İstanbul Valiliği’nin ev sahipliğinde Beyoğlu’ndaki bir otelde düzenlenen “İstanbul Hayırda Yarışanlar Buluşması”na katılan Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Göktaş, hayırseverlerle bir araya geldi.
Bakan Göktaş, konuşmasında iyilik ve merhamet dolu gönüllerle bir arada olmanın önemine değindi. Bu buluşmanın paylaşmanın bereketini ve hayrın dönüştürücü gücünü gözler önüne serdiğini ifade etti.
Göktaş, İstanbul Hayırda Yarışanlar Buluşması’nın kıymetli bir platform olduğunu belirterek, toplumda yaşatmayı merkeze alan bir medeniyet anlayışına işaret etti.
Hayırseverlerle bir araya gelmekten memnuniyet duyduğunu dile getiren Göktaş, açıklamalarına şöyle devam etti: “Bizler, yardımlaşmayı bir görevden öte emanet olarak gören medeniyetin mirasçılarıyız. Bu topraklarda hayır, sadece kirli bir el değil, aynı zamanda gözetmen ve onarıcı bir sorumluluk bilinci gerektirir. İstanbul, bu geleneğin en güçlü temsilcilerinden biridir. Şehir, asırlardır aşevleri ve vakıflarıyla merhameti kalıcı eserler haline getirdi.”
Göktaş, İstanbul’da her gün yetimler, yaşlılar ve ihtiyaç sahipleri için hizmet veren binlerce hayırsever bulunduğuna dikkat çekerek, bu kişiler sayesinde sadece bugünün ihtiyaçlarının karşılanmadığını, gelecekte daha güçlü ve huzurlu bir toplumun inşasına katkı sağlandığını ifade etti.
Hayırseverlerin verdiği her desteğin bir çocuğun eğitimine ışık tuttuğuna, bir yetimin hayata tutunmasına yardımcı olduğuna ve ailelere yalnız olmadıklarını hissettirdiğine vurgu yaptı. Yardımlaşmayı ve paylaşmayı hayatlarının merkezine alan hayırseverlere teşekkür etti.
“Bugün Bakanlığımızın merkez ve taşra teşkilatları, 68 ulusal ve uluslararası proje yürütüyor”
Hayırseverlerin dayanışmayı güçlendiren en önemli paydaşlar olduklarını belirten Göktaş, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın sosyal devlet vizyonu doğrultusunda dayanışmayı kurumsallaştırmak amacıyla çeşitli adımlar attıklarını söyledi. Devletin imkanlarının, hayırseverliğin duyarlılığı ve sivil toplumun gücüyle birleştiğinde çok daha etkili hizmetler sunduklarını ifade etti.
Geçtiğimiz yıl hayırseverliğin gelişimi ve işbirliğinin güçlenmesi için önemli adımlar atıldığını hatırlatan Göktaş, Sivil Toplum Vizyon Belgesi ve II. Eylem Planı ile sosyal ilişkileri güçlü bir zemin üzerine taşıdıklarını aktardı. Bugün itibarıyla Bakanlığın merkez ve taşra teşkilatları, 68 ulusal ve uluslararası projeyi yürütmektedir. Bu projeler, destek mekanizmalarını etkin bir biçimde harekete geçirmektedir.
Bu kapsamda İstanbul Valiliği’nin İstanbul Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı üzerinden Kardeş Aile Projesi’nin yürütüldüğünü belirten Göktaş, ihtiyaç sahibi ailelere düzenli kira desteği sağlandığını, ayrıca hayırsever katkılarıyla Arnavutköy’de yetim aileler için sosyal konut inşa edildiğini vurguladı.
Ek olarak, Valiliğin 2025 Aile Yılı çerçevesinde gençler için sunduğu evlilik desteklerinin de çok kıymetli olduğunu dile getirdi.
Ayrıca, bu yıl tüm paydaşların katılımıyla bir Sosyal Sorumluluk Çalıştayı düzenlendiğini ifade eden Göktaş, burada sosyal sorumluluğun kısa vadeli çalışmaların ötesinde kalıcı toplumsal etkiler yaratma konularının tartışıldığını aktardı. Gönüllülük, kapsayıcılık ve şeffaflık esasları üzerine sağlam bir sosyal sorumluluk ekosisteminin temellerinin atıldığına dikkat çekti.
“Yetimi, yaşlıyı, yolcuyu, kimsesizi devletin ve toplumsal vicdanın merkezine aldık”
Hayırseverliğin toplumu ayakta tutan bir sorumluluk alanı olduğuna vurgu yapan Göktaş, “Biz, vakıflarla hayrı kurumsallaştırdık, imarethanelerle sofraları büyüttük, darüşşifalarla ruhları da iyileştirdik. Yetimi, yaşlıyı, yolcuyu ve kimsesizi devletin ve toplumsal vicdanın merkezine aldık. Bu anlayış merhameti kalıcı eserlere dönüştürüp, paylaşmayı toplumsal bir bağ haline getirdi. Günümüzde de hayırseverliğin kamu, sivil toplum ve gönüller arasında güçlü bir dayanışma köprüsü olmasını hedefliyoruz.” dedi.
Göktaş, sözlerine şöyle devam etti: “Hayırda yarışmanın, daha fazla paylaşım, sahiplenme ve sorumluluk alma gerektirdiği bir dönemdeyiz. Değişen dünya şartları, sosyal riskler ve kırılganlık alanları, etkili bir işbirliği gerektiriyor. Dijitalleşmeden kentleşmeye, demografik dönüşümden yalnızlığa kadar pek çok alanda, insanı koruyan ve güçlendiren çözümler üretmeliyiz. Bu buluşmalar, gönül birliğini inşa eden önemli bir zemin oluşturuyor. Burada bulunan her hayırseverin çabası, gelecekte güçlü bir toplum inşa ediyor.”
İstanbul Valisi Davut Gül de İstanbul’da çeşitli sosyal projeler yürüttüklerini belirtti. Önceliklerinin çocuklara olduğunu ifade eden Gül, “Üç önceliğimiz var; üstün zekalı çocuklar, üstün yetenekli çocuklar ve dezavantajlı çocuklar. Hiçbiri birbirinin alternatifi değildir. Her birine dokunmalıyız.” dedi. Türkiye Yüzyılı Çocukları projesi kapsamında, son üç yıldır İstanbul’da okuyan 500 tam puanlı öğrenciye burs verdiklerini vurgulayan Gül, şu anda 1450’den fazla bursiyerlerinin bulunduğunu ve bu desteğin eğitim hayatları boyunca süreceğini belirtti.
Programın sonunda, katkıda bulunan hayırseverlere teşekkür plaketi takdim edildi.
