Uluslararası Enerji Ajansı’nın (IEA) hazırladığı Gaz 2025 raporunda, küresel gaz piyasalarındaki son durum ve orta vadeli perspektif ele alındı. Rapora göre, 2022’de patlak veren Rusya-Ukrayna Savaşı’nın ardından doğal gaz arzında yaşanan şokun ardından piyasalar bir miktar dengelenmiş olsa da, fiyatlar hala tarihi seviyelerin üzerinde kalmaya devam ediyor.
Bu fiyat durumunun, özellikle Asya pazarlarında fiyat hassasiyeti yüksek talebi sınırladığı bildirilmektedir. 2024 yılında yüzde 2,8 büyüme kaydedilmesinin ardından, küresel gaz talebinin bu yıl yüzde 1’in altında bir artış göstermesi bekleniyor.
Küresel gaz talebindeki bu yavaşlama öngörüsüne rağmen, dünya genelinde 2030 yılına kadar yıllık yaklaşık 300 milyar metreküp sıvılaştırılmış doğal gaz (LNG) ihracat kapasitesinin sisteme girmesi ve bunun net LNG arz kapasitesinde yıllık 250 milyar metreküp artış sağlaması öngörülmektedir.
Bu rekor düzeydeki artışın, başta ABD ve Katar olmak üzere ülkelerdeki LNG kapasitesindeki genişlemeyle desteklenmesi bekleniyor. LNG kapasitesindeki bu genişlemenin, küresel arz güvenliğini artırarak, arz kısıtı yaşandığı durumlarda piyasa baskılarını hafifletmesi umuluyor.
Eğer beklenmedik durumlar yaşanmazsa, LNG kapasitesindeki artışın önümüzdeki yıllarda fiyatları düşürebileceği ve talebi artırabileceği düşünülmekte.
Raporda, temel senaryoya göre 2024-2030 döneminde küresel gaz talebinin yıllık ortalama yüzde 1,5 artarak toplamda 380 milyar metreküpe ulaşması öngörülmektedir. Bu büyümenin yarısının Asya-Pasifik bölgesinden kaynaklanması bekleniyor.
IEA Enerji Piyasaları ve Güvenliği Direktörü Keisuke Sadamori, bu rapora yönelik değerlendirmesinde yaklaşan “LNG dalgasının” küresel gaz piyasalarında yaratacağı rahatlamaya dikkat çekti. Sadamori, “ABD ve Katar’dan gelen yeni LNG arzı, fiyatlar üzerinde aşağı yönlü baskı oluşturacak ve dünya genelindeki gaz ithalatçılarına destek sağlayacak. Ancak artan jeopolitik gerilimler ve ekonomik belirsizlik, dikkatli olunması gerektiğini gösteriyor. Küresel işbirliği, arz güvenliğini sağlamak adına hala kritik bir öneme sahip; özellikle elektrik tüketimindeki artış, birçok bölgede gaz talebini artıracak.” şeklinde ifadeler kullandı.


