Güneş sistemine alışılmadık bir yörünge ile giriş yapan 3I/ATLAS, çevrimiçi platformlarda çeşitli tartışmalara sebep oldu. Bazı spekülasyonlar, bu cismin bir uzaylı gemisi olabileceğini öne sürdü.
Yeni elde edilen görüntüler, cismin bir kuyruk oluşturmaya başladığını gösteriyor. Harvard Üniversitesi’nden bir bilim insanı, bu durumun cismin yönlendirme manevrası gerçekleştiren bir uzaylı aracı olma ihtimaline işaret ettiğini belirtiyor.
Temmuz ayında güneş sistemine girişiyle birlikte gizemli bir “anti-kuyruk” (ters kuyruk) gösteren 3I/ATLAS, Eylül ayında Kanarya Adaları’ndaki İspanya’ya ait Nordic Optical Telescope tarafından çekilen görüntülere göre artık belirgin bir “kuyruklu yıldız kuyruğu” geliştirmiş durumda.
“KARA KUĞU” ANLAMINA GELEBİLİR
Greek Reporter’a göre yeni gözlemler, Güneş’e doğru seyahat eden 33 milyar ton ağırlığındaki cismin yüzeyinden malzeme akışı olduğunu ortaya koyuyor. Harvard astrofizikçisi Avi Loeb, bu akışın cismin yaklaşık 33 gigawatt’lık güneş radyasyonuna maruz kalmasıyla meydana geldiğini ifade ediyor.
Loeb, cismin “anti-kuyruktan” normal bir kuyruk oluşturmaya geçişinin, “kontrollü bir manevra” ile ilişkili olabileceğini savunuyor. Bu durum bazı uzmanların tanımladığı türden, öngörülemeyen ve büyük etkiler yaratabilecek bir “Kara Kuğu” olayı anlamına gelebilir.
Loeb, 3I/ATLAS’ın anti-kuyruğunun büyük ölçüde karbon dioksit ve sudan oluştuğunu, ayrıca siyanür izleri ve insan yapımı alaşımlarda bulunan sıradışı bir nikel bileşiği içerdiğini belirtmektedir.
Eğer 3I/ATLAS gerçekten bir uzaylı gemisi ise, bu anti-kuyruğun cismin “yavaşlama itişi” manevrasını temsil edebileceği ve bu aşamanın sona ermesiyle doğal olarak kuyruk oluşumuna geçildiği düşünülüyor.
İKİ UZAY ARACI KULLANILACAK
3I/ATLAS’ın alışılmadık yörüngesi, çevrimiçi ortamda komplo teorilerine zemin hazırladı. Sosyal medya kullanıcıları ve bağımsız yorumcular, cismin Güneş sisteminden geçen bir uzaylı aracı olabileceğini iddia ediyorlar.
Yeni bir araştırma önerisi, kuyruklu yıldızın doğrudan incelenmesi için kısa bir fırsat penceresinin mevcut olduğunu öne sürüyor.
Fin Meteoroloji Enstitüsü’nden Samuel Grand ve Avrupa Uzay Ajansı’ndan Geraint Jones tarafından hazırlanan makalede, şu anda farklı görevlerde bulunan iki uzay aracının 3I/ATLAS’ın incelenmesinde kullanılabileceği inceleniyor.
Araştırmanın amacı, 3I/ATLAS’ın hızla büyüyen kuyruğundan yayılan iyonları tespit etmek.
DÜNYA’DAKİ TELESKOPLARDAN GÖRÜNMÜYOR
Raporlara göre, kuyruklu yıldızın “fışkıran” su buharı nedeniyle arkasında uzun bir parçacık ve iyon bulutu oluşturduğu ifade ediliyor. Cisim, şu an için Dünya’daki teleskoplarda gözlemlenemiyor; ancak bilim insanları, kuyruğun 29 Ekim tarihinde Güneş’e en yakın noktaya ulaşana kadar genişlemeye devam edeceğini tahmin ediyor.
Bu çalışmada kullanılabilecek uzay araçları arasında ESA’nın Hera ve NASA’nın Europa Clipper görevleri bulunuyor. Hera, NASA’nın 2022’de DART göreviyle çarpışma gerçekleştirdiği Didymos–Dimorphos asteroid sistemine gitmeye hazırlanıyor. Europa Clipper ise Jüpiter’in uydusu Europa’ya yönelik bir misyon üstleniyor; burada buz tabakasının altındaki okyanusu inceleme hedefi var.
RÜZGAR ALTI BÖLGEDEN GEÇECEK
Her iki uzay aracı farklı hedeflere yönelmiş olsa da, önümüzdeki günlerde 3I/ATLAS’ın kuyruğunun “rüzgar altı” bölgesinden geçmesi bekleniyor. Bu bölge, Güneş rüzgarının kuyruktaki parçacıkları dışarıya doğru savurduğu kavisli alan olarak tanımlanıyor.
Planın en büyük zorluğu ise Hera’nın iyonları ya da manyetik alan değişimlerini ölçme kapasitesine sahip olmaması. Ancak Europa Clipper, plazma dedektörü ve manyetometre ile donatıldığı için yüklü parçacıkları ve Güneş rüzgarıyla kuyruk gazı etkileşiminden kaynaklanan manyetik değişiklikleri ölçebiliyor.


