az iki katı olabilirdi” şeklinde konuştu.
Trump, görev süresi gelecek yıl mayıs ayında sona erecek olan Fed Başkanı Powell’ın yerine kimin seçileceğine dair adaylarla görüşmeler yapıp yapmadığı sorusuna yanıt verirken, eski Fed Yönetim Kurulu Üyesi Kevin Warsh ile görüşeceğini belirtti.
Trump, faiz oranları konusunda dürüst bir lider aradığını ve “Sadece dürüstlük istiyorum. Faiz oranımız çok daha düşük olmalı. Dünyadaki en düşük faiz oranlarına sahip olmalıyız” ifadelerini kullandı.
ABD’li Teknoloji Hisselerinde “Oracle” Etkisi
Bu hafta bilançosunu açıklayan Oracle’ın hisseleri, gelirlerinin beklentilerin altında kalmasının etkisiyle perşembe günü yüzde 11 değer kaybetti. Nvidia, CoreWeave ve Micron gibi şirketlerin hisselerinde de satış baskısı gözlemlendi. Oracle’ın hisseleri haftanın son işlem gününde de yüzde 4,5 düşüş kaydetti.
Oracle’ın finansal sonuçları, yapay zeka yatırımlarının potansiyeli hakkında tartışmalara yol açarken, teknoloji hisselerinde genel bir satış baskısı oluştu.
Perşembe akşamı bilançosunu açıklayan Broadcom’un hisseleri, şirketin beklentilerden iyi gelmesine rağmen, haftanın son işlem gününde yüzde 11,5 değer kaybetti.
Cuma günü Nvidia’nın hisseleri yüzde 3,3, Amazon’un hisseleri yüzde 1,8, Meta’nın hisseleri ise yüzde 1,3 değer kaybetti. Alphabet ve Microsoft’un hisselerinde ise yüzde 1 düşüş yaşandı.
New York Borsası Karışık Seyretti
New York borsasında geçen hafta karışık bir seyir gözlemlendi. Haftalık bazda S&P 500 yüzde 0,63 ve Nasdaq endeksi yüzde 1,62 değer kaybederken, Dow Jones endeksi ise yüzde 1,10 yükseldi.
Bu gelişmeler doğrultusunda ABD tahvil piyasalarında satışlar etkili oldu. ABD’nin 10 yıllık tahvil faizi haftalık bazda yaklaşık 5 baz puan artışla yüzde 4,19 seviyesinde haftayı kapattı.
Fed’in faiz indiriminin altın ons fiyatını desteklediği görüldü. Altının onsu, haftalık bazda yüzde 2,34 oranında değer kazanarak 4.300,57 dolara yükseldi.
Altındaki güçlü seyre paralel olarak gümüşün ons fiyatı ise cuma günü 64,66 dolara çıkarak tarihi bir rekor kırdı. Gümüş, haftayı yüzde 6,2 artışla 62 dolardan tamamladı.
Dolar endeksi, Fed’in faiz indiriminin etkisiyle gerileyerek haftayı yüzde 0,6 düşüşle 98,4 seviyesinde kapattı.
Brent petrolün varil fiyatı haftayı yüzde 4,1 değer kaybıyla 61 dolardan tamamladı.
15 Aralık ile başlayacak haftada pazartesi günü New York Fed sanayi endeksinin, salı günü tarım dışı istihdam ve işsizlik oranının, imalat sanayi PMI verilerinin, perşembe günü haftalık işsizlik maaşı başvuruları ve enflasyonun, cuma günü ise ikinci el konut satışları ve Michigan Üniversitesi tüketici güven endeksi verilerinin takip edilmesi bekleniyor.
Avrupa’da Gelecek Hafta Faiz Kararları Öne Çıkacak
Avrupa borsaları, geçen hafta karışık bir seyir izlemişken, gelecek hafta Avrupa Merkez Bankası (ECB) ve İngiltere Merkez Bankası (BoE) tarafından alınacak para politikası kararları yatırımcıların dikkatini çekiyor.
ECB’nin 18 Aralık’taki toplantısında temel politika faizinde değişiklik yapılması beklenmiyor. İngiltere’de ise BoE’nin 25 baz puanlık faiz indirimine gitmesi öngörülüyor.
Bölgedeki jeopolitik gelişmeler de yakından izleniyor. Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mariya Zaharova, Ukrayna’da barışın sağlanması için krizin nedenlerinin ortadan kaldırılması gerektiğini belirtti. Zaharova, “Ne kadar hızlı olunursa, mesele o kadar çabuk çözülür” dedi.
Bu bağlamda, geçen hafta İngiltere’de FTSE 100 endeksi yüzde 0,19, Fransa’da CAC 40 endeksi yüzde 0,57 değer kaybetti. Aynı dönemde İtalya’da MIB 30 endeksi yüzde 0,19 ve Almanya’da DAX endeksi yüzde 0,66 artış gösterdi.
