Kozmetik Üreticileri ve Araştırma Derneği (KÜAD) tarafından düzenlenen 9. Uluslararası Kozmetik Kongresi, yerli ve yabancı sektör uzmanlarını Antalya’nın Belek Turizm Merkezi’ndeki bir otelde bir araya getirdi.
KÜAD Başkanı Kahrıman, kozmetik sektörünün hem ihracat hem de markalaşma açısından kayda değer ilerlemeler kaydettiğini vurguladı.
Kahrıman, Türkiye’deki kozmetik sektörünün büyüyen bir alan olduğuna dikkat çekerek, Türk markalarının uluslararası arenada güçlü oyuncular haline geldiğini aktardı.
Kozmetik İhracatında Yüzde 21’lik Artış
Kahrıman, ihracatta yaklaşık yüzde 21 oranında bir artış sağladıklarını ifade ederek, şu bilgileri paylaştı:
“Yılı yaklaşık 1,7 milyar dolar düzeyinde bir rakamla kapatmayı bekliyoruz. Büyüyerek geçirdiğimiz bir yıl oldu. En çok ihracat yaptığımız ülkeler arasında Irak, ABD ve Rusya öne çıkıyor. Yaklaşık 200 ülkeye kozmetik ürünleri ihraç ettik. En fazla ihraç ettiğimiz ürünler arasında ıslak mendil ve sabun bulunurken; parfüm, renkli kozmetik ile cilt bakım ürünlerinin de önemli bir yeri var. Saç bakım ürünlerinde de bu yıl dikkate değer bir artış yaşadık. Aslında pek çok kozmetik alanında ihracat gerçekleştiriyoruz.”
Son yıllarda Türkiye’de saç boyası üretiminin arttığını belirten Kahrıman, bunun özellikle gelecek yılki ihracata olumlu katkıda bulunacağına işaret etti.
Kahrıman, ruj ve allık gibi renkli kozmetikte de ihracat yaptıklarını aktararak, bu alanda ABD, Irak ve Suudi Arabistan’dan yoğun talepler aldıklarını kaydetti.
Yerli Marka Sayısı 5 Yılda Dört Kat Arttı
Kahrıman, Türkiye’deki bazı markaların özellikle sabun, ıslak mendil, deodorant ve belirli saç ürünlerinde uluslararası pazarda aranan markalar haline geldiğini belirtti.
Sağlık Bakanlığı’na bağlı kozmetik işletme sayısında son beş yılda belirgin bir artış yaşandığına dikkat çeken Kahrıman, sözlerini şu şekilde sürdürdü:
“Pandemiden önce 3 bin 600 civarında olan Sağlık Bakanlığı’na bağlı kozmetik işletme sayısı şu an 13 bin civarında. Yeni yerli markalar ortaya çıkıyor. Kozmetikle uğraşan firma sayısı yaklaşık dört kat arttı. Türkiye’de kozmetik sektörü büyümekte. En önemli özelliklerinden biri, Türkiye’nin kozmetikte cari açık vermeyen bir konuma geçmesidir; mevcut satışları, aldıklarından daha fazladır. Vatandaşlarımız birçok kategoride yerli ürün tercih etmeye başladı.”
Kahrıman, yerli markaların yanında birçok global markanın da Türkiye’de üretim yaptığını ifade etti.
Türkiye’nin fason üretim konusunda bir merkez konumunda bulunduğunu belirten Kahrıman, “Türkiye’de büyük kozmetik fabrikaları mevcut, dinamik mühendisler, kimyagerler, eczacılar ve teknik ekipler aynı zamanda hızlı bir şekilde adaptasyon sağlayabiliyorlar, hem düzenlemelere hem de teknolojik gelişmelere.” açıklamasında bulundu.
