İngiltere, Kanada, Danimarka, Finlandiya, Fransa, İzlanda, Japonya, Norveç, İsveç ve İsviçre dışişleri bakanları, Gazze’deki insani durumun kötüleşmesinden derin kaygı duyduklarını ifade ederek, İsrail yönetimine kısıtlamaları kaldırması yönünde çağrıda bulundu.
Bu ülkelerin dışişleri bakanları, Gazze’ye insani yardım konusunu gündeme getiren ortak bir açıklama gerçekleştirdi.
Açıklamada, “Gazze’deki insani durumun yeniden felaket boyutlarına ulaşmasından endişeliyiz.” denildi.
Kış mevsiminin yaklaştığına dikkat çeken açıklamada, Gazze’deki sivillerin, yoğun yağışlar ve düşen sıcaklıklar nedeniyle zor koşullarla karşı karşıya kaldığı ve 1,3 milyon kişinin acil barınma ihtiyacı olduğu vurgulandı.
Sağlık tesislerinin büyük bir kısmının sadece kısmen işlevsel olduğuna ve temel tıbbi ekipmanın azlığına işaret eden açıklamada, sanitasyon alt yapısının çökmesinin 740 bin kişiyi tehlikeli sulardan etkilediği belirtildi.
“NÜFUSUN ÇOĞUNLUĞU CİDDİ DÜZEYDE GIDA GÜVENSİZLİĞİ İLE KARŞI KARŞIYA”
Açıklamada, Birleşmiş Milletler’e (BM) bağlı kuruluşların 19 Aralık’ta yayımladığı son raporda, Ağustos ayındaki kıtlık raporlarına göre bazı iyileşmelerin gözlemlenmiş olmasına rağmen durumun hala umutsuz olduğu hatırlatıldı.
Gazze’deki sivillerin yaşadığı zor duruma ilişkin duyarlılığın sürdürüleceğine dikkat çekilen açıklamada, İsrail hükümetinden acil önlemler alınması talep edildi.
Açıklamanın devamında, ilk adım olarak İsrail’in uluslararası sivil toplum kuruluşlarının (STK) Gazze’de istikrarlı ve sürdürülebilir şekilde faaliyet göstermelerine olanak tanıması gerektiği vurgulandı. Yıl sonuna yaklaşırken, birçok köklü uluslararası STK’nın, kısıtlayıcı yeni koşullardan dolayı “kayıtlarının silinme riskiyle karşı karşıya olduğu” ifade edildi.
Kayıtların silinmesi durumunun, uluslararası STK’ların Gazze ve Batı Şeria’daki faaliyetlerinin 60 gün içinde zorla kapatılmasına sebep olabileceği bildirilerek, bunun sağlık hizmetleri dahil temel hizmetlerin erişimini ciddi şekilde etkileyeceği belirtildi.
Açıklamada ayrıca, “Eğer uluslararası STK’ların faaliyetleri durdurulursa, Gazze’deki sağlık tesislerinin üçte biri kapanacak. Bu kuruluşlar, insani yardım çalışmalarının ayrılmaz bir parçasıdır ve BM ile Filistinli kuruluşlarla işbirliği içinde her yıl Filistin genelinde yaklaşık 1 milyar dolarlık yardım sağlamaktadır. Bu kuruluşların faaliyetlerini tehdit eden her türlü girişim kabul edilemez. Onlar olmadan, acil ihtiyaçların tamamını gereken ölçekte karşılamak imkânsız olacaktır.” ifadelerine yer verildi.
Ayrıca, İsrail’in ikinci olarak, BM ve ortaklarının hayati önem taşıyan faaliyetlerini sürdürme yükümlülüğüne sahip olduğu kaydedildi. Bu durumun, Gazze genelinde yardımların tarafsız ve bağımsız bir şekilde ulaştırılmasını sağlamak açısından kritik olduğu belirtildi. Birleşmiş Milletler Yakın Doğu’daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı’nın (UNRWA) da bu süreçte önemli rol oynadığı vurgulandı.
“SINIR GEÇİŞLERİ AÇILMALI VE GAZZE’YE İNSANİ YARDIM AKIŞI ARTIRILMALI”
Açıklamada, üçüncü olarak İsrail’in çift kullanımlı olduğu düşünülen ithalat üzerindeki makul olmayan kısıtlamalarını kaldırması çağrısında bulunuldu. Bu durumun, acil ihtiyaç duyulan tıbbi ve barınma ekipmanlarını da kapsadığı ifade edildi. Kısıtlamaların her sektörde temel tedarikleri engellediği, kritik altyapının rehabilitasyonunu ve onarımını önlediği belirtildi.
Açıklamada, “Sınır geçişleri açılmalı ve Gazze’ye insani yardım akışı artırılmalıdır. Allenby Sınır Kapısı’nın kısmen açılmasını memnuniyetle karşılıyoruz, ancak Gazze’ye mal taşınması için diğer koridorlar kapalı kalmaya devam etmekte veya insani yardım için ciddi kısıtlamalar gündeme gelmektedir. Günde 250 BM kamyonu dahil haftada 4 bin 200 kamyon hedefi, bir taban olmalıdır. Hayati öneme sahip malzemelerin ihtiyaç duyulan büyük ölçekte giriş yapabilmesi için bu sınırların kaldırılması elzemdir.” denildi.
Bu kısıtlamaların, uluslararası insani hukuk çerçevesinde ihtiyaç duyulan ölçekte yardım ulaştırılmasını ya da yeniden inşa çabalarını desteklemek adına yapılacak onarımları sınırladığına vurgu yapılarak, “İsrail hükümetine insani yardım erişim kısıtlamalarını kaldırması ve Gazze Çatışmasını Sonlandıracak Kapsamlı Plan’ı uygulaması çağrısında bulunuyoruz. Bu, etkili insani yardım müdahalesi, başarılı bir iyileşme ve yeniden yapılanma ile kalıcı barış ve istikrar için zorunludur.” değerlendirmesi yapıldı.


