Bavul boyutundaki dört küçük uydu, uzayda yaklaşık 13 bin kilometre aralıkla dizilerek tek bir “sanal teleskop” işlevi görüyor. Bu sistem, Güneş’in dış atmosferi olan korona ile Güneş rüzgarını, ilk kez bir arada ve bütünsel olarak görüntülemeyi başarıyor.
Southwest Research Institute (SwRI) tarafından yürütülen bu görev, fırlatmanın üzerinden bir yıldan daha kısa bir süre geçmesine rağmen önemli başarılar elde etti. PUNCH, Kasım ayında ABD genelinde renkli kutup ışıklarına yol açan güçlü bir güneş fırtınasını üç boyutlu olarak izleyerek, uzay havasi olaylarına dair kritik veriler sundu.
Uydu sistemi, Güneş’ten kopan dev plazma bulutları (koronal kütle atımları) ile Güneş rüzgarının uzaydaki yayılımını ayrıntılı bir şekilde gözler önüne seriyor. Ayrıca PUNCH, başka teleskoplarla tespit edilmesi zor olan kuyruklu yıldızları belirleyebilme yeteneğiyle de dikkat çekiyor. Bunlar arasında, yıldızlararası bir ziyaretçi ile yaklaşık 40 gün boyunca takip edilen bir diğer kuyruklu yıldız da yer alıyor.
“EVRENDEKİ MAHALLEMİZE DAİR EŞSİZ BİR BAKIŞ SUNUYOR”
Görevin baş araştırmacısı Dr. Craig DeForest, PUNCH görüntülerinin Güneş Sistemi’ndeki yerimizi güçlü bir şekilde hatırlattığını ifade ederek, “Güneş etkinliklerini Ay’ın, gezegenlerin ve geçen kuyruklu yıldızların üzerinden akarken görmek, evrendeki mahallemize dair eşsiz bir bakış sunuyor” şeklinde konuştu.
Bu etkileyici görüntülerin arkasında yüksek düzey mühendislik çalışmaları bulunuyor. Uydulardaki özel kameralar, Güneş ışığını 10 milyon milyar kat azaltarak son derece düşük olan Güneş rüzgarını görünür hale getiriyor. Daha sonra, Dünya’daki veri işleme sistemleri, arka plandaki yıldız ışığının yüzde 99’undan fazlasını süzerek uzaya yayılmış güneş parçacıklarının zayıf parıltısını ortaya çıkarıyor.
