Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, tiftik keçisinin yalnızca Ankara’ya özgü bir tür olduğunu ve Türkiye’deki tiftik keçisi üretiminin yüzde 78’inin başkentte gerçekleştirildiğini açıkladı.
Bu eşsiz türün korunmasına ve geliştirilmesine yönelik çalışmaların sürdüğünü vurgulayan Yumaklı, Resmi Gazete’de yayımlanan yeni yasayla tiftik üretimini sözleşmeli üretim kapsamına aldıklarını hatırlattı.
Yumaklı, tiftik keçisinin üretiminde kalite ve verimliliğin artırılması için sağladıkları destekleri anlatarak, “Özellikle Ankara’daki üreticilerimizin katkıları, Türkiye’de bu alanda büyük bir etki yaratacak.” dedi.
Geçen yıla oranla bu alandaki desteklerin iki katına çıkarıldığına dikkat çeken Yumaklı, Bakanlık olarak üreticilerin yanlarında olduklarını ve tüm faaliyetlerini takip ettiklerini belirtti.
– “TİFTİĞİ CİDDİ BİR POTANSİYEL ALANI OLARAK GÖRÜYORUZ”
Yumaklı, dünyada tiftikten üretilen tekstil ürünlerinin artan popülaritesine dikkat çekerek, “Tiftiği geliştirecek ciddi bir potansiyele sahip bir alan olarak değerlendiriyoruz. Aynı zamanda bu sanayinin de büyümesi gerektiğini düşünüyoruz ki ekonomiye değer katabilsin.” diye ekledi.
Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ile işbirliği içinde bu üretim türünü özel olarak desteklemeye yönelik çalışmalar yaptıklarını belirten Yumaklı, bu konuda söz sahibi olma hedeflerinin bulunduğunu ifade etti.
Sözleşmeli üretimin, tarımsal üretimin temel bir unsuru olduğuna vurgu yapan Yumaklı, bu modeli yalnızca belirli bir ürünle sınırlı tutmayacaklarını, tüm ürünlerde geliştirmeye odaklanacaklarını kaydetti.
Yumaklı, geçen yıl hayvansal ve bitkisel üretim ile su ürünleri için üretim planlaması başlattıklarını hatırlatarak, burada esas meselenin sözleşmeli üretimin geliştirilmesi olduğunu aktardı.
– “SÖZLEŞMELİ ÜRETİMİN KAPSAMINI GENİŞLETMEYE DEVAM EDECEĞİZ”
Sözleşmeli üretimde bazı zorlukların bulunduğunu dile getiren Yumaklı, bu sözleşmelerin hem üretici hem de alıcı açısından yeterince uygulanabilir olmadığını belirtti.
Bakanlık olarak bu şikayetleri detaylı bir şekilde incelediklerini belirten Yumaklı, “Tip sözleşmeler oluşturduk ve bu sözleşmelerin bir nüshasını Bakanlığa ulaştırarak elektronik hale getirerek kağıt ve bürokratik işlemlerden kurtulmayı amaçladık.” dedi.
Yumaklı, alıcı ve satıcı arasında çıkabilecek anlaşmazlıkların çözümü için bir tahkim mekanizması geliştirdiklerini sözlerine ekleyerek, şunları söyledi:
“Anlaşmazlıkların hızlı bir şekilde, 1-2 hafta içinde giderilmesini sağladık. Burada üreticinin ürün satışıyla elde edeceği gelirin, piyasa koşullarından değil, yaptığı sözleşmenin sonuçlarından etkilenmesi hayati önem taşıyor. Ayrıca, ürünü tedarik edeceklerin de ham madde güvencelemelerinin sağlanması gerekiyor. Dolayısıyla sözleşmeli üretim kapsamını sürekli genişletmeye yönelik çalışmalara devam edeceğiz.”
