İstanbul’da hayata merhaba veren Sert, ilkokul ve ortaokul eğitimini bu şehirde tamamladı. Parasız yatılı okulu bursunu elde ettikten sonra ailesinin tavsiyeleri doğrultusunda erken yaşta iş hayatına adım atan Sert, Sağlık Meslek Lisesinden mezun olduktan sonra devlet memuru olarak görev aldı.
Başörtüsü yasaklarının kaldırılmasının ardından “çocukluk hayalim” ifadesiyle pilotluk eğitimi almaya yönelen Sert, sonunda bu hayalini gerçekleştirme yolunda somut adımlar attı.
Sert, sadece pilotluk hayalini gerçekleştirmekle kalmayıp, aynı zamanda öğretmen pilot olarak birçok adayı eğiterek, kuşaktan kuşağa bu mesleği aktaran önemli bir figür haline geldi.
Pilotluk eğitimleri süresince sosyal medya platformlarında paylaşımlar yaparak havacılıkla ilgili mevcut önyargıları kırmaya çalışan Sert, özellikle genç kadınlara ilham vererek bu alanda var olmanın mümkün olduğunu vurguladı.
Sert, AA muhabirine verdiği röportajda, pilotluk yolculuğunu, başörtüsü yasağının kalkmasının kariyerine olan etkisini ve kadınların havacılık sektöründeki konumunu değerlendirdi.
– “ÇOCUKKEN ASTRONOT, PİLOT OLMAK İSTERDİM”
Küçük yaşlardan itibaren pilotluk hayali kurduğunu ifade eden Sert, bu hayalin uzun bir süre ertelendiğini dile getirdi. “Çocukken astronot veya pilot olmak istiyordum. Ancak hayat beni farklı bir yola yönlendirdi; o hayallerim bir süre uykuya daldı.” açıklamasında bulundu.
İş yaşamına sağlık alanında adım atan Sert, bu süreç içinde sivil toplum kuruluşları aracılığıyla Afrika’ya insani yardım amaçlı seyahatler gerçekleştirdiğini belirtti.
Uzun uçuşlar yaptığı bu seyahatler sırasında çocukluk hayalinin tekrar canlandığını ifade eden Sert, pilotluk yolculuğunun önündeki en büyük engellerden birinin 2010’lu yıllara kadar süren başörtüsü yasakları olduğunu hatırlatarak şunları ekledi:
“O dönemlerde eğitim alamadığımız yıllardı. Ancak Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın başlattığı çalışmalarla bu yasaklar kaldırıldı. Emeği geçen herkese teşekkür ediyorum çünkü bu yasaklar olmaması gereken durumlar arasındaydı. Normalleşme süreciyle birlikte pilotluk eğitimi almamın önü açıldı.”
İstanbul’daki memuriyetini sürdürürken Adana merkezli bir uçuş okuluyla anlaşan Sert, eğitim sürecinin yoğun ve emek gerektiren bir süreç olduğunu ifade etti.
Sert, çalışma düzenini baştan sona yeniden yapılandırdığını, gece nöbetlerine kaldığını ve yoğun bir programla pilotluk eğitimine devam ettiğini kaydetti.
– “BİR DERSTEN KALMAK HER ŞEYİ BAŞA SARIYOR”
Pilotluk eğitiminin en az 215 saatlik uçuş süresini kapsadığını belirten Sert, uçuşların bir kısmının eğitmenle, diğer kısmının ise bireysel olarak gerçekleştirildiğini söyledi.
En zorlu aşamasının 14 dersten oluşan ATPL dersleri olduğunu vurgulayan Sert, “Geçme notu 75. On üç dersten yüksek not alıp bir dersten 74 alırsanız, her şey başa sarıyor ve tüm dersleri yeniden almak zorundasınız. Bu yüzden pek çok arkadaşım bu aşamada bırakmak zorunda kaldı.” şeklinde konuştu.
Zorlu derslerin ardından Instrument Rating (Aletli Uçuş Yetkisi), Ticari Pilot Lisansı (CPL) ve çift motor eğitimlerini de başarı ile tamamlayan Sert, aynı zamanda Uçuş Öğretmeni (Flight Instructor) lisansını almayı başardı.
2020 yılında koronavirüs salgını sürecinde havayolu şirketlerinde işe alımların duraklaması üzerine öğretmen pilot olarak çalışmaya yöneldiğini belirten Sert, “Farklı uçuş okullarında görev alarak birçok öğrenci yetiştirdim. Beni hocalarım nasıl yetiştirdiyse, ben de öğrencilerimi benzer şekilde eğitmeye gayret ettim.” dedi.
– “İLK BAŞÖRTÜLÜ PİLOT OLMAK SORUMLULUK DA GETİRİYOR”
Sert, pilotluk kariyerinin zamanlamasına ilişkin, “2012 yılında pilot lisansımı aldım. 2018 yılında Türk Hava Yolları’nda başörtülü pilot alımına dair haberler ortaya çıktığında ben zaten aktif olarak pilotluk yapıyordum. Kadın pilot sayısının artması, sektörde normalleşme açısından oldukça önemli.” diye belirtti.
Başörtülü pilot olmanın getirdiği sorumluluklara da dikkat çeken Sert, “Sektörde ilk başörtülü pilot olarak anılmak, benim için çeşitli sorumluluklar doğuruyor. Zaman zaman karşılaştığım zorluklar ve mesafeler genellikle tanımama bağlı olarak ortaya çıkıyor. Birlikte çalışmanın ardından anlaşılacağını görüyorum ki aynı eğitimi almışız ve aynı dili konuşuyoruz.” dedi.
Sert, karşılaştığı ilginç bir anıyı şu şekilde anlattı:
“Antalya’da sınav için gittiğimizde simülatör hocamız, yanımdaki arkadaşım için ‘Bu kadar çile çektin, bu kızı niye peşinden sürükledin?’ dedi. Arkadaşım da ‘Hocam, o da pilot.’ deyince hocamız şaşırdı.”
– “KORKMADAN BU YOLA ÇIKIN”
Havacılık sektöründe toplam pilot sayısının 25 bini geçtiğini, ancak kadın pilot sayısının 2 binin altında olduğunu tahmin eden Sert, bu durumun değişmesi gerektiğini savundu.
Kadınların sektörde daha görünür hale gelmesinin önemine vurgu yapan Sert, bu durumun hem mesleğin normalleşmesine katkı sağlayacağını hem de genç kızlar için rol model oluşacağını ifade etti.
Pilotluk alanında kariyer hedefleyen genç kızlar ve kadınlara seslenen Sert, “Bu yol, ani bir hevesle yürünecek bir yol değil. İç disiplin, sürekli çalışma ve iyi derecede İngilizce bilgisi gibi temel kriterler mevcut. Kendinize bu soruyu sorun: İstemeseniz bile yapmanız gerekenleri yapabilecek misiniz?.” dedi.
Sert, başörtülü öğrencilere de benzer tavsiyelerde bulunarak, “Eğer bu kriterlere sahipseniz, korkmadan bu alana yönelin. Azimle çalışırsanız, hiçbir şey ulaşılmaz değildir.” diyerek sözlerini tamamladı.

