Mete Gazoz, Antalya’nın Serik ilçesindeki bir otelde milli takım ile birlikte yaptığı hazırlıklar sırasında Anadolu Ajansı muhabirine verdiği röportajda, 2025 yılının kendisi için olumlu geçtiğini ifade etti.
Dünya Şampiyonası’nda hedeflemesine rağmen madalya kazanamayan Mete, önceki yıl dünya kupalarında başarılar elde ettiğini ve farklı yarışmalarda şanssızlıklar yaşasa da genel performansının tatmin edici olduğunu belirtti.
Yaşadığı şanssızlıkların kendisine yeni bir motivasyon sağladığını söyleyen Mete Gazoz, 2026 yılına hazırlık sürecini daha verimli bir şekilde geçirdiğini aktardı.
Sporda her zaman şansa ihtiyaç duyulduğunu vurgulayan milli okçu, 2026 yılında turnuvaları şansa bırakmamaya kararlı olduğunu dile getirdi. “Önümüzde Avrupa Şampiyonası ve Akdeniz Oyunları var. Geçen yılın Avrupa şampiyonu olarak, bu sezon da üst üste şampiyonluk yaşayarak, bunu başaran ilk sporcu olmayı hedefliyorum. Antalya’da gerçekleştirilecek bu yarışmada, seyirci desteğiyle takım halinde Avrupa şampiyonluğu ve altın madalya kazanma arzusu içindeyiz.” şeklinde konuştu.
“YENİ SPORCULARA ELİMDEN GELDİĞİ KADAR YARDIMCI OLUYORUM”
Los Angeles Olimpiyatları için dört yıllık bir hazırlık döneminin bulunduğunu belirten Mete Gazoz, şu ifadeleri kullandı:
“Bu süreç içerisinde Dünya şampiyonaları, kota yarışmaları, Avrupa şampiyonaları, Dünya kupaları ve Akdeniz Oyunları gibi pek çok önemli etkinlik yer alıyor. Olimpiyatların dışında bu turnuvaların hiçbiriyle kıyaslanamaz. Her yıl hedeflenen yarışmalara hazırlanıyormuşum gibi görünse de aslında büyük bir dört yıllık hazırlık süreci içerisindeyim. Her şey yolunda gidiyor. Hem fiziksel anlamda hem de zihinsel olarak performansımı artırmayı hedefliyorum ve 2028 yılına kadar en yüksek seviyeye gelmek istiyorum. 2028 yılında en iyi Mete Gazoz’u izleteceğim.”
Mete, milli takımda genç sporcuların varlığından dolayı duyduğu mutluluğu dile getirerek, “Bu gençlerin beni zorlaması ve geçmeye çalışmaları, Türk Milli Takımı için son derece değerli. Türk okçuluğu, alttan gelen sporcularla her zaman zirvede olabileceğini gösteriyor. Bu bir miras meselesi. Yeni sporculara kendi deneyimlerimi paylaşarak elimden geldiğince yardımcı olmaya çalışıyorum. Genç sporcular, beni geçebileceklerine inanmalılar. Beni geçmek, dünyadaki diğer sporcuları da geride bırakabilecekleri anlamına geliyor. Çünkü dünyada benden daha fazla başarı elde eden yok. Onlara bu özgüveni aşılamaya çalışıyorum ve onların beni geçme çabası beni daha fazla geliştirmeye itiyor. Böylece, takım olarak hep birlikte yükselebiliriz.” şeklinde değerlendirmelerde bulundu.