Gelecek hafta pazartesi günü Avro Bölgesi’nde sanayi üretimi, salı günü Avro Bölgesi, Almanya ve İngiltere’de imalat sanayi ve hizmet sektörü PMI, İngiltere’de işsizlik oranı, çarşamba günü ise Avro Bölgesi ve İngiltere’de enflasyon, Almanya’da IFO iş ortamı güven endeksi verileri izlenecek. Perşembe günü ise Avro Bölgesi ve İngiltere’de faiz kararları, BoE Başkanı Andrew Bailey’in konuşması, cuma günü ise Almanya’da üretici enflasyonu ve Avro Bölgesi’nde tüketici güven endeksi verileri takip edilecek.
Asya Borsalarında Karışık Seyir Hakim Oldu
Asya borsalarında karışık bir seyir gözlemlenirken, dikkate alınacak önemli bir konu Japonya Merkez Bankası’nın (BoJ) faiz kararı oldu. Bu süreçte, ülkedeki enflasyonist baskılar devam etmekte ve BoJ’un faiz artışı yapabileceği yönünde beklentiler bulunuyor.
Bölgedeki son gelişmelerde, Fed’in faiz kararının ardından Powell’ın ihtiyatlı açıklamaları piyasa fiyatlamalarına etki ederken, ABD’deki teknoloji şirketleri üzerindeki satış baskısı Asya’da da tedirginliğe neden oldu.
Ayrıca, ABD Başkanı Trump’ın ulusal güvenlik açısından güçlü koşullar altında, Nvidia’nın “H200” çiplerinin Çin ve diğer ülkelerde onaylı müşterilere satışına izin vereceğini açıklaması da bölgedeki çip üreticileri üzerinde satış baskısını artırdı.
Japonya’da açıklanan verilere göre, kasım ayına ait Üretici Fiyat Endeksi (ÜFE) aylık bazda yüzde 0,3 ve yıllık bazda yüzde 2,7 oranında artış gösterdi. Ülkede sanayi üretimi ekimde aylık bazda yüzde 1,5 ile beklentilerin üzerinde bir artış kaydetti. Ayrıca kapasite kullanım oranının aynı dönemde yüzde 3,3’lük bir artış gösterdiği belirtildi.
Çin’de ise üretici fiyatlarında düşüş, kasım ayıyla birlikte devam etti. Üretici fiyatlarındaki gerileme Ekim 2022’den bu yana sürdü ve kasımda yıllık bazda yüzde 2,2 ile beklentilerin üzerinde bir düşüş kaydedildi.
Aynı dönemde Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) ise sınırlı da olsa deflasyon kaygılarını azalttı ve yıllık bazda yüzde 0,7 artışla tahminlerdeki seviyede gerçekleşti.
Ayrıca, Avustralya Merkez Bankası politika faizini yüzde 3,60 seviyesinde sabit bıraktı.
Tüm bu gelişmelerle birlikte, Çin’de Şanghay bileşik endeksi yüzde 0,34, Hong Kong’da Hang Seng endeksi yüzde 0,42 değer kaybederken, Güney Kore’de Kospi endeksi yüzde 1,64 ve Japonya’da Nikkei 225 endeksi yüzde 0,68 artış gösterdi.
Gelecek hafta pazartesi günü Çin’de perakende satışlar, sanayi üretimi, çarşamba günü Japonya’da dış ticaret dengesi, cuma günü ise Japonya’da BoJ’un faiz kararı ve enflasyon verileri izlenecek.
Yurt İçinde TCMB’nin Faiz Kararı Takip Edildi
Yurt içinde Borsa İstanbul, alış ağırlıklı bir seyir izleyerek haftalık bazda BIST 100 endeksinin yüzde 2,76 artışla 11.311,31 puandan kapandığı görüldü. Gelecek hafta Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu (PPK) toplantı özeti yakından takip edilecek.
TCMB, politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranını 150 baz puan düşürerek yüzde 38 seviyesine indirdi. Ayrıca, gecelik vadede borç verme faiz oranı yüzde 42,5’ten yüzde 41’e, gecelik vadede borçlanma faiz oranı ise yüzde 38’den yüzde 36,5’e çekildi.
TCMB tarafından açıklanan ödemeler dengesi verilerine göre, Türkiye’nin cari işlemler hesabı, ekimde 457 milyon dolar fazla verdi. Cari dengenin bu dönemde de fazla vermesi, cari işlemler hesabının üst üste dördüncü ayda da pozitif seyrini sürdürdüğünü gösteriyor.
Dolar/TL, haftayı önceki haftalık kapanışın yüzde 0,4 üzerinde 42,6950 seviyesinden kapattı.
Gelecek hafta yurt içinde pazartesi bütçe dengesi, salı konut fiyat endeksi, konut satışları, perşembe TCMB PPK toplantı özeti, cuma günü ise tüketici güven endeksi verilerinin takip edileceği belirtildi.


