Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, İstanbul’da gerçekleştirilen “Al Sharq Youth 9. Uluslararası Konferansı”nda katılımcılara hitap etti.
Gençlerin bölünmeyi reddeden bir nesil olduğunu belirten Fidan, bu önemli etkinliği düzenleyenlere teşekkür etti.
Konferansın farklı deneyimleri paylaşmanın yanı sıra, gelecekteki kardeşlik, dostluk ve arkadaşlık bağlarını güçlendirme açısından da önemli bir platform olduğunu dile getirdi.
Modern dünyanın yeni bir sürece girdiğine dikkat çeken Fidan, “Denge güçleri değişiyor. Krizlerin birbirini etkilediği ve sıralandığı bir dönemdeyiz. Dünyada pek çok yerde çatışmalar devam ederken, küresel stratejik rekabet alanlarının da genişlediği bir süreçteyiz.” şeklinde konuştu.
İslam coğrafyasının birbirine bağlı ve çeşitli zorluklarla karşılaşan büyük medeniyetlere ev sahipliği yaptığını söyleyen Fidan, “Kültürümüz derin ve enerjik bir genç nesil mevcut.” dedi.
“Cesur adımlar atmalıyız”
Gençlerin yeni bir vizyon mirasına sahip olduğunu vurgulayan Fidan, “Tarihi yeniden şekillendirmek, rekabet ve bölünme değil, iş birliği temelinde olmalıdır; kutuplaşma değil, ortaklık üzerine kurulu olmalıdır.” ifadelerini kullandı.
İslam dünyasının bölgesel ve ekonomik işbirliği ile ortak güvenlik vizyonlarına ihtiyaç duyduğunu belirten Fidan, “Filistin her zaman bizim için bir pusula olmuştur. İsrail’in saldırganlığını önlemek ve yayılmacılıkla mücadele etmek için cesur adımlar atmamız gerekmektedir.” dedi.
Filistin konusunda uzun vadeli stratejilere ihtiyaç olduğuna dikkat çeken Fidan, “İslam dünyasının birliğe daha fazla ihtiyaç var. Saygıdeğer Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde Türkiye, bu işbirliğinin sürekliliği için yoğun çaba gösteriyor.” şeklinde konuştu.
Fidan, uluslararası etkinliklerde aktif bir katılımcı olduğuna dikkat çekerek, “Ülkelerin cesareti ve sahiplenme konusundaki eksiklikleri, bize uluslararası etkinlikler açısından bir eksiklik olmadığını gösteriyor.” şeklinde düşündüğünü ifade etti.
“Uluslararası toplumu birleşik bir cephe olmaya davet ettik”
Fidan, bölgesel sahiplenmenin önemini vurgulayarak, “Sadece bölgesel aktörler bu çatışmaların kök nedenlerini anlayabilir ve özgün çözümler üretebilir.” ifadesini kullandı.
İsrail’in Filistin ve Suriye’ye yönelik saldırılarının bölgedeki istikrarı tehdit ettiğine işaret eden Fidan, “Bu krizle uluslararası toplumu birleşik bir cephe oluşturmaya davet ettik. Aynı zamanda İslam dünyasıyla iş birliği yaparak tek sesle hareket etmesini sağladık.” diye ekledi.
Birleşmiş Milletler Genel Kurulu çerçevesinde düzenlenen Gazze toplantısına dikkat çeken Fidan, “Öfke ile değil, barış planının tüm taraflarca kabul edilmesi için çalışmalıyız. Türkiye, bu girişimde Katar, Mısır ve ABD ile birlikte aktif bir rol oynadı.” şeklinde açıklamalarda bulundu.
Ateşkes sonrası yeni bir misyona ihtiyaç olduğunu bildiren Fidan, “Ateşkes, kalıcı bir barış değildir çünkü kalıcı barış adalet gerektirir ve bu da özgür, egemen ve yaşanabilir bir Filistin devletinin varlığı ile mümkündür.” ifadelerini kullandı.
Suriye’de de benzer bir durum olduğunu belirten Fidan, “Suriye halkının yanında durarak, özgürlük taleplerine ortak olduk. Geçen yıl Aralık ayında Suriyeli kardeşlerimiz yeni bir dönemin kapılarını açtılar.” dedi.
“Diplomasi sabır ister”
Gençlere hitap eden Fidan, “Gelecek, sizin seçeneklerinize göre şekillenecek. Artık bir sorumluluk dönemi içerisindesiniz. Birlik, sadece bir söylem değil, pratiğe dökülmesi gereken bir yetenektir.” şeklinde konuştu.
Tutarlılığın önemine vurgu yapan Fidan, “Sonuçlara ulaşmak, zaman içinde tutarı gerektirir. Uluslararası sistemler vicdanlarından vazgeçtiğinde süreçler genelde başarısız olur.” uyarısında bulundu.
Stratejik sabrın önemine de değinen Fidan, “Diplomasi, sabır gerektirir.” dedi.
Hayal gücünün tarihe dayalı diplomasi konusundaki önemini vurgulayan Fidan, tarih bilincinin olaylar karşısında daha iyi bir perspektif kazandıracağını ifade etti.
İlkeli direncin diplomasi alanında etkili olduğunu belirten Fidan, bu sayede zorlukların aşılabileceğine dikkat çekti.
“Her nesil tarih tarafından test edilir ve sizin sınavınız sadece krizlerle sınırlı değil; esas zorluk, bu krizlerin ardından yeniden ayağa kalkmaktır.” diyen Fidan, gençlere fırsatları yakalamaları gerektiğini hatırlattı.
Fidan, “Geleceğin mimarları olarak size duyduğum çağrı basit: Kendinizi krizlerle değil, çözümlerle tanımlayın. Cesur ve yaratıcı olun. Bu konferansta sorumluluk almayı düşünün, bölgeniz ve insanlığın ortak sorunları konusunda ortak sorumluluk taşıyın. Hayal ettiğiniz çözümleri eyleme geçirmek için cesur olun.” şeklinde gençlere seslendi.


