Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, bazı milletvekillerinin cezaevlerindeki yaşam şartlarına ilişkin yaptıkları eleştirileri yanıtladı. Tunç, Türkiye’deki cezaevlerinde tecrit sisteminin mevcut olmadığını, işkencenin ise kesinlikle söz konusu olmadığını vurgulayarak, “İşkenceye karşı sıfır toleransımız var. Son 23 yılda, insan haklarına uygun olmayan ve insani koşullarda yeterlilik taşımayan 409 cezaevini kapattık. Diyarbakır ve Sinop Cezaevleri tarihin acı izlerini taşıyan yerlerdi, ancak artık kültür merkezi haline geldiler. Cezaevlerimiz ulusal denetim mekanizmaları ve uluslararası kuruluşlar tarafından düzenli olarak denetlenmektedir. Özellikle hasta hükümlü ve tutuklularla ilgili Ceza İnfaz Kanunu’nın ilgili maddeleri çerçevesinde gerekli tedavi çalışmalarını yürütüyoruz.” dedi.
Bakan Tunç, Karadeniz’de düşürülen İHA ile ilgili gelen sorulara ise şu şekilde cevap verdi:
“Milli Savunma Bakanımızla konuştum. İHA, Karadeniz üzerinden hava sahamıza girmek üzereyken takibe alındı ve F-16’larımız tarafından uygun bir ortamda düşürüldü. Bu cihaz oldukça küçük, vurulunca birçok parçaya ayrıldı. Ancak bu parçalarda hangi ülkeye ait olduğuna dair bir iz bulunamadı. İncelemelerin devam ettiğini öğrendik.”
Tunç, bazı stadyumlarda Leyla Zana’ya yönelik olarak atılan küfürlü sloganlara da değindi. Sporun evrensel bir değer taşıdığını, bunun ayrıştırma veya ötekileştirme aracı olmaması gerektiğini belirtti. Hassas bir süreçten geçildiğinin altını çizen Tunç, şunları kaydetti:
“Terörsüz bir Türkiye sürecinin başarılı olmasını herkes istiyor. Bu süreçte herhangi bir tutum ve davranışın zarar vermemesini temenni ediyoruz. Hepimizin sorumlu hareket etmesi, ülkemizin ve milletimizin menfaatine olacaktır. Bu tür olaylara karşı tepkimizi ortaya koyarken genelleme yapmamalıyız. Bu süreçte zarar veren herhangi bir durumun ortaya çıkması halinde dikkatli olunmalıdır. Bu nedenle provokasyonlara karşı dikkatli davranarak, ülkemizin huzur ve güvenliğini korumak gerekiyor. Aksi takdirde ülkemiz zarar görür. İlgili olaylarla ilgili idari ve adli soruşturmalar yapılmaktadır. Özellikle meydana gelen olaylarla ilgili bant çözümlemeleri yürütülmektedir ve yetkili kuruluşlar bu noktada çalışmalara devam etmektedir.”


